5 Eylül 2009 Cumartesi

G20 harcamalara devam kararı aldı

Küresel krizin birinci yıldönümü yaklaşırken, sanayileşmiş 20 ülkenin maliye bakanları ekonomiyi canlandırmak üzere harcamalara devam kararı aldı. İngiltere'nin başkenti Londra'da bir araya gelen G20 ülkelerinin maliye bakanları, küresel ekonomide tam anlamıyla bir toparlanma gözlenene kadar genişlemeci para politikalarının devam ettirilmesi konusunda uzlaştı. Zirvenin taslak metninde, banka yöneticilerine yüksek prim ödenmesinin önüne geçilmesi amacıyla uluslararası bir standart getirilmesi öngörüldü. Yüksek primlerin ne şekilde denetleneceği konusunda henüz uzlaşma sağlanamadı. Fransa, prim ödemelerine tavan getirilmesini isterken, ABD ve İngiltere buna karşı çıkıyor. Zirvede, Türkiye'nin de aralarında bulunduğu gelişmekte olan ülkelerin IMF'de daha çok söz sahibi olmaları konusunda görüş birliğine de varıldı. Buna göre, gruba üye ülkeler, G20 liderler zirvesinde, aralarında Türkiye'nin de bulunduğu, özellikle ''yükselen piyasaların'' IMF ve küresel ekonomide daha çok söz sahibi olmalarına imkân verecek ilerlemeler sağlanacak. Zirvede Türkiye'yi temsil eden Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, "Krizden çıkarılması gereken ders, daha fazla korumacılık değil, daha fazla gözetim olmalıdır" dedi. Emtia fiyatlarındaki yükselişin tehdit yarattığını kaydeden Babacan, "Dünyanın farklı bölgelerindeki dengesiz toparlanma endişe yaratıyor" dedi. Londra'daki zirvede varılan kararlar 24-25 Eylül'de Amerikanın Pittsburgh kentinde yapılacak olan G20 devlet ve hükümet başkanları zirvesinde ele alınacak.

4 Eylül 2009 Cuma

G20 maliye bakanları Londra'da buluşuyor

Küresel krizin birinci yıldönümü yaklaşırken, sanayileşmiş 20 ülkeden maliye bakanları ve merkez bankası başkanları kriz önlemlerinin ne kadar sürdürüleceğini tartışacak. Türkiye'den de Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'ın katılacağı İngiltere'nin başkenti Londra'da yapılacak zirvede, ekonomiye destek paketlerinin sürdürülmesi yönünde karar verilmesi bekleniyor. Almanya, Fransa, Japonya ve Çin gibi üklerede canlanma işaretlerinin yoğunlaşmasıyla küresel ekonominin görünüm, durgunluğun yoğunlaştığı Nisan ayındaki G20 zirvesinden bu yana daha iyi durumda bulunuyor. Zirvede, bankacılık sektörüne yönelik denetim yanında bankacılara yüksek prim ödenmesine sınırlama getirilmesi de ele alınacak.

Maliye kentsel rant vergisine hazırlanıyor

Hükümetin canlanma önlemleri nedeniyle kamu yatırımlarına hız vermesi sonucu artan bütçe açığı, yeni vergileri gündeme getirdi. Yıl sonu itibarıyla 70 milyar liraya çıkması beklenen bütçe açığı karşısında, Maliye yeni vergi hazırlığına girişti. Maliye Bakanlığı, halen hazırlanan Gelir Vergisi Yasa Taslağı çerçevesinde yeni yıldan itibaren kentsel rantlara yüzde 10 oranında vergi getirilmesini öngörüyor. Taslaktaki düzenlemeye göre, edindiği gayrimenkulü bir yıl içinde satanlar, elde edilen rant gelirinin yüzde 10'unu düşecek, geri kalan yüzde 90'ı için beyanda bulunup, gelir vergisi ödeyecek. Gayrimenkulünü 2. yılda satanlar, değer artış kazancının yüzde 20'sini düşüp, yüzde 80'inin vergisini verecek. Yasa taslağında 10 yıllık bir vergilendirme öngörülürken, bu sürenin 20 yıla kadar uzatılabileceği de kaydediliyor. Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in son şeklini vereceği taslak çerçevesinde küçük esnafa da vergi istisnası gündeme geldi. Bu çerçevede arazilerini birleştiren çiftçiye düşük vergi uygulanacak. Yeni yasa taslağı, vergi kaçağıyla da etkin mücadeleyi hedefliyor. Buna göre, üç aşamalı güvenlik önlemleriyle lüks yaşamasına karşılık düşük gelir gösterene, "Bu yaşamı nasıl finansa ediyorsun?" diye sorulacak.

IMF: Küresel ekonomi durgunluktan çıkıyor

Uluslararası Para Fonu Başkanı Dominique Strauss-Kahn, finansal reformların hızla yürüdüğünü belirterek, "Küresel ekonomi durgunluktan çıkıyor" dedi. IMF Başkanı Strauss-Kahn, Almanya Merkez Bankası'nın genel kuruluna katılmak üzere gittiği Berlin'de yaptığı açıklamada, "Merkez bankaları faizleri artırmak konusunda acele bir karar almakla karşı karşıya değil" dedi. "Küresel durgunluk dip yapmış durumda, ekonomi köşeyi dönmüş görünüyor" diyen IMF Başkanı, canlanma önlemlerinden çıkış aşamasında yeni stratejilerin hazırlanması gerektiğini söyledi. IMF Başkanı, bu aşamada bir gecikmenin ekonomideki canlanmayı tehdit edeceğini vurguladı.

Perakende canlandı, AVM sayısı 222'yi buldu

Hükümetin canlanma önlemleri çerçevesinde yaptığı vergi indirimleri, perakende sektörünü canlandırdı. Sektörde önemli yer tutan alışveriş merkezlerinin sayısı da canlanmaya paralel olarak arttı. Danışmanlık şirketi Jones Lang Lasalle tarafından yapılan araştırmaya göre, yılın ilk yedi ayında 8 alışveriş merkezi açılırken, Ağustos ayında 4 yeni merkez kapılarını hizmete açtı. Böylece Türkiye genelindeki alışveriş merkezi sayısı 222'ye ulaştı. Jones Lang Lasalle Türkiye Başkanı Avi Alkaş, mevcut krizin yarattığı baskıya karşılık, yeni açılan alışveriş merkezlerinin perakende sektöründe umutları artırdığını söledi. Alkaş, yatırımcıların özellikle Ramazan ayı ve bayram döneminde artan tüketici talebinden yararlanmak üzere projeleri hızlandırdığını vurguladı. Alkaş, yeni açılan alışveriş merkezlerinin 100 bin metrekaresinin İstanbul'da kalan bölümünün ise Konya ve Antalya'da olduğunu da sözlerine ekledi.

3 Eylül 2009 Perşembe

OECD'den 'durgunluk erken bitecek' sinyali

Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü OECD, yayınladığı raporla, küresel krizle oluşan durgunluğun aşılmaya başlandığını açıkladı. OECD raporunda toparlanmanın beklenenden daha erken olacağı öngörülürken, G7 ülkelerinde daralma tahmini yüzde 4.1'den yüzde 3.7'ye çekildi. OECD, İngiltere'de daralma tahminini yüzde 4.7'ye çıkarırken, Euro Bölgesi'nde daralma tahminini yüzde 4.8'den 3.9'a indirdi. Raporda, geçen aylara göre finans sektöründeki görünümün iyileşmesi ve risk iştahının artmasının etkili olduğu kaydedildi. Raporda, İngiltere ve ABD'de gayrimenkul sektöründe canlanma işaretlerinin arttığı ifade edilirken, küresel ticarette en kötü dakikaların geride kaldığı vurgulandı. Yılın ikinci çeyreğinde Çin'de büyüme hızının yüzde 14 olduğu kaydedilen raporda, bunun küresel toparlanmaya katkısının ciddi olduğu vurgulandı. ISM ve PMI gibi öncü göstergelerin canlanmaya işaret etmesi de OECD'nin canlanmaya yönelik tahminlerini iyileştirmesinde etkili oldu.

G20 öncesi liderlerden ortak denetim çağrısı

Küresel mali krizin başlaması üzerinden yaklaşık bir yıl geçerken, sanayileşmiş ülkeler krizin tekrarlanmaması için önlemlere yoğunlaştı. Haftasonu yapılacak G20 maliye bakanları zirvesi öncesinde İngiltere, Almanya ve Fransa yayınladıkları ortak çağrıyla bankacılık sektörünün ortak şekilde denetimini istedi. İngiltere Başbakanı Gordon Brown, Almanya Başbakanı Angela Merkel ve Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy'nin imzasıyla yayınlanan ortak mektupta, bankaların çok riskli işlemlerini önlemek üzere ortak bağlayıcı kurallar konulmasını istedi. Liderler, büyük eleştirilere neden olan yöneticilere ödenen yüksek primlerin sınırlandırılması amacıyla da ortak çözüm geliştirmeyi kararlaştırdı. Aralarında Türkiye'nin de bulunduğu G20 ülkelerinin liderleri 24 Eylül'de Amerikanın Pittsburgh kentinde bir araya gelecek. Haftasonu liderler zirvesine hazırlık niteliğinde maliye bakanları da İngiltere'nin başkenti Londra'da buluşacak.

Asya'dan 274 milyon $'lık yatırım geliyor

Kriz öncesinde her yıl 15 milyar dolarlık doğrudan yatırım çeken Türkiye'ye yabancı ilgisi yeniden canlanıyor. Başbakanlık Yatırım ve Destek Ajansı Başkanı Alparslan Korkmaz, Güney Kore ve Çin'den Türkiye'ye 274 milyon dolarlık yatırım geleceğini söyledi. Korkmaz, Güney Koreli çelik şirketi Posco'nun ilk aşamada 24 milyon dolar, Çin'in üçüncü büyük otomotiv üreticisi DFM'nin ise 250 milyon dolarlık yatırımla Türkiye'de faaliyet göstereceğini kaydetti. Korkmaz'ın verdiği bilgiye göre, Posco Bursa'da kuracağı fabrikayla yılda 170 bin metre yassı çelik üretimi gerçekleştirecek. Dünya genelinde 35 tesisi bulunan Posco'nun yıllık üretim kapasitesi 30 milyon metre düzeyinde bulunuyor. Çin’in üçüncü büyük otomotiv üreticisi DFM ise 250 milyon dolar yatırımla Türkiye'de yıllık 52 bin otomobil üretimi gerçekleştirecek. Şirketin yıllık üretimi ise 1.3 milyon adetle Türkiye'nin toplam araç üretimi olan 1.1 milyonun üzerine bulunuyor.

Yatırım teşvikleri 7 ayda yüzde 55 azaldı

Mali krizin etkisiyle yatırımcı güvenindeki azalma, teşvik verilen yatırımlara da aynı şekilde yansıdı. Hazine Müsteşarlığı verilerine göre, yedi aylık dönemde teşvik belgesi verilen yatırımların tutarı yüzde 54.8 düşüşle 7.9 milyar liraya geriledi. Teşviklerdeki azalmayla bu çerçevede sağlanacak istihdam 29 bin kişiye indi. 2008 yılının ilk yedi aylık döneminde teşvik verilen yatırımların tutarı 17.6 milyar lira olurken, bu çerçevede 65 bin kişinin istihdam edilmesi öngörülmüştü. Yılın yedi aylık dönemde en fazla teşvik alan sektör 3 milyar lira ile imalat sanayi oldu. Teşvik verilen yatırımların üçte birini Marmara Bölgesi alırken, en az payı alan sömge yüzde 3 ile Doğu Anadolu oldu. Uzmanlar, hükümetin yeni uygulamaya koyduğu bölgesel teşviklerle reel sektöre verilen desteğin artırılacağını öngörürken, bu çerçevede Doğu ve Güneydoğu Anadolu'ya teşviklerin artırılabileceğini öngörüyorlar.

2 Eylül 2009 Çarşamba

eBay Skype'taki hissesini satıyor

Internet üzerindeki en büyük açık artırmayla alışveriş sitesi eBay, internet üzerinden iletişim ve telefon görüşmesi yapılmasını sağlayan yazılım şirketi Skype’daki hissesini satmayı kararlaştırdı. Buna göre eBay, 2005 yılında 2.6 milyar dolara satın aldığı hisselerinin yüzde 65'lik bölümünü 2 milyar dolara satmak üzere anlaşma imzaladı. Kanada Emeklilik Yatırım Fonu ile Amerikalı fon şirketi Index Ventures'in alacağı Skype hisselerinin devri üç ay içinde tamamlanacak. Skype yazılımı, internet üzerinden diğer kullanıcılarla ücretsiz konuşma imkânı yanı sıra düşük fiyatlı tarifelerle sabit ve cep telefonlarıyla iletişime olanak sağlıyor. Skype’in cep telefonları üzerinde kullanılan sürümleri de bulunuyor. 2005 yılında eBay'in satın alınması ardından Skype’in 53 milyon olan üye sayısı 405 milyona yükselmişti.

Vergi borcunda şampiyon İETT

Hükümet krizle sarsılan bütçeyi dengelemek üzere yeni vergi önlemleri ararken, belediyelerden dev şirketlere pek çok kurumun vergi borçları Maliye'yi zor durumda bırakıyor. Gelir İdaresi Başkanlığı verilerine göre, devlete en fazla borcu olan kurumların başında belediyeler ve onlara bağlı iştirakler önemli yer tutuyor. Devlete 850 bin liranın üzerinde vergi borcu olan belediye ve bağlı işletmelerin sayısı 213'ü bulurken, en yüksek vergi borcu olan kuruluş 156 milyon lirayla İETT. İETT'nin borcu bir yılda üçe katlanması nedeniyle dikkat çekiyor. Borçlu belediyeler arasında ise Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, Kocaeli Gebze Belediyesi ve İstanbul'un Şişli ve Sarıyer belediyeleri ilk sırada yer alıyor. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi'nin borcu 121 miloyn lira olurken, Gebze Belediyesi'nin borcu 47.3, Şişli Belediyesi'nin borcu ise 45.7 milyon lira düzeyinde bunuyor. Devlete 850 bin liranın üzerinde vergi borcu olanların sayısı ise bir yılda yüzde 40 arttı. Buna göre, borçluların sayısı 4 bin 212'den 5 bin 889 a yükseldi.

BP, dev petrol yatağı keşfetti

İngiliz petrol devi BP, Meksika Körfezi'nde dev petrol yatağı buldu. Şirket, Amerikan sahillerinin 400 kilometre güneydoğusundaki Tiber Kuyusu'nda bulunan petrol yatağının yaklaşık 3 milyar varil petrol barındırdığı tahmin ediliyor. Meksika Körfezi'nde başka yatırımları da bulunan BP'nin petrol bulduğu derinlik yaklaşık 10 bin 600 metrede bulunuyor. BP'nin bu keşfi, dünyanın diğer bölgelerindeki zengin petrol yataklarına yatırım yapamayan batılı büyük petrol şirketleri için körfezin önemini vurguluyor. BP'nin petrol havzasındaki payı yüzde 62 iken, Brezilya'nın devlete ait şirketi Petrobras'ın yüzde 20 ve Amerikan şirketi ConocoPhilips'in yüzde 18'lik payı bulunuyor. BP yöneticileri, petrol sahasının ne kadarının işleneceğine yönelik ayrıntılı değerlendirme gerektiğini söylerken, bu etüdün tamamlanması ardından bölgedeki yatırımların daha da artabileceğini ifade ettiler. Suudi Arabistan, Venezuela ve Rusya gibi petrol zengini ülkelerin en zengin yataklarının işletmesini kendi devletlerine ait petrol şirketlerine vermeleri nedeniyle, meksika körfezi batılı büyük petrol şirketleri için kritik önem taşıyor.

Moda dünyasının kraliçesi sallanıyor

Yaptığı seçimlerle moda dünyasına yön veren sektörün en seçkin ismi Vogue dergisinin 11 yıllık yöneticisi Anna Wintour'un tahtı sallanıyor. "Şeytan Marka Giyer" adlı çok satan kitap ve filme esin kaynağı olan Wintour'un görevinden alınacağına yönelik söylentilerin nedenini, derginin krizle düşen reklâm gelirleri nedeniyle tasarruf önlemlerine yönelmesi oluşturuyor. Yılda 2 milyon dolar kazanan Wintour, özellikle dergi kapağı için hazırlattığı pahalı prodüksiyonları ve fotoğraf çekimlerini çöpe atmasıyla biliniyor. Wintour'un yerine öne çıkan isim ise Vogue'un Fransız edisyonunu yöneten Carine Roitfeld. Rotfield, özellikle yeni trendlere sayfalarında yer açması ve kararlılığıyla biliniyor. "Şeytan Marka Giyer" filminde Merly Streep tarafından canlandırılan Wintour, son olarak "The September Issue" adlı belgesele konu oldu. Gçeen hafta Los Angeles'ta ilk gösterimi yapılan belgeselde, Wintour ve ekibinin derginin 2007 Eylül sayısının hazırlanma süreci anlatılıyor.

1 Eylül 2009 Salı

Apple yeni iPod'u 9 Eylül'de tanıtıyor

Son dönemde kurucusu Steve Jobs'un sağlık sorunları, görevden ayrılması/geri dönüşü ile adı gündeme gelen Apple, sürprize hazırlanıyor. Yaklaşık 5 yıldır Eylül aylarında yeni ürünlerinin duyurusunu yapan Apple, bu defa da iPod'un yeni modelini tanıtacak. Apple'dan basın mensuplarına gönderilen davet mektubunda ipucuna rastlanmazken, şirketi yakından izleyen bloglarda San Francisco'daki toplantıda iPhod'un yeni modeli yanında, iPhone'un geleceği ve tablet bilgisayar üzerine yeni ayrıntıların duyurulacağı görüşündeler. Örneğin Slashgear.com adlı blog sayfasında, iPod'a kamera eklenmesi yanında, iTunes'un sosyalleşme platformlarıyla birlikte çalışacak bir sürümünün çıkarılacağı kaydediliyor. What to Expect From Apple’s September iPod Event

İhracat Ağustos'ta frene sert bastı

Hükümetlerin aldığı önlemlerle öncü göstergelerde canlanma işaretleri gözlenmesine karşılık, ihracatta daralma hız kesmiyor. Türkiye İhracatçılar Meclisi verilerine göre, ihracat Ocak-Ağustos döneminde geçen yılın aynı aylarına göre yüzde 33.1 düşüşle 60.3 milyar dolara geriledi. İhracat, Ağustos ayında ise yüzde 30 kayıpla 7.7 milyar dolara indi. Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı Mehmet Büyükekşi, Hakkari'de yaptığı açıklamada, ihracat verilerinin beklentilerin altında geldiğini söyledi. Yılsonu itibarıyla 100 milyar dolarlık hedefi geçmek için çalışıyoruz diyen Büyükekşi, "Ortadoğu'ya yapılan ihracat AB'ye yapılan ihracatın üçte birine ulaştı" dedi. Büyükekşi, Ağustos'ta ihracatın yüzde 84'ünün sanayi sektöründen yapıldığını hatırlatırken, sekiz aylık dönemde bu sektörün ihracatının 50.9 milyar dolar olduğunu kaydetti. İhracat verilerini değerlendiren ekonomistler, krizin dış ticaret üzerindeki baskısını sürdürdüğü görüşündeler. Ağustos'ta ihracat rakamlarındaki bozulmanın önceki aylara göre hızlandığını kaydeden uzmanlar, ekonomide gerçek toparlanmadan bahsetmek için erken olduğunu ifade ediyorlar.

Türkiye vergi yükünde 21. sırada

Maliye Bakanlığı, yıl sonu itibarıyla 70 milyar liraya çıkması öngörülen bütçe açığını telafi etmek üzere yeni vergi düzenlemelerine hazırlanırken, Türkiye dünya genelinde vergi yükünde 21. sırada yer aldı. Danışmanlık şirketi KPMG'nin 86 ülke arasında yaptığı 2009 Gelir Vergisi ve Sosyal Güvenlik Araştırması'nın sonuçlarına göre, Türkiye'de vergi yükü yüzde 34.9 düzeyinde yer alıyor. Vergi yükü en fazla olan ülke yüzde 54.9 ile Slovenya olurken, Hırvatistan yüzde 53.5 ile ikinci, Macaristan ise yüzde 48.1 ile üçüncü sırada yer aldı. Araştırma, Türkiye'de en yüksek gelir vergisi oranının yüzde 35 olduğunu gösterirken 100 bin dolarlık geliri olan bir vatandaşa uygulanan vergi oranı ile birlikte sosyal güvenlik primi de dikkate alındığında ortaya çıkan toplam yükün, yüzde 34.9'a ulaştığını ortaya koydu. Diğer yandan, araştırmanın yapıldığı 86 ülke arasında en yüksek gelir vergi oranı yüzde 62.3 ile Danimarka'da gözleniyor. Danimarka'yı yüzde 56.7 ile İsveç, yüzde 52 ile Hollanda ve yüzde 50 ile Avusturya, Belçika ve Japonya izliyor. Vergi yükünün sıfır olduğu ülkeler ise Bahamalar, Bermuda, Cayman Adaları ile Bahreyn, Kuveyt, Umman, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri olarak sıralandı.

Disney 4 milyar dolara Marvel'i satın alıyor

Dünyanın en büyük eğlence şirketi Walt Disney, ünlü roman ve çizgi film karakterlerinin yaratıcısı Marvel şirketini, 4 milyar dolara satın alıyor. Şirketlerin satın alma konusunda anlaştığını açıklayan Walt Disney yönetimi, Marvel şirketini satın alarak, Fantastik Dörtlü, Örümcek Adam, Hulk, Demir Adam, X-Men ve Blade gibi ünlü karakterlerin de aralarında bulunduğu birçok çizgi roman karakterinin yayın hakkına sahip olacak. Marvel, 1960'lı yıllardan bu yana DC Comics'in yanında Amerikanın en büyük iki çizgi roman şirketinden birisi konumunda bulunuyor. Marvel'in Disney tarafından satın alınması, Disney şirketini dünyanın önde gelen prodüksiyon şirketleri Paramount, Sony Pictures ve 20th Century Fox ile ortak haline getiriyor. Marvel'in satın alınması ardından, süper kahramanlar Kaliforniya, Paris ve Honk Kong'daki Disneyland parklarında yerlerini alacak. Marvel kahramanlarına ait çizgi filmlerin Disney'in dağıtım kanallarında yer alması ise gelecek yılı bulacak.

İş ve Yapı Kredi'den Alkumru Barajı'na kredi

Limak, Siirt Botan Çayı üzerinde yapımı devam eden Alkumru Barajı ve Hidro Elektrik Santrali için Türkiye İş Bankası ve Yapı Kredi ile 350 milyon dolarlık kredi anlaşması imzaladı. Aralık 2010'da enerji üretmesi beklenen Alkumru HES yılda yaklaşık 1 milyar kilovat/saat enerji üretecek. Limak, Alkumru Barajı ve HES santrali çerçevesinde Türkiye İş Bankası ve Yapı Kredi'den aldığı 350 milyon dolarlık kredi, 4 yılı geri ödemesiz olmak üzere 12 yıl vadeyle ödeyecek. Limak'ın Siirt Botan Çayı üzerinde yapımı devam eden Alkumru Barajı ve HES santralinin yatırım büyüklüğü 466 milyon dolar. 2010 yılı sonunda üretime başladığında Türkiye'nin en büyük özel sektör HES'lerinden biri olacak. HES'te yılda yaklaşık 1 milyar kilovat/saat enerji üretilmesi planlanıyor.

Elektrikte yüzde 8 zam gündemde

Üretim maliyetlerindeki artış, döviz kurlarındaki dalgalanma ve ertelenen maliyetlerin baskısıyla elektrik fiyatlarında zam olasılığı belirdi. Elektriğin toptan satış şirketi konumundaki TETAŞ, toptan elektrik fiyatlarında 1 Ekim'den itibaren yüzde 20 zam yapılması amacıyla Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu'na başvurdu. Üç aylık dönemlerle toptan elektrik fiyatlarını belirleyen TETAŞ'ın zam başvurusunun en geç gelecek hafta EPDK tarafından sonuca bağlanması gerekiyor. Elektrik Piyasası Yasası nedeniyle TETAŞ'ın fiyat tarifeleri EPDK onayına bağlı bulunuyor. Halen 12.60 kuruş olan toptan elektrik fiyatının yüzde 20 artırılmasının tüketicilere yüzde 8 oranında yansıtılması bekleniyor. Elektrik Mühendisleri Odası'nın hesaplamasına göre, 4 kişilik bir ailenin aylık kullanımının 230 kilovatsaat olduğu dikkate alındığında, halen 56 lira düzeyindeki fatura bedelinin yüzde 8'lik artışla 61 lirayı bulması bekleniyor.

31 Ağustos 2009 Pazartesi

İngiltere'den G-20 öncesi IMF'ye destek çağrısı

İngiltere Maliye Bakanı Alistair Darling, kriz karşısında sanayileşmiş ülkelerin Uluslararası Para Fonu'na verdiği desteğin artırılması çağrısında bulundu. Darling, 27 Avrupa Birliği ülkesinin IMF'ye verdiği 100 milyar dolara ek olarak 75 milyarlık yeni destek vermesi gerektiğini söyledi. G-20 ülkelerinin Nisan ayında yaptığı toplantıda IMF kaynaklarının 750 milyar dolara çıkarılması konusunda anlaşmaya varılmıştı. İngiltere'nin IMF'ye yeni destek konusundaki çağrısını Çarşamba günü Brüksel'de yapılacak AB Maliye Bakanları toplantısında detaylandırması bekleniyor. "Avrupa Birliği hedeflere ulaşılması konusunda örnek olmalı" diyen Darling, bu çerçevede şimdiye kadar 15 milyar dolar vermeyi taahüt eden İngiltere'nin 11 milyar dolar daha vermeye hazır olduğunu vurguladı. Darling, IMF'nin gelişmekte olan ve yoksul ülkelere yardım etmek amacıyla kaynaklarının daha da güçlendirilmesi gerektiğini vurguladı.

Japonya'da 54 yıl sonra iktidar değişti

Japonya'da merkez sol Demokrat Parti, ülkede 54 yıldan bu yana hakim konumdaki Liberal Demokrat Parti iktidarına son verdi. Yukio Hatoyama başkanlığındaki Demokrat Parti, son 20 yılın en düşük katılımının olduğu genel seçimlerde 480 üyeli Meclis'te 308 sandalye kazandı.

Kriz, Japonya'da iktidarı değiştirtti

Küresel krizin yarattığı durgunluk baskısı, Japonya'da 54 yıllık Liberal Demokrat Parti iktidarının sonunu getirdi. Ülkede yüzde 5.7 ile rekor düzeyde seyreden işsizlik rakamıyla seçmenlerin artan öfkesi, iktidarın muhalefetteki merkez sol Demokrat Parti'ye geçmesine yol açtı. Parti Başkanı Yukio Hatoyama, seçim kampanyasında krizin etkilerini ortadan kaldırmak amacıyla bir dizi önlem alınmasını taahüt etmişti. Hatoyama, seçim sonrası ilk mesajında da, devletin sosyal güvenlik harcamalarını artırma ve bürokraside reform sözü verdi. Seçim sonuçları, piyasalarda olumlu karşılandı. Tokyo Borsası'nda Nikkei Endeksi son 11 ayın en yüksek düzeyine çıkarken, para birimi yen dolar karşısında değer kazandı. Uzmanlar, ekonomideki kırılgan görünümün yeni hükümetin önündeki en büyük engel olduğu görüşündeler. Japon ekonomisi yılın ikinci çeyreğinde yüzde 0.3 büyürken, yüksek işsizlik oranı ve enflasyondaki hızlı gerileme ülkede deflasyon tehdidini artırıyor. Halen ülkenin borç stoku milli gelirin iki katına yaklaşırken, 270 milyar dolarlık canlanma paketinin ekonomide beklenen etkiyi yaratmadığı eleştirisi yapılıyor.

Konut kredisinde yeniden finansman cazip

Merkez Bankası'nın gecelik borçlanma faizini aşağıya geçmesinin yarattığı olumlu hava, bankaların konut kredisi faizlerini hızla aşağıya çekmesine neden oluyor. Kullanılan konut kredisi toplamının 41 milyar liraya ulaştığını hatırlatan uzmanlar, üç yıldan az vadeli kredilerde faizin yüzde 1'in altına inmesiyle kredi borçlarının yeniden yapılandırılmasının anlamlı olabileceğini ifade ediyorlar. Uzmanlar, özellikle aylık yüzde 1.5 ile 2 arasında faizle 60 ayın üzerinde borçlananlar için kredileri yenilemenin yerinde olabileceği görüşündeler. Bu aşamada, ilk bankaya olan borcun kapatılması ardından düşük faizli kredi alınması yüksek taksitlerin azalmasına neden olabilecek. Ayrıca, aylık kredi taksiti tutarını değiştirmeden yeniden finansman yapılması, borcun ödenmesine 5 yıldan fazla süre kalan kişilerin de borçlarını daha yakın sürede kapatma imkanı sağlayabilecek. Uzmanlar, aylık taksitler yanında eski kredinin kapatılması ve yeniden kredi alımı aşamasındaki maliyetlere de dikkat çekiyorlar. Eski kredinin kapatılması aşamasında anaparanın yüzde 2'si kadar ceza ödeneceği öngörüldüğünde, bu gibi ek maliyetler dikkat edilmesi gereken unsurlar olarak öne çıkıyor. Örneğin 100 bin lira kredi kullanmışsanız, bunun geri ödemesinde 2 bin lira ceza ödenmesi yanında, yeni kredi alımı için yaklaşık 3 bin liralık maliyet söz konusu olacak. Böylece 100 bin liralık kredinin yeniden finansmanı 5 bin liralık ek maliyete yol açacak.

Maliye İsviçre'deki hesapların peşine düşecek

Banka müşterilerinin gizliliği konusunda titizliği bilinen İsviçre'nin ABD'nin talepleri karşısında kayıtları paylaşması, vergi kayıplarına karşı denetimin hızlanmasını sağlayacak. Bu çerçevede ABD ve Fransa'nın ardından Türkiye'nin de İsviçre'den Türklere ait hesaplar konusunda bilgi istemesi söz konusu olacak. Halen yürürlükteki ikinci Varlık Barışı uygulamasının sona ermesi ardından Maliye Bakanlığı'nın hazırlayacağı bir listeyle İsviçre'den bilgi istenecek. Varlık Barışı çerçevesinde İsviçre bankalarındaki paranın bir bölümünün de Türkiye'ye getirilmesi bekleniyor. Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü OECD'nin verilerine göre, İsviçre başta olmak üzere Lüksemburg, Belçika, Avusturya ve Almanya gibi ülkelerde, Türklere ait 20 bini aşkın hesap bulunuyor. Bu hesaplarda toplam 100 milyar dolarlık para bulunurken, bu tutarın 60 milyar dolarlık bölümünün İsviçre bankalarında olduğu sanılıyor. ABD geçen ay İsviçre hükümetiyle yaptığı görüşmeler ardından UBS bankasında hesabı bulunan 4 binden fazla kişinin bilgilerini elde etmişti.