30 Ekim 2009 Cuma

Bankacılar primlerinden vazgeçmiyor

Milyonlarca dolarlık maaş ve primleri nedeniyle kamuyounun yoğun baskısı altındaki bankacılar, yüksek gelirlerinden vazgeçmiyorlar. Amerikan yönetimi, bankaların üst yöneticilerine yapılan yüksek ödemelerin önüne geçmek amacıyla düzenlemelere hız verirken, finans kanalı Bloomberg'in bankacılar arasında yaptığı anket bankacıların 2009 sonunda da yüksek prim beklediklerini ortaya koydu. İki bin bankacı arasında yapılan anket, bankacıların beşte üçünün en az geçen yılki düzeyinde olmak üzere yüksek prim beklediğini belirledi. Ankete katılanların sadece dörtte biri primlerin geçen yılın altında kalacağını öngördü. Beyaz Saray, banka yöneticilerinin maaş ve primlerinde yüzde 70'e varan indirim için yasa hazırlıyor. Yapılan son kamuoyu anketleri de, Amerikan yönetiminin bu kararına yüzde 75 oranında destek verildiğini gösteriyor.
EN BAŞARILI İSİM BUFFETT
Diğer yandan, yapılan anket, dünyanın finans alanındaki en başarılı isminin ünlü yatırımcı Warren Buffett olduğunu ortaya koydu. PIMCO'nun kurucusu Bill Gross ikinci sırada yer alırken, ünlü fon yöneticisi George Soros üçüncü sırada yer aldı. Krizi iki yıl önce öngören New York Üniversitesi Profesörü Nouriel Roubini ve ünlü yatırımcı Marc Faber de sıralamada yer alan diğer isimler oldu. Bu arada, krizin yarattığı zarara karşılık finans dünyasının iş yapılmaya en uygun kenti New York oldu. Ankette geçen yılın birincisi olan Londra, üçüncü sıraya gerilerken, Singapur ikinci sıradaki yerini korumayı başardı.

Doların kaderi büyümeye bağlı

"Veriler, durgunluğun hafiflediğini ve aldığımız önlemlerinin faydası olduğunu gösteriyor, ancak ekonomimizi tamamen düzeltmek için önümüzde uzun bir yol var." Amerikan Başkanı Barack Obama, ülke ekonomisinin yılın üçüncü çeyreğinde yüzde 3.5 büyümesini işte bu sözlerle değerlendirirken, geleceğe yönelik zorlu bir sürecin devam edeceği mesajını verdi. Başkan Obama, ekonomide yeni iş yaratılıp yaratılmadığı ve ailelerin faturalarını ödeyip ödeyemediği gibi temel göstergelerde iyileşmenin zaman alacağını kaydetti. Ekonomistler, büyüme rakamlarının yarattığı iyimserliğe karşılık, yüzde 9.8'le son 25 yılın en yüksek düzeyinde seyreden işsizlik oranında iyileşme gözlenmeden herhangi bir toparlanmadan bahsedilemeyeceği görüşündeler. Canlanmanın devam edip etmemesi, dünyanın rezerv parası doların değer kaybı açısından da kritik önem taşıyor. Amerikan hükümetinin canlanma önlemlerine harcadığı 800 milyar dolar bütçe açığını 1.4 trilyon dolara taşırken, açıktaki büyüme dolara olan güveni azaltarak gerilemesine yol açıyor. Dolar sadece son iki haftada yüzde 15 değer kaybederken, Türkiye'de 1.50'nin altına inen dolar ihracatçıların tepkisine neden oluyor.

29 Ekim 2009 Perşembe

ABD durgunluğu geride bıraktı

Mali krizle derin durgunluğa giren amerikan ekonomisi, krizin izlerini silmeye başladı. Tüketimi canlandırmaya yönelik önlemlerin etkisiyle amerikan ekonomisi yılın üçüncü çeyreğinde yüzde 3.5 büyüdü. En son 2008 yılının ikinci çeyreğinde yüzde 2.4 büyüme gösteren ABD ekonomisi, böylece teknik olarak durgunluğu geride bırakmış oldu. Ekonomistler, ABD ekonomisinin resesyonu geride bırakmış olmasını, son 70 yılın en büyük krizinin geride kaldığına dair önemli bir işaret olarak yorumladılar. Ancak uzmanlar, büyümede 787 milyar dolarlık teşvik planının etkisi olduğunu, planın sona ermesiyle büyümenin sona erebileceği endişesini taşıyorlar. ABD’de toparlanma işaretleri görülmesine rağmen, hala işsizlik oranı rekor yüzde 9,8 seviyelerinde kalmayı sürdürüyor.

28 Ekim 2009 Çarşamba

Memura 5 kuruş fazla mesai zammı geliyor

Hükümetin, 'krizden çıkış bütçesi' olarak olarak sunduğu 2010 Bütçe Yasası, memurlara sınırlı oranda kazanımlar sağlıyor. Meclise sunulan 2010 Bütçe Yasa Tasarısı, memur maaşlarına Ocak ve Temmuz aylarında yüzde 2.5 artı 2.5 zam yapılmasını öngörüyor. Sendikaların tepkisiyle karşılaşan memur maaş artışı ardından, hükümetin fazla mesaiye yönelik önerileri de netleşti. Buna göre, bu yıl 1 lira 10 kuruş olan saat başı fazla çalışma ücreti yeni yılda 1 lira 15 kuruş olacak. Özel kalem personeli ve makam şöförlerine ise 1 lira 20 kuruş yerine 1 lira 25 kuruş mesai ücreti verilecek. Bütçe yasa tasarısı, yurtiçi gündeliklerde de yüzde 4 ile 6.6 arasında zam yapılmasını öngörüyor. Yurtiçi gündelik olarak Meclis Başkanı ve Başbakan'a 43 lira, Genelkurmay Başkanı, bakanlar ve milletvekillerine 39 lira ödenecek. En alt kademedeki memurlara ise 24 lira ödenecek.

TL bölgesel para birimi oluyor

Türk Lirası bölgesel para birimi olma yolunda hızlı ilerliyor. Hükümetin komşularla ticareti artırmaya yönelik girişimleri çerçevesinde, ikili ticarette yerel para birimlerinin kullanılması önerisine olumlu tepkiler geliyor. Türkiye'nin doğalgaz ihtiyacının üçte ikisini karşıladığı Rusya ile dış ticaret hacmi 38 milyar dolar. Bu ülkeyle yapılacak ticarette Türk Lirası ve rublenin kullanımı için anlaşma imzalanması ardından, önce Suriye ardından İran ile yerel para birimi kullanımı gündeme geldi. İran'ın başkenti Tahran'da konuşan Başbakan Tayyip Erdoğan, ticarette ortak paraya geçişin yasal hazırlıklarını yaptıklarını hatırlatarak TL ve riyal kullanımı ile halen 10 milyar dolar olan yıllık dış ticaret hacminin katlanacağını söyledi. Türkiye'nin Suriye ile de ticarette ortak para birimi kullanımı konusunda görüşmeleri sürüyor. İki ülke arasında beş yılda altı kat artan ticaret hacminin bu yıl sonu itibarıyla 2 milyar doları bulması bekleniyor. Ekonomistler, Dünya Ticaret Örgütü'ne üye olmayan bu ülkelerle yapılacak ikili anlaşmaların diplomatik alanda Türkiye'yi zorlayabileceğini öngörüyorlar. Rusya ve İran Dünya Ticaret Örgütü'nün gözlemci üyesi olurken, Suriye'nin Dünya Ticaret Örgütü'ne üyeliği bulunmuyor.

27 Ekim 2009 Salı

Chysler, Alfa Romeo ile toparlanacak

Amerikan otomotiv şirketi Chrysler iflas korumasından kurtulmasından dört ay sonra yeni modellerin tantımına hazırlanıyor. Daha çevreci, küçük ve yakıt tasarrufu açısından avantajlı otomobillere yönelen Chrysler, bu çerçevede İtalyan ortağı Fiat'ın tasarımlarına ağırlık verecek. Chrysler, kendi ürettiği pek çok modelden vazgeçerken, ilk olarak Fiat'ın yüksek gelirlileri hedeflediği Alfa Romeo modellerini Amerikada satışa sunacak. 2012 yılında Alfa Romeo'nun ülkede satışına başlanması beklenirken, Chrysler ayrıca Fiat'ın Avrupa'da çok popüler modeli 500'ü de Amerikalılarla tanıştıracak. Fiat ve Chrysler, 2012 yılı ortasından itibaren birlikte tasarladıkları Chrysler modellerini piyasaya sürecek. Bu araçların lansmanı çerçevesinde, Chrysler kendi markaları arasında yer alan Dodge'un pek çok modelinin üretimini de sona erdirecek. Bu stratejik karar, iki şirketin ortak CEO'su olarak görev yapan Sergio Marchionne için büyük risk taşıyor. Fiat'ın hızlı toparlanmasını sağlayan Marchionne, Amerikan tüketicisinin beklentilerinin aksine küçük otomobillerle şirketin pazar payını artırmayı hedefliyor.

Yılmaz: Yıl sonu enflasyon tahmini yüzde 5.5

Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, yılın son çeyreğinden itibaren yıllık bazda artı büyümeye geçileceğini söyledi. Başkan Yılmaz, açıkladığı Enflasyon Raporu'nda yıl sonu enflasyonun yüzde 5.5 olarak gerçekleşeceğini öngördü. Merkez Bankası Başkanı Yılmaz, enflasyonun 2010 yılında da yüzde 3.9 ila 6.9 aralığında kalacağını öngörerek, orta noktanın yüzde 5.4 olduğunu kaydetti. Yılmaz, 2011 yılına yönelik enflasyon tahminini ise yüzde 4.9 olarak açıkladı. Yılmaz, enflasyonda temel eğilimin aşağı yönlü olduğunu belirterek, gelecek iki yıllık dönemde enflasyonnun tahminlerin altında kalabileceğini vurguladı. Merkez Bankası'nın kriz sürecinde en hızlı faiz indiren banka olduğunu kaydeden Yılmaz, "Orta Vadeli Program'da hedefler tutturulursa faizler tek hanede kalır. Sermaye girişi artarsa faizler geçici olarak daha da düşürülebilir" dedi. Yılın ikinci çeyreğinden itibaren hükümetin yaptığı vergi indirimleriyle artan özel tüketimin büyümeye destek verdiğini belirten Yılmaz, yılın son çeyreğinde artı büyüme gözleneceğini öngördü. Yılmaz, yatırımların üçüncü çeyrekte zayıf seyredeceğini belirterek, "Dış talebin toplam talebi uzun süre sınırlaması bekleniyor" dedi. Yılmaz, istihdam rakamlarına yönelik değerlendirmesinde de, "Yüksek işsizlik oranlarının uzun süre devam etmesi bekleniyor" dedi.

26 Ekim 2009 Pazartesi

GV Kanunu yakında Meclis'e gelecek

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Gelir Vergisi Kanunu'nda değişikliklerin kısa sürede Meclis'e sunulacağını söyledi. Şimşek, Plan Bütçe Komisyonu'ndaki 2010 Bütçe sunuşu öncesinde yaptığı açıklamada "Gelir Vergisi Kanunu büyümeyi destekleyecek" dedi. Şimşek, mali disiplinden ve yapısal reformdan taviz verilmeden her türlü önlemin alınacağını söyledi. Şimşek, hükümetin yurtdışında yerleşiklerin varlıklarını ülkeye çekmek amacıyla geliştirdiği Varlık Barışı'nda ikinci dönemde toplam 5 milyar 280 milyar liralık varlık beyanı gerçekleştiğini de vurguladı.

Doğan Grubu'na ikinci kez ret

Maliye'nin Doğan Grubu'na 4.3 milyar liralık vergi cezası kesmesi ardından, Doğan Yayın Holding'in 4.8 milyar liralık teminat istemine karşılık açtığı yürütmeyi durdurma davası ikinci kez reddedildi. Daha önce de 9. Vergi Mahkemesi'nin kararının yürütmesini durdurmak üzere yapılan talep reddedilmişti. Bu kararın ara karar olduğunu açıklayan Doğan Yayın Holding, 1. vergi mahkemesi nezdindeki dava sürecinin halen sürdüğünü kaydetti. Holding, ayrıca mahkemenin yürütmeyi durdurma kararına karşı yasal itiraz hakkının kullanılacağını da açıkladı. Diğer yandan, Doğan Holding bağlı ortaklığı Doğan Yayın Holding'de hisse satmayı kararlaştırdı. Doğan Holding'den Kamu Aydınlatma Platformu'na yapılan açıklamada, Doğan Yayın Holding'in yeniden yapılandırılması çerçevesinde bu şirkete yeni ortaklar alınması veya iştiraklerdeki payların tamamen ya da kısmen satışının da gündeme alındığı kaydedildi. Holding, bu çerçevede Doğan Yayın Holding'in satış sürecinde yer alabilecek danışman kuruluşların belirlenmesi amacıyla çalışmanın başladığını da vurguladı.

Asya ülkeleri AB'leşme yolunda

Küresel ticarette Asya ülkelerinin payının artması, siyasi ve ticari alanda da yeni yapılanmaları beraberinde getiriyor. Tayland'ın başkenti Bangkok'ta buluşan Asya'nın önde gelen 10 ülkesinden liderler, Avrupa Birliği benzeri bir yapının 2015'te hayata geçirilmesi konusunda görüşbirliğine vardı. Japonya Başbakanı Yukio Hatoyama, Asya ülkelerinin küresel krizden hızlı çıkmasının bölgeye bir avantaj getirdiğini belirterek, ülkelerin bu fırsatı değerlendirmesi gerektiğini ifade etti. "Uzakdoğu'nun dünya ekonomisinin itici gücü haline gelmesinde yarar var" diyen Japonya Başbakanı, ticari alandaki entegrasyonun ortak siyaset geliştirilmesine ne katkı yapacağını söyledi. Asya Birliği, aralarında Çin, Japonya, Güney Kore, Hindistan, Avusturalya ve Yeni Zelanda gibi bölgenin önde gelen 10 ülkesini barındırıyor. Siyasi gözlemciler, bu işbirliğinin öncelikli hedefinin dev bir serbest ticaret bölgesi kurulması olduğunu belirtirken, bunun ardından parasal bir birliğin de gündeme gelebileceğini ifade ediyorlar. Liderler, yeni oluşuma Amerika Birleşik Devletleri'nin de katılımı konusunda da temkinli yaklaşıyor.