11 Eylül 2009 Cuma

Moody's'den 'mali denetimle not artabilir' mesajı

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody's, hükümetin ekonomiyi canlandırmak üzere son iki yılda uygulamaya koyduğu programları kontrol edecek düzenlemeleri yapması halinde Türkiye'nin notunun yükseltilebileceğini açıkladı. Moody's Başkan Yardımcısı Kristin Lindow, mali istikrarı sağlayacak bu planların dışında sosyal güvenlik reformlarının kritik önemde olduğunu söyledi. Lindow, ekonomi ve siyasette istikrarsızlığın uzun sürmesi halinde kamu borç göstergelerinin kötüleşebileceğini öngörürken, bunun Türkiye'nin kredi notu görünümüne olumsuz yansıyacağını kaydetti. Türkiye'nin döviz cinsinden kredi notu Ba3 olurken görünüm durağan düzeyde bulunuyor. Para ve maliye politikalarının gelecek yıldan itibaren sıkılaştırmasının gerekebileceğini kaydeden Lindow, "Uzun vadeli istikrar için kamu borçlanma dinamiklerinin sınırla kalması önemli" değerlendirmesinde bulundu. Lindow, küresel krizin Türkiye ekonomisinde 2001 krizine oranla daha derin bir durgunluğa neden olduğunu da kaydetti. Bankaların daha sağlıklı olması ve enflasyonun daha düşük seviyede kalmasının kamu maliyesindeki dengeleri daha az etkilediğini kaydeden Moody's Başkan Yardımcısı, ekonomideki daralmanın yakın gelecekte de süreceğini öngördü. Bu çerçevede Moody's Nisan ayında yüzde 4 olarak açıkladığı yıl sonu daralma tahminini yüzde 5.5'e yükseltti.

Şimşek: Pozitif büyüme son çeyrekte

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Türkiye ekonomisinin yılın son çeyreğinden itibaren pozitif büyümeye geçme olasılığının yüksek olduğunu söyledi. Almanya'nın Hamburg kentinde katıldığı Küresel Ekonomi Sempozyumu'nda konuşan Maliye Bakanı Şimşek, yılın ikinci çeyreğinde gözlenen yüzde 7'lik daralmaya karşılık, ekonomide öncü göstergelerin canlanmaya işaret ettiğini kaydetti. Şimşek, Türkiye'nin küresel ekonomideki iyileşmeden daha hızlı bir toparlanma gösterdiğini vurguladı. Türkiye ve dünya ekonomisinde en kötü dönemin geride kaldığını kaydeden Maliye Bakanı Şimşek, hane halkının borçluluk durumunun diğer ülkelere oranla daha iyi olmasından ötürü krizden hızlı şekilde çıkılabileceğini kaydetti.

10 Eylül 2009 Perşembe

Türkiye'de iş yapmak zorlaştı

Dünya Bankası'nın, şirketlerin rahat iş yapabildiği ülkeleri belirlediği 'İş Yapma Kolaylığı 2010' araştırmasında Türkiye 10 basamak geriledi. 2009'da 63'üncü sırada olan Türkiye 2010 raporunda 10 sıra birden gerileyerek 73'üncü sıraya indi. Dünya Bankası'nın sıralaması, bir işe başlama, inşaat izinlerini çözme, işçi istihdamı, gayrimenkullerin tescil ettirilmesi, kredi temini, yatırımcıların korunması ve vergi ödemeleri gibi kriterlere göre yapılıyor. Mevzuat ve bürokrasi gibi engellere takılmadan en rahat iş yapılan 183 ülkenin sıralandığı listede ilk üç sırada Singapur, Yeni Zelanda, Hong Kong yer alırken, iş yapmanın en zor olduğu ülke Orta Afrika Cumhuriyeti oldu. Geçen yıl listenin 63'üncü sırasında yer alan Türkiye ise bu yıl 73'üncü sıraya geriledi. Polonya ile Çek Cumhuriyeti'nin arasında bulunan Türkiye, 27 ülkenin sıralandığı Doğu Avrupa grubunda ise 17'inci oldu. Raporda, Türkiye'nin bir yıl içinde sadece kredi kolaylığı konusunda reform gerçekleştirdiğine dikkat çekildi. Türkiye, yeni iş kurma açısından 56. sırada yer alırken, firma kuruluşu 6 ayrı işlemle yaklaşık 6 gün sürüyor.

Daralma ikinci çeyrekte yüzde 7'ye indi

Mali krizin yarattığı durgunlukla zayıflayan Türk ekonomisi, yılın ikinci çeyreğinde yüzde 7 daraldı. Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre, gayri safi yurtiçi hasıla ikinci çeyrekte 228.8 milyar liraya geriledi. İstatistik Kurumu, yılın ilk çeyreğinde yüzde 13.8 olan daralmayı yüzde 14.3'e, 2008 yılı için açıklanan yüzde 1.1'lik büyümeyi de yüzde 0.9'la değiştirdi. Sektörler itibarıyla bakıldığında, en fazla daralma yüzde 21'le inşaat sektöründe gözlenirken, imalat sanayi yüzde 8.7 küçüldü. Ekonomistler, ilk çeyrekte yüzde 20.2 daralan imalat sanayinde canlanmanın sonraki dönemde de sürebileceğini işaret ederken, tarım sektöründe yüzde 6.6'lık büyümenin rakamlara olumlu katkı yaptığını ifade ediyorlar. Uzmanlar, hükümetin yaptığı vergi indirimlerinin katkısıyla ikinci çeyrek verilerinde toparlanma gözlendiğini de kaydediyorlar. Diğer yandan, açıklanan Ağustos ayı kapasite kullanımı verileri ekonomide toparlanmanın zaman alacağına işaret ediyor. Temmuz ayında yüzde 72.3 olan kapasite kullanım oranı Ağustos ayında yüzde 69.7'ye geriledi.

9 Eylül 2009 Çarşamba

İstanbul'u sel aldı: 29 kişi hayatını kaybetti

İstanbul ve Tekirdağ'da iki günden bu yana etkili olan etkili sağnak yağış, kentin güneybatısında sellerin oluşmasna neden oldu. Avrupa yakasında İkitelli'deki tır garajında binalar çöktü, tırlar devrildi, İstanbul'u Edirne'ye bağlayan otoyol kapandı. Tır garajından şimdiye kadar 8 kişinin cesedine ulaşılırken, son 36 saatlik sürede selle bağlantılı olarak hayatını kaybedenlerin sayısı 29'a ulaştı.

'Maestro' Greenspan uyardı: Kriz tekrarlanabilir

ABD Merkez Bankası'nı 18 yıl boyunca yöneten, 2006'te görevi bırakana kadar faizleri çok uzun süre düşük tuttuğu gerekçesiyle krizin zemininin oluşmasına izin vermekle eleştirilen Alan Greenspan, krizin yeniden tekrarlanabileceğini söyledi. İngiliz devlet televizyonu BBC'nin sorularını yanıtlayan Alan Greenspan, "Kriz yeniden tekrarlanabilir, ancak bu defa farklı bir şekilde. Tüm finansal krizler birbirinden farklı olmasına karşılık, hepsinin temel kaynağı ortaktır" dedi. Kırılmanın uzun süren bolluk döneminin ardından gözlenebileceğini belirten Greenspan, "Uzun süreli refah dönemleri söz konusu olduğunda insanoğlu değiştirilemez doğası gereği bu durumun süreceğine inanıyor. Bu insan doğası, insan doğasını değiştirmenin yolu bulunamadığı sürece biz daha çok krize tanıklık edeceğiz. Bu krizlerin çıkış nedenlerinin insan doğası hariç hiçbir ortak yanı olmadığı için hiçbiri birbirine benzemeyecek" dedi. Yaşanan durgunluk ve dünya ticaretindeki daralmanın İngiltere ekonomisini ABD'ye oranla daha fazla vuracağına işaret eden Greenspan, İngiltere'de toparlanmanın tahminlerden uzun süreceğini kaydetti. Greenspan, krizin tekrarını önlemek için bankacıların ve hükümetlerin yolsuzlukların üzerine gitmesi ve bankaların sermaye yeterliliklerini artırması gerektiğine işaret eden ederek, denetimin artırılması gerektiğini kaydetti.

Lehman'ın batışı BBC'ye radyo oyunu oldu

Krizin mali sektörden daha geniş alanlara yayılmasına neden olan Lehman Brothers'in batması, krizle ilgili yapılan dosyalarda da geniş yer buldu. Son olarak BBC World Service hazırladığı bir saatlik özel radyo oyunu ile 'batmayacak' denilen Lehman'ın nasıl battığını aktardı.

Hükümet özelleştirmeye hız verecek

Hükümet yıl sonu 70 milyar liraya ulaşması beklenen bütçe açığı karşısında vergi önlemleri hazırlığına girişirken, özelleştirme gibi diğer gelir kalemlerini de artırmayı hedefliyor. Özelleştirme İdaresi Başkanvekili Ahmet Aksu, küresel ekonomideki canlanmaya paralel olarak gelecek dönemde özelleştirmelere yeniden hız verileceğini söyledi. Aksu, Milli Piyango İdaresi yanısıra köprü ve otoyol özelleştirmelerinin 2010 yılında tamamlanmasını hedeflediklerini kaydetti. Aksu, yabancı şirketlerin Türkiye'ye ilgisiz kalamayacağını belirterek, "Kriz ortamlarında sermaye bir yere yatırım yapmak durumunda. sermayeyi bize yöneltebilirsek, türkiye için önemli bir fırsat olacağını düşünüyoruz. ona göre de planlarımızı yapıyoruz'' dedi. Milli Piyango'nun ilk ihalesinin vergisel sorunlar nedeniyle durduğunu hatırlatan Aksu, "Hükümet ve yatırımcılar hazır olduğu zaman ihaleye çıkarız" dedi. Köprü ve otoyolların özelleştirmesiyle ilgili çalışmaların sürdüğünü belirten Aksu, bu özelleştirmeyi de ilgilendiren karayolları kanun tasarısı'nın halen meclis'te olduğunu hazırlattı. Karayolları Yasası'nın Meclis'ten geçmesi ardından kısa sürede ihaleye çıkılabileceğini söyleyen Aksu, "10 ile 20 yıl arasında işletme devri olabilir" dedi. Elektrik dağıtımında geri kalan 11 şirketin özelleştirmesi için çalışmaların sürdürüldüğünü kaydeden Aksu, ihale sürecinin Kasım ayında başlayacağını vurguladı.

Rekabette İsviçre lider oldu, Türkiye 61. sırada

Mali krizin küresel ekonomide yarattığı durgunluk baskısı, küresel rekabet sıralamasını da değiştirtti. Dünya Ekonomik Forumu'nun hazırladığı Küresel Rekabet Edebilirlik Endeksi'ne göre, İsviçre ABD'yi geride bırakarak en rekabetçi ekonomi oldu. ABD'nin küresel krizin yarattığı zayıflamayla rekabet gücünü kaybettiği kaydedilirken, İsviçre'nin yüksek ekonomik istikrarının rekabette iyileşmeye katkı yaptığını ifade edildi. 133 ülkenin değerlendirildiği raporda Türkiye, 63. sıradan 61. sıraya yükseldi. Türk ekonomisine yönelik değerlendirmede, "Rekabetçi yapı, yüksek kurumsal kültür ve makroekonomik istikrar ülkenin rekabet sıralamasına olumlu yansıdı" denildi. Değerlendirmede ayrıca, altyapı kalitesinin yükseltilmesi, insan kaynaklarının geliştirilmesi, işgücü piyasasında verimliliğin artırılması için Türkiye'nin daha fazla çaba göstermesi istendi.

Doğalgaza yıl sonuna kadar zam yok

Kış ayları için geri sayım başlarken, tüketiciler ve organize sanayi bölgelerinde çalışan işletmelere iki iyi haber geldi. Botaş, yılsonuna kadar doğalgaz fiyatlarına zam yapmayacağını açıklarken, organize sanayi bölgelerindeki işletmelere gelecek yıldan itibaren indirimli gaz satacağını duyurdu. Botaş'ın organize sanayi bölgesi yöneticileriyle yaptığı görüşme ardından aldığı karar çerçevesinde, yılbaşından itibaren yıllık 15 milyon metreküp üzerinde tüketimi bulunan işletmeler indirimli gaz kullanabilecek. İşletmenin tüketim miktarı arttıkça indirim miktarı yüzde 5'ten 12'ye kadar çıkabilecek. İşletmelerin indirimden yararlanabilmesi için bu ay sonuna kadar Botaş'la doğalgaz alım anlaşması yapması gerekiyor. Halen yedi yılın en düşük düzeyinde seyreden doğalgaz fiyatlarının, ham petrol fiyatlarına paralel şekilde kış aylarına doğru yükselmesi bekleniyor. Hazine, otomatik fiyatlandırma sistemi çerçevesinde petroldeki yükselişin doğalgaz fiyatlarına yansıtılmasını istiyor.

"Yeni normal"e alışmak

Amerika Birleşik Devletleri'nde gayrimenkul sektörünün finansmanında başlayan daralmanın, finans sektörünü sarmasıyla tetiklenen küresel mali krizin başlamasından bu yana bir yıl geçti. Batmayacak denilen finans kurumları battı, 100 yıllık geçmişe sahip otomotiv devleri iflasın eşiğine geldi, onbinlerce şirket kapandı, milyonlarca kişi işsiz kaldı. Mart ayından bu yana piyasalarda "kötünün iyisi" senaryoları, ya da "130 ile giden bir arabanın hızının 110'a inmesi" gibi benzetmelerle anılan bir süreç yaşanıyor. Krizin etkilerini en hızlı hissedenlerin başında para ve sermaye piyasaları yer alırken; "bıçak sırtı" bir dengenin daha ne kadar süreceği merak konusu. Ekonomistler, "yeşil filizler göründü/görünmedi" tartışmasına devam ederken, sıradan insanların hayat kalitesindeki bozulma hızlanarak sürdü. Prof. Güngör Uras'ın da krizin henüz derinleşmeye başladığı günlerde yazdığı bir makalede 'kristal berraklığıyla' anlattığı üzere, her ailenin bir ferdi veya tanıdığı/yakını işinden oldu, kendisine yeni bir iş bulamadı. II. Dünya Savaşı'ndan bu yana en sıkıntılı günler yaşanırken, Türkiye'nin sarıldığı tek güvence Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu'nun 2001 yılındaki kriz sonrasında mali sektörü deyim yerindeyse "yeniden formatlaması/şekillendirmesi" ya da üst düzey bir bankacının dediği gibi "büyük küçük demeden herkese aynı sopayla davranması" oldu. Tüm dünyanın birbirine karşı son hızla ilerleyen iki trenin çarpışmasını ağır çekimde izlediği bu yıl, kolay kolay hafızalardan silinmeyecek. İçine göçmüş bir sanayi sektörü, cılız bir ihracat, çift haneli işsizlik oranı sadece ilk akla gelenler. Geçmişten bu yana Türk insanının krizlere karşı 'şerbetli' olduğu söylenir, durur. Ne var ki, bu krizin özellikle çalışma hayatının ilk yıllarını yaşayan gençler ve orta kademedeki çalışanlar için gelecek yıllarda da hayal kırıklıkları, geri dönen iş başvuruları, artan borçlarla dolu olacağı şimdiden söylenebilir. Öyle görünüyor ki, Türk insanlarının "nasılsın" sorusuna verdiği geleceğe yönelik olumlu beklentilerle dolu "İyi diyelim, iyi diyelim" iyi olsun sözleri de yavaş yavaş kullanımdan kalkacak. 1994'ten bu yana başına gelenlerle kriz ortamlarını 'normal' olarak algılayan Türk insanı, küresel krizin yarattığı "yeni normal"e nasıl alışacak? İşte orası merak konusu... MURAT BAŞBOĞA

Yeşil filizlerin rüzgarı emtia fiyatlarını uçuruyor

Küresel ekonomide canlanma işaretlerinin yoğunlaştığına ilişkin 'yeşil filizler belirdi' söylemi, emtia fiyatlarının tırmanmasına destek veriyor. Geçen Temmuz ayında 147 dolarla tarihinin en yüksek değerine çıkan ham petrol fiyatları, 2009 yılbaşına yüzde 60 değer kazanmış durumda. Sanayinin temel hammaddelerinden bakır fiyatlarındaki artış yüzde 112'yi bulurken, platin fiyatlarındaki yükseliş yüzde 38, altın fiyatlarındaki tırmanış ise yüzde 14'ü bulmuş durumda.

8 Eylül 2009 Salı

Altın fiyatları bin doları geride bıraktı

Hükümetlerin canlanma paketlerinin olumlu sonuç vermesi ve küresel krizden çıkış işaretlerinin yoğunlaşması, emtia fiyatlarını artırıyor. Mart ayından bu yana yaklaşık yüzde 40 yükselen borsalara paralel olarak tırmanmayı sürdüren altın fiyatları ons başına bin dolar barajını geçti. Psikolojik olarak önemli nitelikteki bin dolar seviyesini aşan altın, New York Borsası'nda ons başına bin 9 dolara çıkarak 2008 Mart ayından bu yana en yüksek düzeye tırmandı. Özellikle Hindistan başta olmak üzere Güney Asya ve Uzakdoğu'dan kaynaklanan taleple yükselen altın fiyatları, 2009 yılbaşına göre yüzde 14 değer kazandı. Dünya Altın Konseyi verilerine göre, mücevher yapımı için altın alımı toplam satışların yüzde 70'lik bölümünü oluşturuyor. Doların değer kaybetmesinin de etkisiyle yükselişin hızlanabileceğini kaydeden uzmanlar, altında yıl sonu kapanışının bin 200 dolardan olabileceğini ifade ediyorlar. Altına paralel olarak yükselen gümüş fiyatları da 16.86 dolarla son 13 ayın en yüksek düzeyine ulaştı.

Aydın Doğan'a dev vergi cezası: 3.7 milyar TL

Türk ticaret hayatının en büyük vergi cezası Doğan Yayın Holding'e kesildi. Maliye Bakanlığı, Holding bünyesindeki Doğan TV Holding, D Yapım, Doğan Prodüksiyon ve Alp Görsel İletişim'e 1 milyar 880 milyon lira vergi cezası kesti. Doğan Yayın Holding'in Kamu Aydınlatma Platformu'nda yer alan açıklamasına göre, Holding'in bağlı ortaklıklarına 1 milyar 880 milyon liralık da vergi zayi cezası yanı sıra, 60 bin lira usulsüzlük ve 282 bin lira özel usulsüzlük cezası kesildi. Bu cezaların toplamı 3.7 milyar lirayı buluyor. Söz konusu vergi cezaları 2005, 2006 ve 2007 hesap dönemlerine ilişkin vergi incelemelerini sonucunda kesildi. Vergi cezalarının duyurulması ardından, Doğan Grubu şirketlerinin İstanbul Menkul Kıymetler Borsası'nda işlem gören hisse senetleri hızla değer kaybetti. Buna göre Hürriyet Gazetecilik yüzde 12, Doğan Holding yüzde 11.2, Doğan Yayın Holding Hisseleri yüzde 11, Doğan Burda hisseleri yüzde 10.8 ve Petrol Ofisi yüzde 6.6 değer kaybetti.

7 Eylül 2009 Pazartesi

Walt Disney Aile Müzesi açılıyor

2 Ekim'de Walt Disney Aile Müzesi kapılarını açıyor. Müzede, Mickey Mouse'un ilk "karalamaları" da yer alacak. Aşağıdaki resmin Mickey Mouse'un ilk taslağı olduğuna inanılıyor.

Şekerlemede dev birleşme yakın

Krizin hız kesmesinin ardından şirket satın alma ve birleşmeleri hız kazanıyor. ABD'nin en büyük gıda şirketi Kraft Foods, Nestle ardından dünyanın ikinci büyük şekerleme üreticisi İngiliz Cadbury'yi 16.7 milyar dolara satın almak üzere teklifte bulunurken, Cadbury teklifi reddetti. Cadbury'nin bu kararının etkisiyle şirketin Londra Borsası'ndaki hisse senetleri yüzde 40 değer kazandı. Teklifin, Cadbury'nin cuma günkü kapanış fiyatının yüzde 31 üzerinde olduğunu belirten Kraft, "İki tarafın kabul edeceği bir anlaşmaya ulaşmak ve şirketler arasındaki yapıcı diyalogu sürdürmek" istediğini açıkladı. Kraft, iki şirketin birleşmesi halinde yıllık gelirlerinin 50 milyar dolar olmasının beklendiğini kaydetti. Cadbury'nin geçen yılki satışları 5.4 milyar sterlin (8.8 milyar dolar), kraft'ın geçen yılki satışları ise 42 milyar dolar olmuştu. Cadbury'nin Türkiye'deki iştirakleri arasında gıda ve şekerleme üreticileri Kent ve Intergum yer alıyor.

Şimşek'ten bütçede "çekidüzen" sinyali

Hükümet yıl sonunda 70 milyar liraya çıkması öngörülen bütçe açığı karşısında yeni önlem hazırlığına girişti. Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, kamuya çekidüzen verilmesinin bir zorunluluk olduğunu belirterek, "Bütçe dengelerini oturtulması için yeni tedbirler alınabilir" dedi. Şimşek, bu çerçevede hem gider hem de gelir ayağında düzenlemeler yapılabileceğini belirterek, "Faizlerin tek hanede tutulması ve mali disiplin için gereken adımları atmakta kararlıyız" dedi. Maliye Bakanı Şimşek, sağlık harcamalarını denetim altına alacak hazırlıklar yapıldığını belirterek, "Çok ciddi tasarruf sağlayacak planları neredeyse tamamladık" derken, bu plana Başbakan Tayyip Erdoğan'ın da tam destek verdiğini vurguladı. Yurtdışındaki varlıkların Türkiye'ye getirilmesine yönelik varlık barışına da değinen Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, "Varlık barışı bir fırsat niteliğinde. Çember artık daralıyor, bence banka gizliliği artık geride kaldı" dedi. Şimşek, Türklerin İsviçre ve Avusturya bankalarındaki hesaplarının istenmesi konusunda çalışmaların devam ettiğini de vurguladı.

Sabit hatta numara taşıma yaklaştı

İletişim sektöründe şehiriçi konuşmaya büyük ucuzluk ve rekabet getirecek serbestlik 10 Eylül'de başlıyor. Sabit hatlarda numara taşıma uygulaması ile alternatif operatörler de abone yapabilecek. Sektör uzmanları, cep telefonunda numara taşınabilirliğinin rekabete ulumlu katkı sağladığına dikkat çekerek, benzer bir gelişmenin sabit telefonlarda da gözleneceği görüşündeler. Serbest Telekomünikasyon İşletmeleri Derneği TELKODER'in başkanı Yusuf Ata Arıak, sektörde Türk Telekom yanısıra 20 işletmecinin faaliyette olduğunu belirterek, yeni düzenlemelerle bu firmalardan en az 5 tanesinin şehiriçi görüşmelerde aktif olacağını öngördü. Cep telefonunda numara taşıma uygulamasının 8 ayda yüzde 6'ya ulaştığına dikkat çeken Arıak, bu çerçevede numara değişim oranının hızla artacağını öngördü. Uygulama ile, tüketicilere daha ucuz sabit hat görüşmesi yanında internet erişimi sağlanabilecek. Halen Avrupa Birliği ülkelerinde alternatif operatörlerin payı yüzde 40 düzeyinde bulunuyor.

Bankalardan kart mağdurlarına yeni imkan

Kredi kartı borcunun yeniden yapılandırılmasında yasal süre 4 Eylül'de sona ererken, bankalar süreyi uzatarak kart borçlularına yeni imkan sağladı. Bu çerçevede iki banka borç yapılandırmak amacıyla süreyi 15 gün uzatırken, bunu diğer bankaların da izlemesi bekleniyor. Bankalar Birliği verilerine göre, takibe düşen borçluların yüzde 30'luk bir bölümü yeniden yapılandırmak üzere başvurdu. Özellikle başvuru süresinin bitimine doğru borçluların ilgisinin artması ardından, bankalar gönüllü olarak yeniden yapılandırma süresini uzatmayı tercih etti. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu Başkanı Tevfik Bilgin, geçen hafta bankalara ek süre tanımaları için çağrıda bulunmuştu. Sürenin uzatılmasıyla kart borçlularının yarıya yakınının borç yapılandırmaya başvurması bekleniyor. 875 bin kişi yeniden yapılandırma kapsamına girerken, bu kişilerin icraya düşmüş kredi kartı borcu toplamı 3.1 milyar liraya ulaşıyor.

KOBİ'ler borç bataklığından çıkamıyor

Küresel krizin yarattığı durgunluk, küçük ve orta ölçekli şirketlerin mali dengelerini bozdu. İstanbul Sanayi Odası'nın İkinci 500 Büyük sanayi kuruluşu verilerinden yapılan araştırda, krizle birlikte KOBİ'lerin borç batağına sürüklendiğini ortaya koydu. Buna göre, KOBİ'ler geçen yılki toplam satışlarından elde ettikleri yüzde 1.5'lik kara karşılık, bu miktarın yaklaşık iki katı borç faizi ve dört katı bir borçlanma maliyetini yüklenmek zorunda kaldılar. Yapılan araştırma, şirketlerin yüzde 50.3'lük bölümünün borç alarak üretim ve satış yapmaya çalıştığını ortaya koyarken, daha önce bu oran yüzde 39.6 düzeyindeydi. İSO raporuna göre, ikinci 500 büyük şirketin satış gelişlerinin yüzde 2.9'u borç fazi olarak ödenirken, toplam borç yükü ise yüzde 5.7 olarak gerçekleşti. Araştırmayi değerlendiren ekonomistler, krizin yeni bir kriz döngüsü yaratabileceğine işaret ederek, şirketlerin milli gelire olan katkısının azalmasının yeni krizin habercisi olabileceği yorumunda bulundular.