18 Mart 2010 Perşembe

Moody's: Türkiye'de siyasi riskler sürüyor

Kredi derecelendirme kuruluşu Moody's'in Türkiye Analisti Kristin Lindow, Türkiye'de siyasi risklerin devam ettiğini söyledi. Lindow, Güney Afrika'nın başkenti Cape Town'da yaptığı açıklamada, ülke notunun yatırım yapılabilir düzeyin altında olmasının temel nedeninin, bütçe gelirlerinin dörtte birinin faiz harcamasına gitmesi olduğunu kaydetti. Lindow, "Türkiye'de siyasi riskler devam ediyor ama ekonomik va mali riskler ciddi oranda gerilemiş durumda. Çünkü mali yapı geçmişe oranla çok daha güçlü" dedi. Moody's, Türkiye'nin ihraç ettiği tahvillere verdiği Ocak ayında notu bir kademe artırarak Ba2 düzeyine çıkarmıştı.

IMF: Türkiye ile geleceği 4. Madde şekillendirecek

IMF Dış İlişkiler Direktörü Caroline Atkinson, Türkiye ile IMF'nin 4. maddenin ikili ilişkilerdeki gelecek madde olduğu konusunda hemfikir olduğunu söyledi. Atkinson Foreks'in telekonferansla sorduğu sorulara verdiği yanıtta, Devlet Bakanı Ali Babacan'ın söyledikleri ile ilgili bir yorum yapamayacağını ifade ederek, "Türk yetkililer ile müzakereler çok iyi geçti" dedi. Babacan, IMF ile ilişkilerin bütçedeki gelirlerin artması durumunda harcamaların nereye yapılacağı konusunda anlaşmazlık nedeniyle sonlandığını açıklamıştı. Babacan, bundan sonraki dönem için Türkiye'nin bir Stand-By'a ihtiyacı olmadığını belirtmişti. IMF Dış İlişkiler direktörü, Türk yetkililer ile Dünya ekonomisindeki gelişmeler konusunda ortak görüşleri paylaştıklarını kaydetti. Atkinson, "Gelişmekte olan piyasalar resesyondan, gelişmiş ekonomilere göre daha iyi toparlandılar" dedi. Atkinson, madde 4 ile ilgili konsültasyonun gelecek haftalarda yapılmasını beklediklerini belirtti.

Yunanistan mali yardım konusunda bastırıyor

Yüksek bütçe açığının yarattığı sorunlarla başedemeyen Yunanistan, Avrupa Birliği'nden alacağı desteği netleştirmeye çalışıyor. Yunanistan Başbakanı Yorgo Papandreu, Avrupa Parlamentosu'nun Brüksel'deki özel oturumunda yaptığı konuşmada, Atina'nın mali destek konusunda zamanının kalmadığı mesajını verdi. Papandreu, "Yüksek faizle borçlanma, halen bütçe açıklarını düşürmek üzere yaptığımız planı zora sokar. Normal faizlerle borçlanmalıyız. Avrupa Birliği'nden açık bir destek bekliyoruz" dedi. Papandreu, Avrupa Birliği liderlerinin gelecek hafta yapacağı zirve toplantısından sonuç alınmasını beklediğini belirterek, IMF'ye başvurmak zorunda kalınmayacağını umduğunu söyledi. Yunanistan Başbakanı "Yardım için IMF'ye başvurmak zorunda kalmayacağımızı umuyorum. Artık Avrupa'nın gelip şu anki koşullar altında desteğini açıklaması gerekiyor. Ancak geçiş aşamasında geçici olarak IMF kaynaklarını kullanabiliriz" dedi.

17 Mart 2010 Çarşamba

Şimşek: Sektörel vergi düzenlemeleri gerekiyor

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, sektörel bazda vergi düzenlemelerine gitmemeye çalıştıklarını ancak bazı sektörlerde düzenleme ihtiyacı olduğunun farkında olduklarını söyledi. CEO Club toplantısında bir konuşma yapan ve soruları yanıtlayan Şimşek, "Bu dönemde sektörel bazda vergi düzenlemelerine gitmemeye çalışıyoruz ancak orta vadede bazı düzenlemelere ihtiyaç olduğunun farkındayız, bunları zamanı gelince ele alacağız" dedi ancak bu talepleri şu anda karşılamanın mümkün olmadığını kaydetti. KDV iadeleri konusunda bir soru üzerine ise Şimşek, iade sistemini iyileştirdiklerini, sistemin oturması, işlemesini zaman alabileceğini ancak bu kararlı olduklarını, sonuçlarının görüleceğini söyledi. Şimşek, devletin toplam KDV gelirinin yüzde 22'sini iade olarak verdiği belirtti.

15 Mart 2010 Pazartesi

Çin, ABD'ye yuanın değeri konusunda sert çıktı

Çin Başbakanı Wen Jiabao, ülkenin para birimi yuanın değer kazanması yönündeki çağrıları reddederek, "Yuanın değerinin düşük olduğuna inanmıyoruz" dedi. Pekin'de parlamentonun yıllık toplantısında konuşan Wen, ABD ve diğer büyük ekonomilerin yuanın değerinin artırılması çağrılarının yapıcı olmadığını kaydetti. Bu ülkeleri ticarette olarak korumacı olarak nitelendiren Wen, ülkesinin riskli ekonomik koşullara rağmen para birimi reformunda kendi yolunu belirleyeceğini ifade etti. Wen, yaptığı konuşmada, "Ülkeler arasında ikili suçlamalara, para biriminin değerinin yükseltilmesi için baskı yapılmasına karşıyız. Bu tür çağrılar yuanda reform konusunda yapıcı olmuyor" dedi. ABD, Avrupa Birliği ve diğer ülkeler Çin'in yuan politikasını uzun süredir eleştiriyor. Çoğu ABD'li politikacı yuanın değerinin olması gerekenin yüzde 40 kadar altında olduğundan şikâyet ediyor. Yuanın düşük değeri ABD ürünlerinin rekabet gücünü de olumsuz etkiliyor.

Tommy Hilfiger el değiştiriyor

Tasarımlarıyla son 20 yılda Amerikan popüler kültürünü şekillendiren Amerikan hazır giyim şirketi Tommy Hilfiger, el değiştiriyor. Kaliforniya yaşam tarzını giysilerine yansıtan Tommy Hilfiger'in kurduğu şirket, bir diğer Amerikalı tekstil şirketi Philip Van Heusen tarafından satın alınıyor. Yapılan anlaşma çerçevesinde Philip Van Haeusen, Tommy hisselerine yaklaşık 3 milyar dolar ödeyecek. İki şirketin birleşimiyle oluşacak yeni firmanın toplam cirosu 4.6 milyar doları bulacak. Tommy Hilfiger, 2006 yılı mayıs ayında özel yatırım fonu Apax tarafından 1.6 milyar dolara satın alınmıştı. Phillips-Van Heusen'nin markaları arasında Calvin Klein da yer alırken, firma geçen yıldan bu yana Hilfiger için gömlek üretmeye de başlamıştı. Türkiye'de de yakından bilinen Tommy Hilfiger, Türkiye'de de Unitim Holding tarafından temsil ediliyor. Şirket, yaklaşık 20 yıldan bu yana Tommy için üretim de gerçekleştiriyor.