7 Ağustos 2009 Cuma
Vergi indirimi otomotive yaradı
nefes aldırdı. Fazla stoklar eridi" dedi. Aybar, üç aylık dönemdeki satışın geçen yıla oranla 50 bin daha fazla olduğunu belirterek, "Bu sektör adına önemli bir kazanımdır" dedi. Otomotiv pazarında 2008 ortasından itibaren yüzde 60'a varan düşüş yaşandığını kaydeden İbrahim Aybar, vergi indirimleriyle 2009'un ikinci çeyreğinde toparlanma yaşandığını kaydetti. Kriz ortamında ülkedeki otomotiv fabrikalarının tam kapasiteyle çalışmaya başladığını hatırlatan Aybar, "Sağlanan imkanlarla vatandaşlar ekonomik araçlar alabildi" dedi. Ticari araç pazarında da iyileşmeye dikkat çeken Aybar, geçen yıla göre satışların yüzde 7 arttığını da hatırlattı.
Fannie üçüncü kez Hazine'ye el açtı
6 Ağustos 2009 Perşembe
Trichet: Yeni canlanma önlemleri gerekmiyor
TOKİ Seyrantepe'de şartları iyileştirdi
Galatasaray, bu sezonun bitmesi ardından Ali Sami Yen Stadyumu'nu TOKİ'ye devredecek. Galatasaray, Seyrantepe'deki yeni stadın VIP ve loca bilet satışından 105 milyon dolar gelir bekliyor. Kulüp, şimdiye kadar biletlerin 43 milyon dolarlık kısmını sattı.
Memur yüzde 10 artış isteyecek
5 Ağustos 2009 Çarşamba
İngiltere'de krediler kıpırdamıyor
alımlarına hız veren İngiltere Merkez Bankası'nın önlemleri,bankaların reel sektöre verdiği kredileri artırmakta yeterli olmuyor. Banka'nın yılın ikinci çeyreğinde yıllık bazda yüzde 3.7'lik parasal genişleme sağlamasına karşılık, bankaların şirketlere kullandırdığı
kredi miktarı sadece yüzde 2.7 artış gösterdi. İngiltere Başbakanı Gordon Brown, geçen ay yaptığı bir açıklamada, bankaların özel sektöre kullandırdığı kredileri 2010 başına kadar 70 milyar sterlin artırmayı taahüt ettiğini söylemişti. Ancak açıklanan son istatistikler tüketicilere kullandırılan kredilerdeki artışın 1993 yılından bu yana en düşük düzeyde olduğuna işaret ediyor. Kredilerin canlanmasından endişe eden İngiltere Maliye Bakanı Alistair Darling bankalara bu konuda baskıları artırmaya hazırlanırken,ekonomistler ekonomistler kredilerde hareketlenme olmadan canlanmanın yaşanmayacağını öngörüyorlar. İngiltere ekonomisi yılın ilk çeyreğinde yüzde 2.4 daralarak son 50 yılın en kötü performansını gösterirken, hükümetin yıl sonu daralma tahmini yüzde 3.5 düzeyinde bulunuyor.
4 Ağustos 2009 Salı
Otomotivde bozulma hız kesmiyor
İngiltere'de servet 6.9 trilyon sterline indi
sonunda 6 trilyon 954 milyar sterline geriledi. Milli servet önceki yıla göre yüzde 2 düşerken, verileri açıklayan Ulusal İstatistik Kurumu böylece 1992 yılındaki son durgunluktan bu yana servetin ilk kez azaldığını kaydetti. Hesaplama ülkedeki tüm binalar, fabrikalar, otomobiller, trenler, makineler ve finansal varlıkların toplamından borç stokunun çıkarılmasıyla yapılıyor. Milli servetin azalmasında 3.7 triyon servetin yarıdan fazlasını oluşturan gayrimenkul fiyatlarındaki düşüş etkili oldu. Gayrimenkul sektöründeki zayıflama yüzde 9'u bulmasına karşılık, hala milli servetin yüzde 56'sını oluşturuyor. Ekonomistler, halkın eriyen servetini yerine koymak amacıyla tüketim harcamalarını kısmaya hız vereceğini öngörürken, servetin 2008 öncesine çıkmasının yaklaşık 10 yıl alabileceğini öngörüyorlar. Milli servetteki azalmaya karşılık, kişi başına servetin 115 bin sterlin olduğu hesaplanıyor. Bu rakam, verilerin toplanmaya başladığı 1948 yılından bu yana servetin beş kat arttığına işaret ediyor.
3 Ağustos 2009 Pazartesi
İhracatta bozulma sürecek görünüyor
Yılın ilk yarısında Türkiye'nin AB'ye yaptığı ihracatın 7 puan düşüşle yüzde 43.6'ya inmesi, AB'den gelen kötü haberlerle ihracatta yıllık bazda daralmanın süreceğini gösteriyor. Merkez Bankası'nın açıkladığı son veriler de ihracatta yıllık bazdaki daralmanın derinleşeceğine işaret ediyor.
İhracat ilk yarıda geçen yılın aynı ayına göre yüzde 30.6 düşüşle 47.7 milyar dolara inerken, bu dönemde Avrupa Birliği pazarındaki daralma yüzde 40.1'i buldu.
Türkiye'nin AB ülkelerine yaptığı ihracat geçen yılın aynı dönemine 13.9 milyar dolar azalarak 20.8 milyar dolara inmişti.
Küresel toparlanmanın ihracatta belirleyici olduğu ortamda AB ekonomisindeki daralma tahminin yüzde 4.4'e çıkması ihracatın zayıflamayı sürdüreceğini gösteriyor.
Wall Street FED'in 'elini görüyor'
Özellikle mortgage destekli menkul kıymet işlemlerinde Merkez Bankası'nın Wall Street'in en büyük müşterisi haline geldiği gözlenirken, FED en fazla tahvil alan kurum olarak da öne çıktı. Amerikan Merkez Bankası, yaptığı tüm işlemler öncesinde ve işlem ardından yaptığı açıklamalarla şeffaflığa özel önem veriyor.
Financial Times'a konuşan eski hazine yöneticileri bu şeffaflığın banka aleyhine çalıştığını belirterek, "Herkes Merkez Bankası'nın elini görüyor. Herkes FED'le yaptığı işlemlerle cebini dolduruyor" dedi.
Banka yöneticileri ise şeffaflık olmazsa diğer alanlarda Merkez Bankası'nın büyük eleştirilerle karşı karşıya kalabileceği görüşündeler. Temsilciler Meclisi Mali Hizmetler Komitesi Başkanı Barney Frank, bu işlemlerin piyasalarda fiyat istikrarını sağlamak üzere gerektiğini belirtti. Frank, "Kredi sistemini birilerine para kazandırmadan düzenleyemezsiniz" dedi.
Dövize alım ihaleleriyle örtülü müdahale
Merkez Bankası'nın döviz piyasasındaki oynaklık karşısında aldığı bu karar, piyasaya örtülü müdahale anlamına geliyor.
İlk olarak 2002'de yapılan döviz alım ihalelerinden bugüne kadar 39,8 milyar dolarlık alım yapan Merkez Bankası, yaptığı açıklamada döviz rezervlerinin kuvvetlendirmesi için uygun bir ortam oluştuğunu ifade etti. İhale açıklaması ardından bankalararası piyasada 1.47'ye inen dolar 1.4750 düzeyine yükseldi.