Bozulan mali dengeleriyle Euro Bölgesi'ni de adım adım krize sürükleyen Yunanistan'da görünüm giderek bozuluyor. Atina yönetimi ile Avrupa Komisyonu, Avrupa Merkez Bankası ve Uluslararası Para Fonu'ndan yetkililer ülkeye yardımı görüşürken, kredi derecelendirme kuruluşu Moody's ülke notunu bir kademe düşürerek A3'e indirdi.
Moody's, not indirimi açıklamasında, mali alandaki reformların etkin şekilde uygulanamaması halinde bütçe dengesindeki bozulmanın hızlanacağı ve bunun da yeni not indirimlerine yol açabileceği uyarısında bulundu.
Yunanistan'ı sarsan bir diğer haber ise Brüksel'den geldi. Avrupa İstatistik Kurumu Eurostat, ülkenin 2009 yılı bütçe açığının milli gelire oranını yüzde 13.6'ya çıktığını açıkladı. Yunan hükümetinin iki hafta önce yaptığı açıklamalarda bütçe açığı verilerinde yüksek oranlı bir güncelleme yapılmayacağına yönelik ifadelerine karşılık, Eurostat'tan gelen açıklama sürpriz olarak değerlendirildi.
Öğle saatlerinde gelen bu açıklama, ülkenin yayınladığı verilere olan güvenin daha da azalmasına neden olurken; piyasalar hızla bunu fiyatlara yansıtmakta gecikmedi.
Atina Borsası'ndaki değer kaybı yüzde 2'yi aşarken, not indirimi kararı ardından Euro son 11 ayın en düşük düzeyi olan 1.33'ün altına indi. Tahvil piyasasında da Yunanistan'ın 10 yıl vadeli tahvillerinin faizi yüzde 8.7'ye tırmanırken, bu rakam aynı vadeli Alman tahvillerinin 5.7 daha üzerinde bulunuyor.
Yunanistan'ın 19 Mayıs tarihine kadar ödemesi gereken dış borç toplamı 8.5 milyar Euro'yu bulurken, ülkenin yıl sonuna kadar yaklaşık 15 milyar Euro daha yeni borç bulması gerekiyor. Halen AB ve IMF yetkililerinin ele aldığı plan çerçevesinde ülkeye 30+15 milyar Euro yardım verilmesi öngörülüyor.
ABD Maliye Bakanlığı, 100 dolarlık banknotun yeni tasarımını tanıttı. ABD Merkez Bankası Başkanı Ben Bernanke ve Maliye Bakanı Tim Geithner'in de hazır bulunduğu törende, yeni teknolojiyle basılan banknotlar kamuoyu ile paylaşıldı. ABD hükümeti, sahtekarlığı engellemek ve halkı korumak için parayı yeniden tasarlama gereğini duydu. Yeni banknot dolaşıma girdiğinde, eskisinin yenisi ile değiştirilmesi zorunlu olmayacak. Bütün ABD paraları, çıkarılış tarihlerine bakılmaksızın kullanımda kalacak. Üzerinde Benjamin Franklin portresinin bulunduğu 100 Dolarlık küpürler 10 Şubat 2011 tarihinde dolaşıma çıkacak. 100 Dolar tasarımı son olarak Mart 1996'da elden geçirilmişti. ABD Hazinesi, geçen 10 yıllık dönemde 5, 10, 20, 50 dolarlık banknotları yenilemişti.
Finans sektörüne küresel çapta vergi getirilmesini öneren Uluslararası Para Fonu, canlanma önlemlerinin katkısıyla dünya ekonomisinde büyümenin hızlandığını kaydetti.
Uluslararası Para Fonu, yayınladığı Dünya Ekonomik Görünümü Raporu'nda büyümenin bu yıl yüzde yüzde 3.9'dan 4.2'ye tırmanacağını öngördü. Kuruluş, bu tahminine karşılık özellikle gelişmiş ülkelerde artan bütçe açıklarının risk yaratmaya başladığının altını çizdi. Canlanma önlemlerinin 2010 genelinde sürdürülmesini öneren IMF, "Gelişmiş ekonomilerde alınacak önlemler ve manevra imkanı zayıflıyor" ifadesine de yer verdi.
Hükümetlerin bankacılık sektörünü düzenlemek amacıyla işbirliğini artırmasını isteyen IMF, bu çerçevede sigorta şirketleri de dahil tüm finans kurumlarının kar ve ödedikleri yüksek primlerden vergi vermesini önerdi.
Kuruluş, ABD'ye yönelik büyüme tahminlerini de iyileştirirken, ekonominin yüzde 3.1 büyüyeceğini öngördü. IMF, Avrupa için yüzde 1 ve Çin için yüzde 10.5 olan büyüme tahminlerini değiştirmedi.
IMF, Türkiye için ise 2010 yılı büyüme tahminini yüzde 3.6'dan yüzde 5.2'ye yükseltti.
Yüksek bütçe açığı nedeniyle yardım arayan Yunanistan, Avrupa Komisyonu, Avrupa Merkez Bankası ve Uluslararası Para Fonu'yla görüşmelere başladı.
Kül bulutu nedeniyle Atina'da iki gün gecikmeyle başlayan görüşmelerin iki hafta devam etmesi bekleniyor. Avrupa Birliği iki hafta önce yaptığı açıklamada, Yunanistan'a 30 milyar Euro destek verilebileceğini kaydetmişti. Aynı açıklama paralelinde Uluslararası Para Fonu'nun da Yunanistan'a 15 milyar Euro tutarında destek vermesi bekleniyor. Diğer yandan, Yunanistan'a yönelik riskler ülkenin tahvillerinde faizlerinde yükselişlere neden oluyor. 10 yıllık Yunan tahvillerinin faizi ilk kez yüzde 8'i aşarken, 5 yıl vadeli Yunan ve Alman tahvilleri arasındaki risk primi 489 baz puanla rekor düzeye çıktı.
Almanya Merkez Bankası Başkanı Axel Weber, Yunanistan'ın iflas etmemek için 80 milyar Euro'ya ihtiyacı olduğunu söyledi.
Aynı zamanda Avrupa Merkez Bankası Yönetim Kurulu Üyesi olan Weber, Yunanistan'ın durumunun daha da bozulduğunu ifade etti. Wall Street Journal'da yer alan haberde, "Rakamların hızla değiştiği ortamda Yunanistan'ın durumu günden güne bozuluyor" dedi. Euro Bölgesi'ne üye ülkelerin maliye bakanları Yunanistan'a üç yıl için 30 milyar Euro yardım verilmesi konusunda anlaşmıştı. Uluslararası Para Fonu'nun da Yunanistan'a verilecek yardıma 15 milyar Euro destek vermesi bekleniyor.
Dünyanın ikinci büyük otomotiv şirketi General Motors, geçen Temmuz ayında iflas korumasından kurtulması ardından, ABD Hükümeti'ne olan 4.7 milyar dolarlık borcunu vadesinden önce ödemeyi kararlaştırdı. Wall Street Journal'da yer alan habere göre, GM'nin böyle bir karar almasında, otomotiv sektörünün görünümünde son dönemde yaşanan iyileşme etkili oldu. General Motors, geçen yıl ABD Hükümeti'nden hisselerini teminat göstererek 50 milyar dolar kredi almıştı. General Motors, geçen hafta açıkladığı bilanço verilerine Temmuz ayından bu yana 2.3 milyar dolar zarar ettiğini açıklamıştı. General Motors, küresel ekonomik krizin baş gösterdiği 2008 yılına gelinceye kadar beş yıllık dönemde toplam 85 milyar dolar zarar etmişti.
İzlanda'da geçen hafta Perşembe günü patlayan yanardağın yarattığı kül bulutu, Avrupa genelinde hava taşımacılığının durmasına neden oldu. Saatler süren bekleyişlere karşılık, uçak seferlerinin yüzde 90'ı gerçekleştirilemezken; yolcular farklı alternatiflere yönelmeye çalıştı.
Demiryolu ve karayolunu tercih edenler gözlenirken, denizyolu ile ülkelerine dönmeye çalışanlar da oldu. Son olarak İngiltere Başbakanı Gordon Brown, İngiliz Donanması'nı göreve çağırarak, ülkelerine dönemeyen vatandaşlara yardımcı olunmasını kararlaştırdı.
Diğer yandan, havayollarının günlük zararının milyonlarca doları aştığını gören Avrupa Birliği, şirketlere yardım etmenin yollarını aramaya başladı. Avrupa Komisyonu, bu çerçevede havayollarına acil yardım imkanı yaratmayı planlarken, sadece British Airways'in günlük zararı 30 milyon doları aşıyor.
Salı gününün ilk saatlerine kadar havayolu trafiğinin durması beklenirken, hava durumundaki değişikliğe bağlı olarak uçuşların hafta ortasından normale dönmesi bekleniyor. Avrupa'da şimdiye kadar iptal edilen uçuşların sayısı 63 bini aşarken, Türk Hava Yolları da Avrupa ülkelerine uçuş gerçekleştiremiyor.
Bu arada, Uluslararası Havayolu Taşımacıları Birliği IATA, krizin ülkeler arasında eşgüdümün ne kadar zayıf olduğunu gösterdiğine işaret ederek, havayollarının günlük zararının 200 milyon doları aştığını öngördü.
IATA, krizin şu anki şekliyle havacılık sektörüne 11 Eylül 2001'de ABD'nin New York ve Washington kentlerine yapılan saldırılardan daha büyük hasar verdiğini öngördü.
ABD'nin üçüncü büyük bankası Citigroup, iki yıldan bu yana zarar etmesi ardından, yılın ilk çeyreğinde 4.4 milyar dolar kar ettiğini açıkladı.
Citigroup'un ilk çeyrekte cirosu 25.4 milyar dolar olurken, net kredi zararı 2.4 milyar azalarak 8.6 milyar dolara geriledi. Kredi zararları 2008 ilk çeyrekten bu yana görülen düşük seviyeye indi.
Citigroup CEO'su Vikram Pandit, şirketin ilk çeyrek karının gurur verici olduğunu belirterek, "İki yıl öncesine göre koşullar daha iyi, ancak ABD piyasalarına yönelik ihtiyatlı davranmamız gerektiğini düşünüyorum" dedi. Pandit, "Uzun vadede ise Citi için görünüm net ve parlak" dedi.
ABD Sermaye Piyasası Kurulu'nun yatırım bankası Goldman Sachs'a karşı açtığı yolsuzluk soruşturması, eski bir hedge fon yöneticisi olan John Paulson'ın da adını ön plana çıkardı. Paulson, müşterilerini hiçbir zaman aldatmadıklarını savunuyor.
Ancak resmi soruşturmada ortaya çıkan ayrıntılar, Paulson'ın yatırımcıları 1 milyar dolar zarara uğratan şaibeli yatırım ürünlerinin mimarı olduğunu gösteriyor.
New York’lu bir hedge fon yöneticisi olan John Paulson, bundan üç buçuk yıl önce, ABD konut piyasasının çökeceğini öngördü ve yüksek riskli konut kredileri üzerinden kendisine milyarca dolar kazandıracak bir plan hazırladı. Paulson'ın planına Wall Street'te sadece birkaç banka olumlu yaklaştı. Bunlardan biri Deutsche Bank; diğeri ise Goldman Sachs oldu.
Hayatının fırsatını yakalayan John Paulson, çok geçmeden Wall Street'in milyarlarca dolarlık servete sahip tanınmış isimlerinden biri haline geldi.
Ancak bugün 54 yaşındaki paulson, amerikan sermaye piyasası kurulu SEC'in, Goldman Sachs aleyhine açtığı dolandırıcılık davası nedeniyle, yeniden mercek altında.
Paulson'ın basın sözcüsü, ünlü yatırımcının yatırım pozisyonları konusunda müşterilerine asla yanıltıcı bilgi vermediğini söylüyor.
Fakat ABD Sermaye Piyasası Komisyonu’nun soruşturmasında ortaya çıkan ayrıntılar Paulson'un Abacus 2007 adlı yatırım sisteminin yaratılmasında anahtar rol oynadığına işaret ediyor. Soruşturmada elde edilen bilgilere göre çeşitli eyaletlerdeki mortgage destekli tahvilleri toplayarak açığa satmayı öngören sistemin mimarı paulson'ın ta kendisi. Ancak, Paulson'ın adı SEC soruşturmasında müdafiler arasında geçmiyor.
John Paulson, kişisel olarak hedge fon işlemlerinden 2007'de yaklaşık 3.7 milyar dolar, 2008'de ise 2 milyar dolar kazandı. Kaybedense Abacus sistemine para yatıran yüzlerce yatırımcı oldu.
ABD Sermaye Piyasası Komisyonu'nun yatırım bankası Goldman Sacs hakkında dolandırıcılık iddiasıyla dava açması, finans piyasasında tepkilere neden oldu.
Dava açılmasının etkisiyle şirketin hisse senetleri yüzde 12.8 gerilerken, piyasa değeri 12.4 milyar dolar azalarak 84,7 milyar dolara indi. Goldman Sachs'a dolandırıcılık suçlaması piyasalarda satışlara hız verdi. Borsalarda bankacılık sektörü başta olmak üzere satışlar gözlenirken, kayıplar yüzde 1'i geçti.
Diğer yandan, siyasetçiler ve ekonomi gazeteleri Goldman Sachs'a yönelik güçlü eleştirilerde bulunuyor. Finans sisteminin düzenlenmesi konusunda en büyük desteği veren siyasetçiler arasında yer alan İngiltere Başbakanı Gordon Brown, Goldman Sachs'ın yaptığı işlemi "ahlaki bir çöküş" olarak nitelendirdi. "Bu şimdiye kadar görülen en ciddi olay" diyen Brown, İngliliz Sermaye Piyasası Kurumu'nun da araştırma yapmasını istedi.
Wall Street Journal'ın başmakalesinde de, Goldman Sachs hakkındaki soruşturmanın finans sektörünün yapılandırılmasına destek verdiği kaydedildi. Makalede, "Goldman soruşturması Obama hükümetinin finans sektörü düzenlemelerini hızlandırıcı etki yapabilir" ifadesine yer verildi.
Kayıtlar
Tüm Yorumlar
