Cautionary Questions – RoboPod and the Perpetual Money Machine
-
Thanks for your questions – fielded this time with the able assistance of
Jacob Goldstein, the author of Money: The True Story of a Made Up Thing.
28 Ağustos 2009 Cuma
Başbakan Erdoğan'dan IMF açılımı!
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye ile Uluslararası Para Fonu arasındaki görüşmelerin 6 – 7 Ekim tarihlerinde İstanbul'da düzenlenecek güz toplantılarında belirleyici hale geleceğini söyledi. Erdoğan, İMKB'yi ziyareti sırasında anlaşmanın akıbetini soran gazetecilere, "İnşallah" yanıtını verdi.
YTL-TL birlikteliği sona eriyor
Türkiye'nin gündemindeki yerini 30 yıldan bu yana kaybetmeyen yüksek enflasyonun hatıraları ortadan kalkıyor. 2005 yılında sıfır atma operasyonu çerçevesinde tedavüle çıkarılan Yeni Türk Lirası, Aralık ayı sonunda veda ediyor.
1 Ocak 2009'dan itibaren kullanımda olan Türk Lirası ile birlikte dolaşımda olan Yeni Türk Lirası'nın yüzde 80'lik bölümü piyasadan çekilmiş durumda.
Merkez Bankası yetkilileri, 10 Ocak 2010 itibarıyla Yeni Türk Lirası ve Türk Lirası'nın beraber kullanımının ortadan kalkacağını belirtirken, "Dört yıl önce evlendirdiğimiz Türk Lirası ile Yeni Türk Lirası izdivaçlarının sonuna geldi. Artık 31 Aralık'tan itibaren TL yaşamına tek başına devam edecek" dediler.
Uzmanlar, tek haneli enflasyonun devam etmesiyle birlikte yakın gelecekte Türk Lirası'nın şu anki görünümüyle dolaşımda kalacağı görüşündeler.
Boeing 787 iki yıl gecikmeyle 'merhaba' diyecek
Havacılık endüstrisinin merakla beklediği uzun menzilli uçakların en yenisi Boeing 787 Dreamliner yıl sonuna kadar ilk uçuşunu yapacak.
Dünyanın ikinci büyük uçak üreticisi Boeing'in 2 yıllık gecikme ile gerçekleştireceği bu uçuş, şimdiye kadar alınan siparişlerin korunması yanında yeni sipariş alımlarına da yardımcı olacak.
Gecikme nedeniyle önemli miktarda zarar eden Boeing şirketi, Dreamliner ile en büyük rakibi Airbus'un ürettiği uzun menzilli A380 modeline rakip olmayı hedefliyor.
Yüzde 20 yakıt tasarrufu ve 450 yolcu kapasitesi nedeniyle A380'e rakip olan Boeing 787'nin ilk teslimatının gelecek yılın son çeyreğinde gerçekleştirilmesi planlanıyor. Boeing şirketi, 2013 yılından itibaren her ay 10 adet 787 uçak imal etmeyi hedefliyor.
Diğer yandan, şirketin ilk uçuşu yapacağı açıklaması, Boeing'in Wall Street'teki hisselerinin yüzde 8 değer kazanmasına da neden oldu.
BDDK'dan konut kredilerine özel uyarı
Merkez Bankası'nın faizleri aşağı çekmesi ardından bankaların birbiri ardına konut kredisi faizlerini düşürmeye başlaması Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu'nun tepkisine yol açtı.
BDDK Başkanı Tevfik Bilgin, konut kredisinde takibe düşme oranının kredi kartlarında olduğu gibi hızla artması halinde, bu oranın arttığı bankaların faaliyetlerini frenleyebileceklerini söyledi.
Konut kredilerinin son dönemde hareketlendiğini kaydeden Bilgin, "Bankalarımızın kredi kartlarının canlandığı ilk yıllardaki gibi pazar payını ölçüsüzce büyütmeyi, müşteriye reklamlarda hiç de yeralmayan yeni masraflar çıkarmamasını beklemekteyiz" dedi.
Bankaların toplam konut kredileri geçen Ağustos ayından bu yana yüzde 3,6 artarken, batık konut kredisi alacakları ise yüzde 138'lik artışla 787.5 milyon liraya çıktı.
Kredi kartlarında takibe düşme oranının affa rağmen yüzde 10.7'ye hatırlatan Bilgin, "Hem takibe düşen kart kullanıcılarının, hem de bankaların işbirliği yapmaları son derece önemli" dedi.
Labels:
bddk,
faiz,
kredi,
kredi kartı,
mortgage,
tevfik bilgin
Japonya'da kırılganlık riski tırmanıyor
Hükümetin aldığı canlanma önlemleriyle yılın ikinci çeyreğinde yüzde 0.3 büyüyerek durgunluğu teknik olarak aşan Japonya'da ekonominin kırılganlığı artıyor.
Japonya'da işsizlik oranı Temmuz ayında geçen yılın aynı ayına göre yüzde 5.7 artarak 2003 yılından bu yana en yüksek düzeye çıkarken, enflasyonun yüzde 2.2 azalması deflasyon riskini yükseltti.
Ülkedeki işsiz sayısı Temmuz ayında geçen yılın aynı ayına göre 1 milyon kişi artarak 3 milyon 600 bine ulaşmış durumda.
Japonya'da yaklaşan genel seçimler öncesi ekonominin görünümü kritik önem taşıyor. Yapılan kamuoyu yoklamaları ülkede 50 yıldan bu yana iktidardaki Liberal Demokrat Parti'nin seçimleri kaybedeceğine işaret ederken, şirketlerin personel çıkarmaya devam etmesi ekonomiye yönelik beklentileri daha da bozuyor.
Diğer yandan, ülkede tüketici fiyatlarının Temmuz'da yüzde 2.2 ile rekor düzeyde gerilemesi, deflasyon tehlikesini daha da artırıyor. Enflasyon üç aydan bu yana kesintisiz düşüyor.
27 Ağustos 2009 Perşembe
Konut satışları hızlı toparlandı
Mali krizin yarattığı durgunluk baskısının zayıflaması, konut satışlarında etkisini göstermeye başladı. Türkiye'de konut satışları yılın ikinci çeyreğinde bir önceki döneme göre yüzde 78.9 artış gösterirken, satışlar geçen yılın aynı dönemine oranla yüzde 72.2 arttı.
Yılın ilk çeyreğinde 109 bin olan konut satışları ikinci çeyrekte 194 bini geçti. Türkiye İstatistik Kurumu'nun açıkladığı konut satış istatistikleri, Güneydoğu Anadolu'da konut satışlarının Türkiye ortalamasından iki buçuk kat daha hızlı olduğunu ortaya koydu.
Mardin, Batman, Şırnak ve Siirt illerinde konut satışı yüzde 174 artarken, İstanbul'da da konut satışlarının yıllık bazda ikiye katlanması dikkat çekti.
Doğu Anadolu'da da konut satışlarının Türkiye ortalamalarının üzerinde kaldığı gözlenirken, Erzurum, Erzincan ve Bayburt illerinde konut satışları yüzde 80 arttı. Satışların en fazla arttığı dördüncü iller ise yüzde 56 ile Balıkesir ve Çanakkale oldu.
Uzmanlar, Merkez Bankası'nın faizleri düşürmesinin yarattığı
iyimserlikle konut kredisi faizlerindeki hızlı düşüşün gelecek
dönemlerde konut satışlarına olumlu yansıyacağını öngörüyorlar.
iyimserlikle konut kredisi faizlerindeki hızlı düşüşün gelecek
dönemlerde konut satışlarına olumlu yansıyacağını öngörüyorlar.
Finans sektörüne Tobin Vergisi yaklaştı!
Krizle ağır yara alan dünya finans sektöründe yapısal reform hazırlığı yoğunlaşırken, küresel vergi önlemi gündeme geldi. İngiltere'de bankacılık sektörünün düzenleyici kuruluşu olan Mali Hizmetler Kurumu'nun Başkanı Adair Turner, küresel vergi önlemlerine destek çıktı.
Financial Times'a konuşan Mali Hizmetler Kurumu Başkanı Adair Turner,çalışanlarına aşırı ücretler veren, aşırı büyütülmüş bir mali sektörün artık toplumun kaldıramayacağı bir yük olmaya başladığını söyledi.
Turner'in ünlü ekonomist James Tobin'in ismini taşıyan "Tobin vergisi"nin mali sektördeki işlemler için bir seçenek olarak değerlendirilebileceğini söylemesiyle gündeme gelen vergiye dünya genelinde de destek verilebileceği öngörülüyor.
Daha önce de gelişmekte olan dünyaya kaynak aktarılması için gündeme getirilen ve Fransa hükümetince desteklenmiş olan bu vergiye, finans sektörü şiddetle karşı çıkıyor.
Uzmanlar, böylesi bir kararın krizle sarsılan Avrupa'nın finans merkezi niteliğindeki Londra'nın konumunu daha da zayıflatabileceği öngörüyorlar.
Stiglitz: Canlanma dört yılı bulabilir
Hükümetlerin aldığı önlemlerle mali krizin yarattığı durgunluğun hız kesmesi, ekonomistler tarafından farklı değerlendiriliyor. Dünya Bankası'nın eski başekonomisti, 2001 Nobel Ekonomi Ödülü sahibi Profesör Joseph Stiglitz, krizin aşılmasının 4 yıl alabileceğini kaydetti.
Son iki ayda konjonktürdeki kısmi iyileşmenin bir yanılsamadan ibaret olduğunu kaydeden Stiglitz, dünya ekonomisinin halen zayıf olduğunu vurguladı. Şirketlerin kriz nedeniyle varlıklarındaki zayıflamanın yavaşladığını hatırlatan Stiglitz, "Normal bir durgunluğa geri dönmüş durumdayız" dedi.
Japonya, Fransa ve Almanya'nın durgunluğu aştığına yönelik değerlendirmelere katılmadığını söyleyen Stiglitz, "İnsanların çoğu, işsizlik oranı yüksekse, iş bulmak zorsa resesyon olduğunu sanıyor. Şirketler için, kapasitelerinde fazlalık varsa resesyon vardır'' açıklamasında bulundu.
Stiglitz, geçen Ekim ayında Lehman Brothers'ın iflasından bu yana "ekonomiyi sarsmamaları için büyük bankaların ortadan kaldırılması" yanında bankalarda şeffaflığın artırılmasını savunuyor.
Uluslararası Para Fonu Başkan Yardımcısı John Lipsky ise, merkez bankalarının faiz oranlarını düşük tutması ve canlanma önlemleriyle iyileşmenin başladığını vurguladı. Lipsky, zayıf bir performansa karşılık büyümenin hızlanacağını öngördü.
26 Ağustos 2009 Çarşamba
Maliye'den Varlık Barışı'na mektuplu çağrı
Maliye, yastık altındaki birikimlerin ekonomiye kazandırılması amacıyla Maliye Bakanlığı'nın hayata geçirdiği ikinci Varlık Barışı uygulaması için tanıtım atağına kalktı. Gelir İdaresi Başkanlığı, uygulamada son tarih olan 30 Eylül'e kadar mükelleflerin başvurmasını özendirmek amacıyla yurtiçinde 100 bin kişiye mektupla çağrıda bulundu.
Mektuplarla vatandaşlara "varlık barışından yararlanmak yararınıza" denilirken, varlık barışı için 10 bin afiş ve binlerce broşür bastırıldı.
"Yepyeni bir başlangıç için varlık barışı" başlıklı afişlerde "Yurtiçi ve yurtdışında bulunan varlıklarınızı beyan edin. Hem vergisel avantajdan yararlanın, hem de ülke ekonomisine katkıda bulunun" ifadesine yer verildi. Gelir İdaresi Başkanlığı, ayrıca Türklerin yoğunlukla yaşadığı Almanya, Fransa, Belçika, Hollanda ve Lüksemburg'da toplantılarla vergi barışı çağrısında bulunacak.
Maliye, ikinci varlık barışı uygulamasından en az 15 milyar lira gelir hedefliyor.
Maliye Bakanlığı ile Gelir İdaresi, 2008 Ekim ayında başlattığı birinci vergi barışından 10.7 milyon lirası yurtdışından 4 milyar doları yurtdışından olmak üzere 14.8 milyar liralık gelir elde etmişti.
Kredi Garanti Fonu Eylül'de faaliyette
Hükümetin kriz tedbirleri çerçevesinde reel sektörün ilgiyle beklediği Kredi Garanti Fonu, Eylül ayında faaliyete geçiyor.
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği, KOSGEB ve bankaların eşit oranda pay sahibi olacağı Fon'a 20 banka iştirak ediyor. 240 milyon lira sermayeli Fon'a Hazine'den de 1 milyar lira kaynak aktarılması bekleniyor.
Reel sektörün uzun süreden bu yana beklediği kefalet sisteminden ilk aşamada 20 bin KOBİ'nin yararlanması öngörülüyor.
Sistemden yararlanacak KOBİ'lerin en az iki bilanço döneminde faaliyet göstermesi ve faaliyetini sürdürmesi gerekiyor. KOBİ'lerin iflas sürecinde olmaması yanında, vergi dairesi ve Sosyal Güvenlik Kurumu’na geçmiş borcu olmaması koşulu aranacak. Fon'dan KOBİ'lere verilecek kredilerin en düşük vadesi 6 ay, en uzun vadesi ise 4 yıl vadeli olacak.
KOBİ'lerin Fon'a başvurması ardından kredi talebinin 2 haftada yanıt verilecek, talep uygun görülürse KOBİ'ye teminat verilecek. Kredi sözleşmesi çerçevesinde KOBİ'ler her yıl yüzde 1 ile 2 arasında komisyon ödeyecek.
Babacan: Türkiye durgunluktan bu yıl çıkacak
Başbakan Yardımcısı ve Ali Babacan, Türkiye'nin en geç bu yıl durgunluktan çıkacağını öngörürken, "Deflasyon riski Türkiye'ye çok uzak" dedi.
Reklamcılar Konseyi'nin İstanbul'daki toplantısında konuşan Başbakan Yardımcısı Babacan, faizlerin seyrine değinerek, "Faizlerin kalıcı olarak tek hanede kalması için çalışmalıyız" dedi.
Babacan, Türkiye'nin IMF ile yapacağı bir anlaşmanın ülkeye olan güveni bir miktar daha artıracağını ifade ederken, "Şu anda odaklandığınımz çalışma orta vadeli program, bizim kendi çalışmamız" dedi.
Sanayi sektörünün daralmanın etkilerini en fazla hisseden sektör olduğunu kaydeden Babacan, "Türkiye'nin sosyal güvenlik, enerji gibi alanlarda köklü adımlar atması gerekiyor. Bu dönemde, sağlam bir bankacılık sistemi Türkiye'nin en büyük artısı niteliğinde görünüyor. Ekonominin büyümesi için istikrar ve güven şart" dedi.
Kamu harcamalarının büyümeye etkisinin son derece sınırlı olduğunu kaydeden Babacan, "Özel sektör eliyle büyüme Orta Vadeli Program'ın en önemli hedefi niteliğinde" dedi.
Babacan, bozulan mali dengelere yönelik değerlendirmesinde de, "Kamu kesiminin borçlanma gereğini düşürmemiz gerekiyor. Gereksiz yere para basmak Türkiye'yi geriye götürür" dedi.
25 Ağustos 2009 Salı
Çin ihracatta dünya şampiyonu oldu
Dünyanın üçüncü büyük ekonomisine sahip Çin, ihracatta da dünya lideri konumuna yükseldi. Dünya Ticaret Örgütü verilerine göre, Çin'in ihracatı yılın ilk yarısında 521.7 milyar dolara çıkarken, uzun yıllardan bu yana ihracat şampiyonu konumundaki Almanya'nın ihracatı aynı dönemde 521.6 milyar dolar olarak gerçekleşti.
Avrupa'nın en büyük ekonomisine sahip Almanya'nın ihracat performansındaki zayıflama, gelecek ay yapılacak federal seçimlerde Başbakan Angela Merkel'in durumunu güçleştirebilir. Merkel hükümeti, krizle birlikte sarsılan ihracata dayalı ekonomik büyüme modelini güçlü bir şekilde savunuyordu.
Almanya'da ihracat Haziran ayında bir önceki aya göre yüzde 7 artmasına karşılık, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 22.3 daha düşük düzeyde bulunuyor.
Ekonomistler, kurlardaki dalgalanmanın da etkisiyle ihracat performansının değişebileceğine işaret ederken, yıl sonu itibarıyla görünümün değişebileceği görüşündeler.
Uzmanlar, doların euro karşısında önümüzdeki aylarda güç kazanması ve ihracatın canlanmasının bu ülkenin performansına olumlu yansıyabileceğini öngörüyorlar.
İhracatçı kurdan şikayete başladı!
Türk Lirası'nın döviz karşısında güç kazanmasıyla rekabet avantajını kaybetmeye başlayan ihracatçılar, Merkez Bankası'nın devreye girmesini istiyor. Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı Mehmet Büyükekşi, ihracatta rekabet gücünün korunması amacıyla döviz kurunun 1.55 ila 1.60 arasında kalması gerektiğini söyledi.
Büyükekşi, bu çerçevede Merkez Bankası'nın döviz alım ihaleleriyle yaptığı işlemlere değinerek, ihale tutarının 30'dan 50 milyon dolara çıkarılmasını istedi. Büyükekşi, temel görevi fiyat istikrarını korumak olan Merkez Bankası'nın bundan sonra Türk Lirası'nın istikrarını korumakla görevlendirilmesi gerektiğini söyledi.
Türk Lirası'nın tekrar değer kazanmasının ihracatçıları rahatsız ettiğini belirten Büyükekşi, ihracatçıların geçmiş yıllarda da bunun acısını çektiklerini ifade etti.
Büyükekşi, Merkez Bankası'nın kriz sürecinde yaptığı 9 puanlık faiz indirimiyle dünyanın en hızlı faiz düşüren ülkesi olmasına karşılık, Türkiye'nin reel faiz sıralamasında dünyada onuncu olduğunu kaydetti. Büyükekşi, bu çerçevede yüzde 7.75'e indirilen kısa vadeli faizlerin daha da aşağıya çekilmesi gerektiğini vurguladı.
Labels:
büyükekşi,
dış ticaret,
dolar,
döviz,
ihracat,
merkez bankası,
Türkiye
Obama yeniden "Bernanke" dedi
Mali krizle çöken Amerikan finans sektörünü aldığı önlemlerle batmaktan kurtaran ABD Merkez Bankası Başkanı Ben Bernanke, görev süresinin dolmasına 4 ay kala ABD Başkanı Barack Obama tarafından yeniden aday gösterildi.
Başkan Obama, Bernanke'nin adaylığını duyurmak üzere hazırladığı konuşmada, Bernanke'nin 1929 Büyük Buhranı'nın yeniden yaşanmasını önlemesi nedeniyle bu görevi hakettiğini belirtiyor. "Bernanke, çöküşün eşiğindeki mali sisteme cesaret ve bilgelikle yaklaştı" diyen Başkan Obama, alınan önlemlerin ülke ekonomisindeki serbest düşüşü frenlediğini vurguladı.
Önceki ABD Başkanı George Bush tarafından seçilen Bernanke, krizin derinleştiği geçen yıl Ekim ayında 700 milyar dolarlık banka kurtarma planını uygulamaya koymuştu. Krizin derinleşmesini önlemek amacıyla o günden bu yana ABD hükümetinin harcadığı miktar ise 3 trilyon doları aştı.
Bankacılar, Obama'nın göreve yeniden aday gösterilmesini olumlu karşılarken, piyasalarda güvenin sarsılmaması amacıyla bu seçimin yerinde olduğunu ifade ediyorlar.
İş Bankası'na holding yolu göründü
Kuruluş sermayesine Atatürk'ün de iştirak ettiği Türkiye'nin ilk özel bankası Türkiye İş Bankası holding şeklinde yapılanmayı planlıyor. Banka'nın 85. yıldönümünde değerlendirmelerde bulunan İş Bankası Genel Müdürü Ersin Özince, yakın bir gelecekte olmamakla birlikte banka ve iştiraklerinin tek bir çatı halinde toplanabileceğini söyledi.
Böylesi bir yapılanma için icra aşamasında hazırlıkları tamamladıklarını belirten Özince, holding yapılanmasının bu yıl veya gelecek yıl olmayacağını kaydetti. Özince, banka hissedarlarının Genel Kurul'da vereceği kararla böylesi bir dönüşümün yapılabileceğini kaydederek, "Bunun ortak değerini gözeterek yapılması gerekiyor.
Piyasa koşulları ve ortaya çıkarılacak yapı çok önemli" dedi. Özince, hissedarların böylesi bir karar alması halinde bankanın hiçbir şekilde olumsuz etkilenmeyeceğini belirterek, "Önemli olan bankanın sermayesinin yetip yetmemesidir" dedi.
Özince, İş Bankası'nın son 10 yılda 80 olan iştirak sayısını 2008 sonu itibarıyla 30'a indirdiğini hatırlatarak, "2002 sonunda bilançomuzda yüzde 12 olan iştirak payı bugün yüzde 3 düzeyinde" dedi.
Labels:
banka,
ersin özince,
holding,
iş bankası,
kriz,
Türkiye
24 Ağustos 2009 Pazartesi
Roubini'den yeni durgunluk uyarısı
Mali krizi iki yıl önce tahmin etmesiyle dünya çapında üne sahip olan New York Üniversitesi'nden Profesör Nouriel Roubini, yeni bir durgunluk uyarısında bulundu.
"Doktor Kıyamet" olarak anılan Profesör Roubini, Financial Times'a yazdığı makalede, kriz sonrası canlanmanın zorlu olacağına işaret ederek, yeni bir durgunluk riskinin belirdiğini kaydetti.
Hükümetlerin krizin derinleşmesini önlemek ve serbest düşüşü frenlemek amacıyla aldıkları önlemlerin sonuç vermeye başladığına işaret eden Profesör Roubini, durgunluğun bitip bitmediği, canlanmanın ne şekilde olacağı veya risklerin devam edip etmediğine yönelik soruların halen yanıtsız olduğunu kaydetti.
Durgunluğun yılın ikinci çeyreğinde aşılmaya başladığına işaret eden Profesör Roubini, canlanmada ilk iki yılın hayli kırılgan olacağını vurguladı.
Kriz önlemleriyle yaratılan paranın canlanma aşamasında yeterince hızlı çekilememesi halinde bütçe açığını kabartacağını kaydeden Profesör Roubini, "Dünya ekonomisi halen 70 dolar düzeyindeki petrol fiyatının yeniden 100 dolara yürümesiyle oluşacak baskıyı kaldıramaz, yeni bir durgunluk riski belirmiş durumda" dedi.
Yedi ayda 15 milyon turist geldi
Türkiye turizmde kum-güneş-deniz ekseninden çıkmaya çalışırken, sektördeki hareketlilik tahminlerden zayıf kaldı. Döviz gelirlerinde büyük paya sahip olan turizmde, yılın ilk yedi ayında turist sayısı geçen yılın aynı dönemine göre sadece yüzde 1 arttı.
Turist sayısı bu dönemde 14.9 milyon olurken, Temmuz ayında turist sayısı geçen yılın aynı ayına göre yüzde 6.3 artış göstererek 4.3 milyona çıktı. Uzmanlar, yurtdışı tanıtım bütçesinin artırılmasına karşılık küresel kriz nedeniyle Türkiye'ye yönelen turist sayısında azalmaya dikkat çekiyorlar.
Yılda 1 milyon doların üzerinde döviz getiren turizm firmalarının ihracatçı sayılarak desteklenmesine yönelik düzenlemeyi olumlu bulan uzmanlar, yakın gelecekte bunun yarattığı ivme ile turizm sektöründeki hareketlenmenin süreceğini de öngördüler.
Yılın ikinci çeyreğinde 4.2 milyar dolar turizm geliri elde eden Türkiye, sektörden 2007'de 18.5 milyar dolar, 2008'de 21.9 milyar dolar gelir sağlamıştı.
Şimşek'ten IMF'e temkinli yaklaşım
Şimdiye kadar IMF ile 19 anlaşma imzalayan Türkiye, yeni bir anlaşmanın görüşmelerini sürdürürken; Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ekonomik önlemlerin içeriğiyle ilgili bir sorun olmadığını söyledi.
Akşam gazetesine konuşan Şimşek, IMF ile alınması gereken önlemlerin miktarının görüşüldüğünü kaydetti. Türkiye'nin 2009 döneminde ilk kez faiz dışı açık vereceğini kaydeden Şimşek, "Bu bir şok durumudur. Bu şokun bir kerelik olduğunu, dışarıdan kaynaklandığını bilmemiz ve göstermemiz gerekiyor. Mali disiplinden yana kararlıyız" dedi.
Bütçe açığının Avrupa Birliği ülkelerindeki en alt bütçe açığı seviyesi olan yüzde 5'in biraz üzerinde gerçekleşeceğini söyleyen Şimşek, Türkiye'nin IMF olsa da olmasa da yapısal reformlara devam edeceğini kaydetti.
Şimşek, "Eğer biz reformları yaparken bir de IMF kaynağı kullanabilirsek hayat çok kolaylaşır. IMF kaynakları ucuz, elimizin tersiyle itemeyiz. Anlaşma olursa o kaynaktan yararlanırız" dedi.
TOKİ'ye CERN görevi
Türkiye, evrenin oluşumu ile ilgili önemli "Büyük Patlama" deneyine ev sahipliği yapan İsviçre'deki Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi'nin bir benzerine kavuşacak. Türkiye Atom Enerjisi Kurumu tarafından kurulacak Proton Hızlandırıcı Tesisi'nin inşasını ise Toplu Konut idaresi gerçekleştirecek. Ana görev alanı gelir düzeyi düşük olanlara sosyal amaçlı konut üretmek olan Toplu Konut İdaresi, hızlandırıcı tesisin inşası için açtığı ihalede 18 Eylül'e kadar teklif alacak.
Ankara yakınlarındaki Sarayköy Araştırma ve Eğitim Merkezi'nde inşa edilecek Proton Hızlandırıcı Tesisi'nin iki yıl içinde faaliyete geçmesi öngörülüyor. Tesisle halen tamamı ithal edilen kanser ve kalp hastalıklarının teşhisinde kullanılan izotoplar yurtiçinden sağlanacak.
Yaklaşık 3 bin metrekarelik alana sahip olacak tesisle araştırma çalışmaları ile için altyapı hazırlanmış olacak. Gelecekte Türkiye'de bu tip tesis ve laboratuarların artmasıyla, Türkiye'nin CERN ve benzeri uluslararası etkinliklerde daha fazla söz sahibi olması yanında, nükleer araştırmalar için insan gücü eğitilebilecek.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)