31 Temmuz 2009 Cuma
Wall Street'te fiyatlar el yakıyor!
ABD ekonomisi 2. çeyrekte yüzde 1 daraldı
Krizin hükümetlere maliyeti 10 trilyon dolar
Uluslararası Para Fonu'nun hesaplamalarına göre, zengin ülkeler finans sektörüne yardım etmek üzere 9.2 trilyon dolar harcarken, gelişmekte olan ülkelerin aktardığı para miktarı 1.6 trilyon dolar oldu.
Fon'un hesaplamalarına göre, bunun 1.9 trilyon dolarlık bölümü bankalara sermaye sağlamak üzere kullanılırken, kalan bölümü krediler ve sektöre verilen garantilerden oluşuyor. Analistler, hükümetlerin bu maliyetten krizin bitmesiyle birlikte kurtulabilecekleri görüşündeler.
IMF, krizin yarattığı maliyetin gelişmiş 20 ülkenin bütçe açını olumsuz etkileyeceğini de öngördü. Buna göre, krizin maliyeti G20 milli gelirinin yüzde 10.2'lik bölümünü oluşturacak.
Bütçe açığının milli gelire oranının en yüksek olduğu ülkelerin başında yüzde 13.5 ile ABD gelirken, İngiltere'de bu oran yüzde 11.6, Japonya'da ise yüzde 10.3 düzeyinde bulunuyor.
Wall Street primden vazgeçmiyor
New York Başsavcısı Andrew Coumo tarafından hazırlanan rapor, hükümet yardımı alan 9 büyük bankada yöneticilere ödenen primin bankaların net gelirinin üzerine çıktığını belirledi. Yaklaşık 9 ayda hazırlanan raporda, yaklaşık 5 bin üst yöneticiye dağıtılan 1 milyon dolar üzerindeki primlerin herhangi bir performans kriteri dikkate alınmadan dağıtıldığı da kaydedildi.
Örneğin Goldman Sachs 953 çalışanına kişi başına 1 milyon dolardan fazla prim verirken, Morgan Stanley 428 kişiye prim dağıttı. Hisselerinin yüzde 34'ü Amerikan hükümetine devredilen Citigroup ve Merill Lycnh'i satın alan Bank of America'da da prim tutarları 5.3 milyar dolar ve 3.6 milyar doları buldu.
Amerikan hükümeti ülkenin en büyük 9 bankası başta olmak üzere önde gelen finans kurumlarına 700 milyar dolarlık sermaye desteğinde bulunmuştu.
Petrol şirketleri kötü çarpıldı!
Avrupa'nın en büyük petrol şirketi Shell'in karı yılın ikinci çeyreğinde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 70 azalarak 2.3 milyar dolara inerken, dünyanın en büyük petrol şirketi Amerikan Exxon Mobil'in karı yüzde 69 gerilereyerek 3 milyar 950 milyon liraya indi.
Avrupa'nın üçüncü büyük petrol şirketi Fransız Total'in karı da yüzde 54 azalarak 2.4 milyar dolara indi. Şirketin üretimi günlük 2.1 milyon varil olarak gerçekleşerek geçen yıla oranla yüzde 7 azaldı.
Hafta başında da Avrupa'nın ikinci büyük petrol şirketi BP karının yüzde 54 azaldığını açıklamıştı.
Analistler, petrol fiyatlarının zayıf seyretmesi yanında ekonomide kriz sonrası canlanmanın kademeli olarak gerçekleşmesinden ötürü şirketlerin 2008 karlarına ulaşmasının yıllar alabileceğini ifade ediyorlar.
ABD'de gözetime alınan bankaların sayısı arttı
30 Temmuz 2009 Perşembe
Nortel, Netaş'taki payını satma hazırlığında
IMF'den yoksul ülkelere 17 milyar dolar
IMF, yoksul ülkelere yardımı artıracağının ilk mesajını Nisan ayında yapılan G20 zirvesinde vermişti. IMF Başkanı Strauss-Kahn, "Bu program Fon'un yoksullukla mücadele etmek amacıyla şimdiye kadar açıkladığı en kapsamlı program niteliğindedir. Böylece milyonlarca kişinin yoksullaşması önlenebilecek" dedi.
Strauss-Kahn, krizin yoksul ülkeleri çok olumsuz etkilediğini hatırlatarak, "Verilen destek sadece kısa vadede değil, orta ve uzun vadede yoksulluğu azaltmaya yardımcı olacak" dedi. Plana göre, gelecek iki yılda yoksul ülkelere 8 milyar dolar destek verilecek.
Diğer yandan, IMF, yeni kaynak yaratmak amacıyla altın satışlarına hız verecek. Daha önce Türkiye Masası Şefi olarak da görev yapan IMF Strateji Geliştirme Bölümü Direktörü Rıza Moghadam, Fon'un altın rezervlerinin satışına yönelik kararın Ekim ayında İstanbul'da yapılacak yıllık toplantılarda kararlaştırılabileceğini söyledi. Buna göre Fon'un yapacağı altın satışı miktarının 12 milyar doları bulması bekleniyor.
E-ticaret hacmi ilk çeyrekte %4 büyüdü
Özellikle elektronik eşya ve bilgisayara yönelik vergi indirimlerinin yarattığı taleple e-alışveriş krize karşılık geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 4 büyüdü. Böylece internet üzerinden yapılan alışverişin hacmi 4 milyar 53 milyon lirayı buldu.
Bankalararası Kart Merkezi verilerine göre, işlem hacmi Nisan ayından başlayarak ciddi oranda arttığı gözlendi. Buna göre, Nisan ayında e-alışveriş hacmi 737 milyon liraya çıkarken, ilk günlerdeki sipariş yoğunluğunun bitmesiyle Mayıs ayında 599 milyon liraya indi. Haziran ayında ise tüketiciler vergi indirimi için bunun son fırsat olduğunu düşünmesi ardından işlem hacmi 800 milyon liraya ulaştı.
İnternet üzerinden yapılan alışverişlerde yüzde 86 oranında kredi kartı kullanılırken, internet veya telefonla alışveriş yapanların alışveriş yapanlara oranı yüzde 13'te kaldı. Diğer yandan, sanal mağaza sayısında yılın 6 aylık döneminde geçen yıla göre yüzde 11,1'lik bir artış gözlendi. 2008 sonunda 17 bin 891 olan sanal mağaza sayısı, Haziran ayı itibariyle 19 bin 880'e yükseldi.
Toparlanma işaretleri her yerde!
Almanya'da yüzde 8.3 olan işsizlik oranı değişmezken, işsiz sayısındaki düşüş hükümetin eğitim programlarına katılan 30 bin kişinin hesaplamalara katılmamasından kaynaklandı.
Diğer yandan dünyanın ikinci büyük ekonomisine sahip Japonya'da da sanayi üretimi Haziran ayında üstüste dördüncü kez artış gösterdi. Sanayi üretimi önceki döneme göre yüzde 2.4 artarken, bu yükselişle yılın ikinci çeyreğindeki sanayi sanayi üretim artışı verilerin yayınlanmaya başladığı 1953'ten bu yana en yüksek artışa işaret etti.
Bu arada, Amerikan Merkez Bankası da, ekonomik göstergelerin iyileşmeye başladığını belirterek, daralmanın ülkenin pek çok bölgesinde hız kestiğini kaydetti. Banka, yayınladığı dönemsel raporu Bej Kitap'ta imalat sanayi, konut ve işsizlikte olumlu gelişmeler gözlendiğini açıkladı.
29 Temmuz 2009 Çarşamba
Teşvikli yatırım ilk yarıda %54 geriledi
Yatırımlarda gözlenen düşüşte krizin yanı sıra, yeni çıkacak teşvik yasasının beklenmesi de etkili oldu. Getirilecek yeni teşviklerden yararlanmak umuduyla bir kısım yatırımların bekletilmesi, zaten kriz yüzünden azalan teşviğe bağlanan yatırım tutarının daha da gerilemesine yol açtı.
Krizin henüz hissedilmediği geçen yılın Ocak-Haziran döneminde bin 419 olan teşvik belgesi alınan yatırım projesi sayısı, bu yıl aynı dönemde sadece 647'ye indi. Belgeye bağlanan yatırımların geçen yıl ilk yarıda 15 milyar 593 milyon liraya ulaşan tutarı, bu yıl ise 7 milyar 116.5 milyon lira oldu. Teşvik belgesine bağlanan yatırım projesi sayısında geçen yıla göre yüzde 54.4, yatırım tutarında ise yüzde 54.3 gerileme gözlendi.
Microsoft'tan Google'a karşı işbirliği
ArcelorMittal'den 581 milyon euro zarar
Yılmaz: Ekonomide iyileşme kademeli olacak
kriz sonrası toparlanmanın yavaş ve kademeli olacağına işaret ettiğini söyledi.
Yılın üçüncü enflasyon raporunu Ankara'da düzenlediği basın toplantısında açıklayan Merkez Bankası Başkanı Yılmaz, "Enflasyondaki düşüşte talep, vergi indirimi ve emtia fiyatlarındaki düşüş belirleyici" dedi.
Gıda grubu haricinde tüm ana gruplarda yıllık enflasyonun gerilediğini kaydeden TCMB Başkanı, "Fiyat artışlarındaki yavaşlama yılın yarısında belirginleşerek devam etti" dedi. Küresel konjonktürün enflasyon gelişmeleri üzerinde belirleyici olduğunu kaydeden Durmuş Yılmaz,"2009 yılsonu enflasyon beklentisi yüzde 6.9 ile hedeflerin altında"dedi. Merkez Bankası'nın kriz sürecinde 850 baz puanlık indirim yaptığını hatırlatan Durmuş Yılmaz, "TCMB gelişen ülkeler arasında en hızlı faiz indiren merkez bankası oldu" dedi. Yılmaz, faizlerin şu anki düzeyinin krizin hız kestiğine işaret ettiğini belirterek,"Faiz indirimleri şirketlere açılan kredileri artırmakta kısmen etkili oldu" dedi.
28 Temmuz 2009 Salı
Daralmada tahminler kötüleşiyor
öngörürken, TÜSİAD bu yıla yönelik daralma tahminini yüzde 4.1'den
5.2'ye çıkarttı. TÜSİAD üç ayda bir yayınladığı Konjonktür Raporu'nda,açıklanan önlem paketlerinin etkisine karşılık maliye politikasında kararsızlık ve IMF ile anlaşmanın yapılmamasının beklentileri olumsuza çeviren bir gelişme olduğu kaydedildi.
TÜSİAD Başekonomisti Dr. Ümit İzmen'in rapora yönelik özet değerlendirmesi ise şöyle: 2009 yılı Temmuz ayı itibariyle elde olan son verilere göre yapılan güncellemeler ekonomideki daralmanın daha şiddetli olacağına işaret etmektedir. 2009 yılının ilk çeyreğinde yüzde 22 gerileyen sanayi üretimi, Nisan ve Mayıs aylarında da yüzde 18.5 ve yüzde 17.4 gerilemiştir. Böylece 2009'un ilk çeyreğinde yüzde 13.8 daralan ekonominin, ikinci çeyrekte de yüzde 8.4 gerileyeceği tahmin edilmektedir. Tüketici ve reel kesim güveninin toparlanıyor olması, stokların mevsim normallerinin altına inmiş olduğuna ilişkin göstergeler ve bazı Avrupa ülkelerinde ekonominin toparlanma sürecine girdiğine ilişkin veriler, yılın ikinci yarısında ekonominin yavaş bir toparlanma sürecine girebileceğine işaret etmektedir. Bu durumda, ekonomideki daralmanın şiddetinin ikinci çeyrekten itibaren azalacağı ve son çeyrekte pozitif büyüme hızı elde edilebileceği düşünülmektedir. Ekonomi yılın son çeyreğinde büyümeye geçse de toparlanma zayıf ve yavaş olacaktır. Son çeyrekte yüzde 3.7 olarak hesaplanan büyüme hızına rağmen, yılın bütünü için ekonominin yüzde 5.2 küçüleceği tahmin edilmektedir. Enflasyonun, Merkez Bankası öngörüleri doğrultusunda şekilleneceğini düşünülmektedir. Yıl sonunda TÜFE enflasyonunun yüzde 5.5'e gerileyeceği tahmin edilmektedir. Krize karşı alınan maliye politikası önlemleri, bütçe harcamalarında artışa yol açmışken, ekonominin daralması, vergi gelirlerini azaltmaktadır. Bu durumun bütçe üzerinde baskı yaratacağı ve GSYH'ya oran olarak bütçe açığının yüzde 6'ya ulaşacağı, faiz dışı bütçe dengesinin ise %1 açık vereceği tahmin edilmektedir. ECONOMIST DE TAHMİNLERİ YENİLEDİ Diğer yandan, İngiliz ekonomi dergisi The Economist, Türkiye ekonomisine yönelik daralma tahminini düşürdü. Dergi daha önce yüzde 4'lük daralma hedeflerken, şimdi bu rakamı yüzde 5.6'ya çıkarttı. Böylece Türkiye ekonomisi 42 ülke arasında bu yıl en fazla daralacak 8. ülke oldu. The Economist, ekonominin 2010 yılındaki büyümesini ise yüzde 2.2 olarak tahmin etti. Derginin, 42 ülkeye yönelik tahminlerine göre, bu yıl Çin Halk Cumhuriyeti, Hindistan, Mısır, Pakistan ve Endonezya büyümeyi başaracak.
Obama: Çin'le ilişkiler 21. Yüzyılı belirleyecek
arıyor. Washington'da yapılan stratejik işbirliği zirvesinin
açılışında konuşan ABD Başkanı Barack Hüseyin Obama, ABD ve Çin
arasındaki ilişkilerin 21. yüzyılı şekillendireceğini söyledi.
"Çatışma değil işbirliği geleceği belirleyecek" diyen Obama, küresel
iklim değişikliği, güvenlik ve ekonomide işbirliğinin artırılacağı
mesajını verdi.
İki günlük zirvede Çin tarafını Başbakan Yardımıcısı Wang Kişhan
temsil ederken, görüşmelere ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton ve
Maliye Bakanı Tim Geithner de katılıyor.
ABD Maliye Bakanı Tim Geither, Çin ekonomisinin iç pazarın gücüyle
ekonomisini daha da kararlı şekilde canlandıracağını söyledi.
Geithner, Çin'e IMF yönetiminde söz hakkı tanınması için destek
vereceklerini de kaydetti.
ABD yönetimi Çin ekonomisinin ihracata olan bağımlılığının azaltılması ve iç tüketimin ağırlığının artırılmasını isterken, Çin yönetimi
ABD'nin ekonomide öncelikli hedefinin enflasyonla mücadele olmasını
istiyor. Her iki taraf da ticarette korumacılığa karşı işbirliğinin
artırılması görüşündeler.
Deutsche'nin karı 1.6 milyar doları buldu
toparlanma, bankaların karlılığına olumlu yansıdı. Almanya'nın en
büyük bankası Deutsche Bank, yılın ikinci çeyreğinde karını yüzde 68
artırarak 1 milyar 570 milyon dolara çıkarttı. Bankanın karlılığının
artmasında özellikle yatırım bankacılığı bölümünün performansı belirleyici oldu.
Analist tahminlerinin üzerine çıkan kar rakamı ardından değerlendirmede bulunan Deutsche Bank CEO'su Josef Ackermann,
"Bankacılıkta ciddi bir iyileşme söz konusu ancak küresel ekonominin
şu anki durumunu dikkate alarak yılsonu için kar tahmini açıklamak
güç" dedi.
Öte yandan, emtia fiyatlarının geçen yıla oranla yarıya inmesi
Avrupa'nın ikinci büyük enerji şirketi British Petroleum'u kötü
etkiledi. BP'nin karı yılın ikinci çeyreğinde geçen yılın aynı
dönemine göre yüzde 53 azalarak 3.1 milyar dolara indi.
Şirketin karlılığındaki düşüşte özellikle ham petrol fiyatlarının
gerelesi etkili oldu. Şirketin büyük bir yeniden yapılandırma süreci
geçirdiğini belirten BP CEO'su Tony Hayward, "Dünya ekonomisi
çalkantılar ve belirsizliklerle dolu zor günler yaşıyor. Yine de bu
ortamda istikrarlı büyümeyi korumak hedefimiz" dedi.
27 Temmuz 2009 Pazartesi
Seyrantepe'de tek teklif Siyah Kalem'den
Çin, ABD'ye doların akıbetini soracak!
ABD Başkanı Barack Hüseyin Obama'nın ev sahipliğinde Washington'da yapılacak Stratejik ve Ekonomik İşbirliği görüşmeleri bugün başlıyor. Görüşmelerin odak noktasını ise küresel ekonomik kriz sürecinde işbirliği oluşturuyor.
Siyasi gözlemciler, iki ülkenin karşılıklı güven tazelemek için bir hayli çaba göstermesi görüşündeler. Düşünce kuruluşu Brookings Enstitüsü'nden Kenneth Lieberthal, ABD'nin önemli sorunda Çin'le beraber çalışması gerektiğini söyledi.
Lieberthal, "Çin hükümeti, Amerika'nın yükselen Çin'in önünü kesmek üzere adım atacağı endişesini taşıyor. Amerikan yönetimi ise Çin'in küresel güç olduğunun farkına vararak Çin'le önemli sorunlarda birlikte çalışmanın yollarını aramalı" dedi.
İki gün sürecek toplantılarda Çin'i Başbakan Yardımcısı Wang Şinan temsil ediyor. Çin'in en önemli endişesini doların değeri oluşturuyor. Amerikan Hazinesi'nin çıkarttığı tahvillere yaklaşık 800 milyar dolar yatıran Çin yönetimi, ABD'nin canlanma paketiyle yaptığı anlaşmanın enflasyona neden olarak doların değerini törpülemesinden korkuyor.
Amerikan yönetimi ise, Çin'in düşük maliyetleri karşısında Amerikalı üreticilerin rekabet edememesinden şikayet ediyor. Bu aşamada, Çin hükümetinin para birimi yuanın değerini düşük tutarak kendisine avantaj sağladığı öne sürülüyor.