Cautionary Questions – RoboPod and the Perpetual Money Machine
-
Thanks for your questions – fielded this time with the able assistance of
Jacob Goldstein, the author of Money: The True Story of a Made Up Thing.
26 Kasım 2010 Cuma
IMF heyeti 30 Kasım'da Türkiye'ye geliyor
Hazine Müsteşarlığı, IMF heyetinin program sonrası değerlendirme için 30 Kasım-9 Aralık'ta Türkiye'de temaslarda bulunacağını açıkladı.
Hazine'den yapılan yazılı açıklamada, "Uluslararası Para Fonu Türkiye Masası Şefi Rachel Van Elkan başkanlığındaki bir IMF heyeti, periyodik olarak yapılmakta olan Program Sonrası Değerlendirme süreci kapsamında, 30 Kasım-9 Aralık 2010 tarihlerinde ülkemizde temaslarda bulunacaktır. Heyet, 30 Kasım-1 Aralık tarihleri arasında İstanbul'da özel sektör temsilcileri ile görüşmeler yaptıktan sonra, 2 Aralık tarihinden itibaren Ankara'da resmi temaslarına başlayacaktır" denildi.
Emlak Konut GYO'ya 2.2 kat talep geldi
Emlak Konut Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı'nın (GYO) yüzde 25 hissesinin halka arzında birim fiyat 1.70 lira olarak belirlenirken, yatırımcılardan 2.2 kat talep gelen arzdan yaklaşık 1.06 milyar lira hasılat elde edildi. 2010 yılının en büyük halka arzı niteliğindeki Emlak Konut GYO'nun halka arz sonrası artırılmış sermayesi 2.5 milyar liraya çıkarken, piyasa değeri 4.25 milyar lira oldu.
Kesin talep toplama süreci 23-24 Kasım tarihlerinde gerçekleştirilen Emlak Konut GYO'nun halka arzında fiyat aralığı 1.60- 2.15 TL olarak tespit edilmişti.
Emlak GYO Genel Müdürü Murat Kurum, yaptığı açıklamada, oluşan fiyatın İrlanda sorununun global piyasalarda yarattığı endişe ile, gayrimenkul sektöründeki iskontolardan etkilendiğini belirterek, "Türk gayrimenkul sektöründe iskontolar yüzde 25-30 arası seyrediyor. Biz, daha işlem görmeye başlamadan halka arzda o seviyelere geldik" dedi.
Hükümet sıcak paraya önlem hazırlığına girişti
AKP Ekonomik İşlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Bülent Gedikli, Fed'in yaptığı parasal genişlemenin ardından diğer ülkelerin sıcak paraya ilişkin önlemler almaya başladığını belirterek, Türkiye'de de bu konuda değerlendirmelerin sürdüğünü ve Başkan Tayyip Erdoğan'ın sıcak paranın kontrol edilmesi yönündeki açıklamalarının kurumlar için bir talimat niteliğinde olduğunu söyledi.
Gedikli söz konusu açıklamayı Erdoğan'ın sözlerinin ardından sıcak para ile ilgili önlemler alıp almayacağına yönelik olarak bir soru üzerine Bloomberg HT televizyonuna yaptı.
Başbakan Tayyip Erdoğan dün Lübnan'da, sıcak para akışını kontrol altına almanın şart olduğunu belirterek, "Sıcak para akışını kontrol altına almak şart. Yani bunu kontrol dışı tutarsanız ondan sonra siz kontrole girersiniz. Sizin durumunuz daha felaket olur" demişti.
Gedikli bugün televizyonda canlı yayınlanan konuşmasında sıcak paranın kontrolü konusunda Başbakan Erdoğan'ın dünkü ifadelerini değerlendirirken şunları söyledi:
"(Bu konu) ABD'de Merkez Bankası'nın almış olduğu kararla irtibatlı bir adım. ABD parasal genişlemeyi adım adım uygulayacak, bunun da piyasalarda etkisi adım adım görülüyor. Bu sürecin devam etmesi halinde gelişen ülkelerde bunun olumsuz etkilerinin görüleceği açık. Sıcak para olayı sadece Türkiye'nin değil tüm dünyanın sorunu haline geldi, ABD'nin bu tavrı nedeniyle. Tüm ülkeler buna karşı tedbir alma şeklinde bir eğilime giriyorlar. Eğer bu tedbirler korumacı eğilimlere dönüşürse, Çin ve Hindistan gibi ülkeler tarafından, bunun dünya ekonomisine yaratacağı başka olumsuz etkiler olması muhtemel.
Bu süreç sıkıntılı bir süreç, bu süreç devam ettikçe her ülke kendisine göre önlem almak durumunda olacaktır, buna Türkiye'de dahildir. Bunun getirdiği süreci şu anda yaşıyoruz. Mesele çok boyutlu bir mesele, özel bir koordinasyon gerektiriyor. Maliye Bakanlığı, Hazine, DPT, BDDK gibi kurumların içinde bulunacağı bir koordinasyon gerekir, çok boyutlu bir meseledir bu. Her ülke kendi durumuna göre önlem alacaktır."
25 Kasım 2010 Perşembe
Hisse senedinde aşırı değerlenme dikkat çekiyor
Türk ekonomisinin kriz sonrası hızlı toparlanması, İstanbul Borsası'na yatırımcı ilgisinin artmasına yol açarken, hisse senedi değerlemelerinin son 7 yılın en yüksek düzeyine çıktığına işaret ediyor.
Bloomberg Haler Ajansı'na konuşan uzmanlar, karlılıktaki büyümenin diğer gelişmekte olan piyasalara göre zayıf kalacak olmasının yatırımcıları kısa vadede hayalkırıklığına götürebileceğini vurguladılar.
MSCI Türkiye Endeksi'nin net varlıkların 2.2 katı seviyesinden işlem gördüğü dikkat çekerken, bu rakam MSCI Gelişmekte Olan Piyasalar Endeksi ile karşılaştırıldığında Şubat 2003'den bu yana görülen en yüksek seviyeye işaret ediyor.
MSCI Türkiye Endeksi'de yer alan 20 şirketin gelecek yıl karlarının yüzde 7.7 artması beklenirken, bunun 19 gelişmekte olan piyasa arasında en küçük büyüme olması dikkat çekiyor.
MSCI Türkiye Endeksi yüksek dalgalanmalarıyla dikkat çekiyor. Endeks 2007 yılında yüzde 41 artması ardından, krizin etkisiyle 2008'de yüzde 52 gerilemişti. Kriz sonrası toparlanma ile endeksin 2009 performansı yüzde 86 olurken, MSCI Türkiye Endeksi'nin yıl başından bu yana artışı yüzde 27'yi buluyor.
24 Kasım 2010 Çarşamba
İrlanda, 4 yıllık kapsamlı önlem paketi açıkladı
Avrupa Birliği ve Uluslararası Para Fonu'ndan yardım almaya hazırlanan İrlanda, gelecek 4 yılı kapsayan kapsamlı mali önlem paketini açıkladı. İrlanda Başbakanı Brian Cowen ve Maliye Bakanı Brian Lenihan tarafından açıklanan önlemler paketi vergi indirimleri yanı sıra kapsamlı harcama kesintileri içeriyor. İrlanda, halen yüzde 12.5 olan kurumlar vergisini artırmazken, KDV oranı yüzde 21'den 23'e çıkarılacak, prim harcamalarına yönelik vergi indirimleri kaldırılacak. Hükümet ayrıa kriz döneminde kaynak yaratmak amacıyla yeni emlak vergisi koymayı kararlaştırdı.
Plan çerçevesinde harcamaların gelecek dört yılda yüzde 20 kısılması öngörülürken, bu şekilde bütçe açığının Gayri Safi Yurtiçi Hasıla'ya oranının yüzde 3'ün altına indirilmesi hedefleniyor.
İrlanda Parlamentosu'nun bütçeye yönelik oylamayı 7 Aralık'ta yapması beklenirken, oylama sonrasında hükümetin Ocak ayının ikinci yarısında erken genel seçim kararını açıklaması bekleniyor.
Önlem paketi çerçevesinde büyümenin 2011 yılında yüzde 1.75, 2012'de yüzde 3.25 ve 2014'te yüzde 2.75 olması öngörülürken, Maliye Bakanı Lenihan bu yıl küçük de olsa bir büyüme beklenebileceğini ifade etti.
Kapasite kullanımı Kasım'da 75.9'a tırmandı
Merkez Bankası imalat sanayiinde kapasite kullanım oranının (KKO) Kasım ayında, geçen yılın aynı ayına göre 6.1 puan, bir önceki aya göre ise 0.6 puan artarak yüzde 75.9 seviyesinde gerçekleştiğini açıkladı. Kapasite kullanım oranı böylece Eylül 2008'den bu yana en yüksek düzeye yükseldi.
Diğer yandan Merkez Bankası Reel Kesim Güven Endeksi Kasım ayında Ekim ayına göre 0.4 puan artarak 107.6 seviyesine çıktı.
Fitch, Türkiye'nin görünümünü pozitife çevirdi
Derecelendirme kuruluşu Fitch, Türkiye'nin yabancı ve yerel para cinsinden uzun vadeli kredi notlarının görünümünü 'durağan'dan pozitif'e yükseltti. Fitch ayrica, Türkiye'nin yabanci para cinsinden kısa vadeli notunu B, ülke tavanı notunu BBB- olarak teyit etti.
Fitch'in Gelismekte Olan Avrupa Ülke Notları Bölümü Başkanı Ed Parker yaptığı açıklamada, "Türkiye'nin görünümün revize edilmesi, ülkenin güçlü toparlanması, iyileşen kamu finansmanı ve ekonomik görünümdeki dönüşümün kalıcı olduğuna yönelik güveni yansıtıyor" dedi. Parker, buna karşılık Türkiye'de makro istikrar için tehdit yaratmayacak ciddi dengesizlikler üretmeden hızlı büyüyeme devam edip edemeyeceğine yönelik bazı belirsizlikleriin sürdüğü değerlendirmesinde bulundu. Türkiye ekonomisinin V şeklinde bir toparlanma gösterdiğini kaydeden Parker, "Ekonominin iç talebin etkisiyle 2010'da yüzde 8, 2011 ve 2012'de yüzde 5 büyümesi bekleniyor. Türkiye'nin dış finansman koşulları ise kötüleşiyor" dedi.
Labels:
fitch,
kredi derecelendirme,
kredi notu,
maliye,
Türkiye
IEA Başekonomisti Birol: Çin'in petrol talebi artacak
Uluslararası Enerji Ajansı Başekonomisti Fatih Birol, dünya petrol talebindeki büyümenin yarısının Çin'den geleceğini söyledi.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız'ın da katılımıyla, TÜSİAD'ın ev sahipliğinde İstanbul'da düzenlenen, "World Energy Outlook 2010" raporunun Türkiye tanıtım toplantısında konuşan Birol, şöyle dedi:
"Petrol piyasalarındaki talepteki büyümenin hemen hemen tamamı ulaştırma sektöründen geliyor, Çin'de 1,000 kişiden 30 kişinin arabası var, 25 yıl içinde bu sayı 240'a çıkacak. Petrol üretiminde OPEC'in payı daha da artacak en önemli ülkeler Irak ve Suudi Arabistan olacak. Çin'in enerjide alacağı kararlar bütün dünyanın kaderini etkileyecek" dedi.
Irak'ın petrol üretiminin 25 yıl içinde günlük 2.5 milyon varilden 7 milyon varile çıkacağını da belirten Birol, dünya petrol piyasalarında Irak'tan gelen artışa ihtiyaç olduğunu aksi durumda dünya piyasaları zor durumda kalacağını belirtti.
Türkiye, HSBC'nin gözde ülkeleri arasına girdi
Gelişmekte olan ülke piyasalarına yatırım yapan en büyük varlık yönetim şirketlerinden biri olan HSBC, Türkiye'yi "tercih edilen gelişmekte olan ülke" olarak belirledi.
Haziran 2010 sonu itibarıyla 411.25 milyar dolarlık fon yöneten HSBC Global Asset Management tarafından yayımlanan notta, "Gelişmekte olan ülke piyasaları bölümü, son dönemde kredi derecelendirme kuruluşlarından gelen yukarı yönlü revizyonların ardından Türkiye'nin yatırım yapılabilir kredi notuna 2011 ortasındaki seçimlerin ardından sahip olacağını bekliyoruz" denildi.
Türkiye'nin son 10 yılda gerçekleştirdiği yapısal reformların Türkiye'ye global finansal ve ekonomik krizdeki testi geçmesinde destek olduğu belirtilen notta, "Bu, Türkiye'nin küresel fonları daha çok çekmesini sağlayacak" denildi.
Elektrikli otomobile vergi kolaylığı geliyor
Hükümet, elektrikli otomobillere vergi indirimi getirmeye hazırlanıyor. Anadolu Ajansı'nın haberine göre, elektrikli binek otomobillere yüzde 37, yolcu taşımacılığında kullanılan elektrikli araçlara ise yüzde 10 oranında özel tüketim vergisi (ÖTV) uygulanacak.
Habere göre, kamu alacaklarının yeniden yapılandırıldığı Torba Kanun Taslağında elektrikli araçlarla ilgili ÖTV düzenlemelerine de yer veriliyor. Bu çerçevede ÖTV Kanunu'nda taşıtlarla ilgili vergi oranlarının bulunduğu 2 sayılı listede değişikliğe gidiliyor.
Şimşek: İrlanda'nın krizden çıkışı zaman alacak
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, ağır mali sorunlarla AB ve Uluslararası Para Fonu'ndan yardım almaya hazırlanan İrlanda'ınn krizden çıkmasının zaman alacağını söyledi. Londra'da Bloomberg International'ın sorularını yanıtlayan Şimşek, "Ekonomideki sorunların bir anda çözülmesi mümkün değil" dedi.
"Benzer bir süreçten 2000-2001 döneminde Türk ekonomisi de geçti, hem yapısal hem mali alanda kapsamlı önlemler alınmasını gerektirdi. Bu acı veren bir süreç, ancak bunun sürdürülmesi ülkenin kredibilitesini artırır" diyen Maliye Bakanı Şimşek, bunun ardından piyasaların İrlanda'ya güven duymaya başlayabileceğini söyledi.
Türkiye ekonomisine yönelik soruları da yanıtlayan Şimşek, "Ekonomik, sosyal ve siyasi alanda güçlü bir kurumsal yapıyı oluşturmak, yapısal dönüşümü sağlamak konusunda kararlılığımız sürüyor. Bu çerçevede Avrupa Birliği'ne tam üyelik Türkiye'nin dış politika öncelikleri arasında ilk sırada yer alıyor" dedi.
Fed, gelecek yıla yönelik tahminlerini aşağı çekti
ABD Merkez Bankası, ülke ekonomisine yönelik karışık görünümün etkisiyle 2011'e yönelik büyüme tahminlerini aşağıya çekerken, işsizlik oranında hızlı bir gerileme olmayacağını öngördü.
ABD Merkez Bankası, büyüme hızının bu yıl yüzde 2.5 büyümesi ardından 2011 genelinde büyümenin yüzde 3 ile 3.6 arasında kalacağı tahmininde bulundu. Fed'in geçen Haziran ayında yaptığı tahminler çerçevesinde büyümenin 2011'de yüzde 3.5 ile 4.2 arasında kalacağı öngörülmüştü. Diğer yandan, ikinci çeyrekte yüzde 1.7 büyüyen ülke ekonomisi yılın üçüncü çeyreğinde yıllık bazda yüzde 2.5 büyüme gösterdi. Durgunluğun resmen sona erdiği tarih olan 2009 Haziran ayından bu yana ülke ekonomisinde çeyrek dönemler bazında büyüme yüzde 3'ün altında kalıyor. Ekonomistler bu çerçevede, işsizlik oranlarının aşağıya çekilmesinin hayli güç olacağı görüşündeler. 1980'li yılların başışnda ABD ekonomisinin karşılaştığı durgunluk sonrası ortalama büyüme hızı yüzde 8'leri bulmuştu.
Fed'in tahminlerinde işsizlik oranının yüksek kalmayı sürdürebileceği öngörüsüne de yer verildi. Halen ülkede yüzde 9.6 olan işsizlik oranının 2011 sonu itibariyle yüzde 9 olabileceği öngörüldü. Haziran ayında yapılan tahminlerde 2011'in son çeyreğinde işsizlik oranının yaklaşık yüzde 8.5 düzeyine çekileceği kaydedilmişti. ABD'de kriz nedeniyle işini kaybedenlerin sayısı yaklaşık 14 milyon düzeyinde bulunuyor.
Tahminler çerçevesinde uzun süre işsiz kalanların oranı yüzde 5.3'ten 6'ya çıkarılırken, bu öngörü krizin ABD istihdam verilerinde kalıcı bir bozulma yaşandığına işaret ediyor.
Fed, ülke ekonomisinin zayıf görünümü çerçevesinde enflasyonun 2013'e kadar yüzde 2'lik hedef düzeyinin altında kalacağını da öngördü.
23 Kasım 2010 Salı
İrlanda yardım için önlem açıklamaya hazırlanıyor
Bankacılık sektörünün yaşadığı sorunlarla başedemeyen İrlanda, Uluslararası Para Fonu ve Avrupa Birliği'nden yardım alacak. İrlanda yaklaşık 90 milyar Euro yardım verilmesi beklenirken, hükümetin 4 yılı kapsayan önlem planını açıklaması bekleniyor. Plan çerçevesinde İrlanda'nın asgari ücreti yüzde 12 azaltması beklenirken, yüzde 12.5 olan kurumlar vergisi oranını değiştirmesi beklenmiyor.
Bu arada, Uluslararası Para Fonu Başkan Yardımcısı John Lipsky, İrlanda hükümetiyle görüşmelerin hızla ilerlediğini belirterek, hükümetin gerekli siyasi kararları hızla alması gerektiğini söyledi.
Almanya Başbakanı Angela Merkel de, İrlanda'nın ciddi bir endişe kaynağı olmayı sürdürdüğünü belirterek, "Euro Bölgesi ülkelerini kurtarmaya çalışmak Avrupa için iyi değil" dedi.
Avrupa Komisyonu'nun Mali İşlerden Sorumlu Komisyon Üyesi Olli Rehn de, İrlanda'da kamu harcamalarını azaltacak bir bütçenin ivedilikle kabul edilmesi gerektiğini söyledi. AB, bu ülkeye yardım için bütçenin kabulünü ön koşul olarak belirlerken, bütçenin 7 Aralık'ta oylanması bekleniyor.
İrlanda Hükümeti'nin bütçeye onay verilmesi ardından Ocak ayının ikinci yarısında erken genel seçim kararı vermesi de öngörülüyor.
Diğer yandan, kriz nedeniyle İrlanda bankalarının satılabileceğine yönelik açıklamalar, zor durumdaki bankaların hisselerinde sert düşüşlere yol açtı. Kamunun yüzde 26 hissesinin bulunduğu Bank of Ireland hisseleri yüzde 23 düşüşle 30 eurosent düzeyine indi.
ABD'de büyüme 3. çeyrekte yüzde 2.5 oldu
ABD ekonomisi üçüncü çeyrekte daha önceki tahminlerin üzerinde büyüdü. Ticaret Bakanlığı, ihracat, tüketici ve hükümet harcamalarının daha önceki tahminlere göre, daha güçlü olmasından ötürü ekonominin üçüncü çeyrekte yıllık bazda yüzde 2,5 oranında büyüdüğünü açıkladı. Daha önce 2010 Temmuz-Eylül döneminde yıllık bazda büyüme yüzde 2 olarak açıklanmıştı.
İkinci çeyrekte yıllık bazda yüzde 1,7 oranında büyüyen ABD'nin, üçüncü çeyrek büyümesinin yıllık bazda yüzde 2,4 olması bekleniyordu. Bakanlık, ABD'de ekonomik faaliyetlerin üçte ikisinden fazlasını oluşturan tüketici harcamalarını da yüzde 2,6'dan yüzde 2,8'e, hükümet harcamalarını yüzde 3,4'ten yüzde 4'e çıkardı.
Ticari harcamalar da yüzde 9,7'den yüzde 10,3'e revize edildi. Bakanlığın raporunda, ekonomide enflasyon baskısı olmadığı da belirtildi.
FSA: Büyük bankalar sistemik risk yaratmıyor
Bankacılık sektörünün çehresini değiştirecek Basel 3 düzenlemeleri öncesinde, İngiltere Sermaye Piyasası Kurulu Başkanı Adair Turner büyük bankaların sektör için sistemik risk yaratmadığını söyledi.
Turner, İngiliz Parlamentosu Hazine Komitesi'nde yaptığı konuşmada, büyük bankaların bölünmesine gerek olmadını belirterek, "ABD'de yaşandığına benzer şekilde sistemimizde batamayacak kadar büyük bankalar yok" değerlendirmesinde bulundu.
Turner, birbirinden farklı alanlarda faaliyet gösteren uluslararası bankaların, bir alana yoğunlaşmış daha küçük ölçekli bankalarara oranla daha başarılı performans gesterdiğini söyledi. İngiliz Sermaye Piyasası Kurulu Başkanı, büyük bankaların bölünmesinin finans sektörünün yurtdışına kaçışına hız verebileceğini kaydetti.
Turner ayrıca, İngiliz bankalarının İrlanda'dan kaynaklanan risklerle mali güçlükler yaşamayacağını öngördü. İrlanda'da İngiliz RBS ve HBOS bankalarının büyük hacimli faaliyetleri bulunuyor.
İrlanda'nın bankacılık sektörünün toplam aktifleri Gayri Safi Yurtiçi Hasılası'nın yedi katı olurken, İngiltere'de bu rakam bir buçuk kat düzeyinde bulunuyor.
Kore Yarımadası'nda silah sesleri
Kuzey Kore'nin Güney Kore'ye ait bir adaya top ateşi açması sonucu iki askerin öldüğü ikisi sivil beş kişinin de yaralandığı bildirildi. Teyakkuza geçen Güney Kore, Kuzey Kore'nin ateşine karşılık verdiğini duyurdu.
Kuzey Kore'nin topçu saldırısının ardından Güney Kore ordusu, savaş hali dışındaki en yüksek alarm seviyesine geçti. Topçu ateşine karşılık verilirken, F-16 savaş uçaklarının adanın batı kıyısına gönderildiği belirtildi.
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi olağanüstü toplantıya çağrılırken, BM Genel Sekreteri Ban Ki Mun, "Saldırı 1953'te sona eren Kore Savaşı'ndan bu yana gerçekleşen en ciddi olaydır" dedi. Beyaz Saray, G.Kore'nin güvenliğini sağlamak konusunda kararlı olduğunu açıklarken, Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov en kısa sürede tarafların silahları bırakması çağrısında bulundu. Piyasalar yaşanan çatışmaya ciddi tepki verirken, İsviçre Frangı, petrol ve ABD Doları yükseldi.
Unilever, Türkiye'de yatırım için yeni yer arayışında
Perakende sektörünün önde gelen isimlerinden Unilever Türkiye Üst Yöneticisi (CEO) ve Unilever Asya, Afrika, Orta ve Doğu Avrupa Başkan Yardımcısı İzzet Karaca, "Ya yeni fabrikalarımızı büyüteceğiz veya başka şehirlerde yeni yatırımlara gideceğiz. Bu, şu anda toplam fizibilite içinde ele alınıyor. Yer konusunda muhtelif opsiyonlar var. 4-5 şehre bakıyoruz. 'Gidelim Anadolu'nun göbeğine, burada ne olur' diye de düşünüyoruz. Bu çerçevede Anadolu'ya da bakıyoruz. Bizim zaten 3 fabrikamız Rize'de'' dedi.
Karaca, krizde hızlı tüketim ürünlerinin yer aldığı sektörün pek etkilenmediğini belirterek, 2009 yılının kendileri için iyi geçtiğini, bu yıl da büyüme tempolarını devam ettirdiklerini söyledi.
Unilever'de kriz nedeniyle çok büyük değişiklik olmadığının altını çizen Karaca, ''Dibe vurmadık. Normal tempomuza devam ettik. Marka yatırımlarımızı artırdık. Türkiye'nin en büyük reklam vereniyiz. Arayı açtık, kesmedik'' diye konuştu.
Yıllık yatırım miktarlarının 100 milyon euro olduğuna işaret eden Karaca, yatırım planları çerçevesinde yeni alanlara girebileceklerini kaydetti.
22 Kasım 2010 Pazartesi
Moody's, bankacılığın görünümünü revize etti
Derecelendirme kuruluşu Moody's, Türk bankacılık sisteminin kredi görünümünü 'durağan-negatif'ten 'durağan'seviyesine rezive etti. Moody's yapılan revizenin iyileşen sermaye ve likidite pozisyonunu, ilerleyen varlık kalitüesi trendlerini ve Türk ekonomisindeki toparlanma ve pozitif büyüme görünümünü yansıttığını vurguladı. Moody's analisti Arif Bekiroğlu tarafından yayınlanan raporda,
"Türk bankaları global finansal kriz sırasında, uygun kredi zararı karşıylıkları, güçlü bir sermaye tabanı ve terkrarlanan kar yaratma kapasiteleri ile desteklenen bilançolarının gücünün kanıtı olarak, esneklik gösterdiler" ifadelerine yer verildi.
Türk bankalarının net kar ve net faiz marjlarının sağlıklı olmaya devam etmesini beklediğini ifade eden Bekiroğlu, bununla birlikte Türk bankalarının kar ve faiz marjlarının kısa vadede 2009 yılındaki rekor seviyelerden bir miktüar düşüş göstermesinin muhtemel olduğunu da vurguladı.
Türk bankalarının çoğunun iyi likidite profillerinden yararlanmaya devam ettiklerini ve bunun Moodys'in 'durağan' görünüm değerlendirmesini desteklediğini belirten Bekiroğlu, Türk bankalarında yüzde 40'a varan likit varlıkların kademeli olarak kredilere dönüşmesini beklerdiklerini de ifade etti.
Bekiroğlu, Türk bankalarının güçlü sermaye seviyeleri, sağlıklı karlılıkları ve büyükçe rezevrlerinin bankacılık sisteminin şokları absorbe etme kapasitesini desteklediğini de belirtti.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)