12 Kasım 2009 Perşembe

WSJ: Gelişen ülkeler yeni krizlerle karşılaşabilir

Wall Street Journal'in Washington Bürosu Şefi, aynı zamanda krizi anlatan "In Fed We Trust" adlı kitabın yazarı David Wessel, Çin'in para biriminin değerini düşük tutmasının yeni krizlerin ateşleyicisi olabileceği görüşünü savunuyor.

ABD'nin 'Zihni Sinir'leri görev başında

Her zorluğu aşmanın yaratıcı bir yolunu bulan Prof. Zihni Sinir'in çizgi bantlarını hatırlayanlar, ekteki video ile aynı ruhun dünyanın bir yerinde yaşadığını görebilirler. Bu kez ülkenin adı Türkiye değil ABD, buluş sahipleri ise Prof. Sinir yerine teknoloji dünyasının abileri... İyi seyirler.

Turkcell'in kontrolu yabancılara geçiyor

Türkiye'nin hisseleri New York Borsası'nda işlem gören tek şirketi Turkcell, yabancı sermayenin kontrolüne geçiyor. GSM operatörü Turkcell'in Rus ortağı Alfa ile İsveçli ortağı TeliaSonera hisselerini birleştirmeyi kararlaştırdı. Alfa ve TeliaSonera'nın hisselerini birleştirmesiyle Turkcell'de yabancı payı yüzde 50'nin üzerine çıkacak. Böylesi bir değişiklik halen Turkcell'i kontrol eden Çukurova Holding'in de azınlık hissedarı olmasına neden olacak. Alfa ve TeliaSonera'nın hisse birleşimiyle ABD'de kurulacak yeni şirket, Rus ve İsveçli şirketlerin hisselerini kontrol edecek. Yeni hisse dağılımı ile Türk Telekom, Vodafone ve Avea ardından telekom sektöründe faaliyet gösteren Turkcell de yabancı sermayenin kontrolüne geçmiş olacak. Telia Sonera'dan konuyla ilgili yapılan açıklamada, Alfa ile birleşme için Çukurova Holding ile anlaşmanın da gerekli olduğu belirtilirken, "Çukurova ile ilgili sorunların iki ay içinde çözüleceğine inanıyoruz" denildi.

İsviçre ile gizli hesap dönemi bitti

Dünyanın bankacılık sırlarının en ciddi şekilde korunan ülkesi İsviçre, küresel krizin ardından yoğunlaşan baskılarla yasal düzenlemeleri gevşetiyor. Bu çerçevede İsviçre'de hesapları bulunan Türklerin de kayıtlarına ulaşmak söz konusu olacak. Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, iki ülke arasında çifte vergilemeyi önleme anlaşmasının yenilendiğini belirterek, "İsviçre ile gizli hesap dönemi kapandı" dedi. Şimşek, İsviçre ile geçen yıl yapılan anlaşmanın Bern'in bankacılık sırlarını açmak üzere politika değişikliği ardından yeniden gözden geçirildiğini ve uzlaşılan metnin geçen hafta imzalandığını kaydetti. Gelirlerini düşük göstererek vergiden kaçınanları uyaran Maliye Bakanı Şimşek, "Çember daralıyor. Vergi cenneti olarak ifade edilen ülkelerle de anlaşma yapmak yolundayız" dedi.

CNN'in ünlü ismi Lou Dobbs tarih oldu

Dünyayı 7 gün 24 saat haberle tanıştıran (!) Ted Turner'in vizyonuna ilk aşamadan itibaren ortak olan, CNN'in kuruluşundan itibaren görev yapan ekonomi programcısı Lou Dobbs görevinden ayrıldı. Görevden ayrıldığını son yayınında izleyicilere duyuran Dobbs, son altı aydan bu yana hükümetin göçmen politikası üzerine olan çıkışı nedeniyle eleştiriliyordu.

11 Kasım 2009 Çarşamba

IEA: Ucuz petrol dönemi sona erdi

Uluslararası Enerji Ajansı Başkanı Nabuo Tanaka, sanayileşmiş ülkeleri yeni enerji kaynakları konusunda duyarlı olmaya çağırdı. Londra'da küresel enerji raporunu açıklayan Tanaka, "Fiyatlar 2030 yılına kadar varil başına 190 dolara çıkacak. Bu fiyat düzeyi çok yüksek, yeni enerji yatırımlarının yüksek maliyeti bu fiyatları getirecek. Dünyanın kaynakları olabilir ama artık ucuz petrol döneminin bittiğini kabul etmek zorundayız" dedi. Tanaka, sanayileşmiş ülkeleri gelecek ay Kopenhag'da yapılacak Küresel İklim Değişikliği zirvesinde etkili kararlar alınması konusunda uyardı. Uluslararası Enerji Ajansı Başekonomisti Fatih Birol da, yüksek enerji maliyetlerinin yoksul ülkelerde yaşayan 1.5 milyar kişiyi karanlıkta bırakacağı uyarısında bulundu. Birol, sanayileşmiş ülkelerin ortak eylem kararı almaması halinde elektriksiz kalacakların sayısının daha da artacağını öngördü. Uluslararası Enerji Ajansı, yayınladığı yıllık raporda, 2030 yılına kadar petrol üretiminin bugünkü 85 milyon varil düzeyinden yüzde 20 artarak 105 milyon varile çıkacağını öngördü. Raporda, yıllık enerji tüketim ihtiyacının gelecek 20 yıl boyunca yılda yüzde 1.5 artacağı da vurgulandı.

ABD'de finans sektörüne denetim geliyor

Mali krizin başlaması üzerinden bir yıl geçti. Hükümetlerin devasa canlanma paketlerinin katkısıyla toparlanmanın işaretleri gözlenirken, finans sektörünü düzenlemek amacıyla yeterli düzenleme yapılamadı. ABD'de kriz yönetimine odaklanan Amerikan Merkez Bankası'nın bu süreçte aldığı kararların siyasetçiler tarafından yoğun şekilde eleştirilmesi, Banka'nın finans sektörü üzerindeki yetkilerinin kısılmasını da gündeme getirdi. Senato Bankacılık Komitesi Başkanı Christopher Dodd'un öncülüğünde hazırlanan ve Temsilciler Meclisi gündemine taşınan yasa taslağı, Merkez Bankası'nın yetkilerini sınırlandırarak finans sektörünü düzenleyecek yeni bir denetim kurumunun oluşturulmasını öngörüyor. Taslak çerçevesinde Merkez Bankası yetkilerinin bir bölümünün Tasarruf Mevduatı Fonu'na devredilmesi de bekleniyor. Kurulacak yeni kurumunun finans sektöründeki sistemik riskleri sınırlandırmak amacıyla denetime ağırlık vermesi beklenirken, sermaye yeterlilik standardlarının da yükseltilmesi öngörülüyor.

Çin'de sanayi üretimi ve tüketim artıyor

Krize karşı 600 milyar dolarlık canlanma önlemlerini devreye sokan Çin, bunun olumlu sonuçlarını alıyor. Özellikle büyük çaplı altyapı projelerine hız veren ülkede, sanayi üretimi ve perakende satışlar hızlı artış gösterdi. Sanayi üretimi Ekim ayında yüzde 16.1 artarken, perakende satışlar yüzde 16 artış gösterdi. Uzmanlar, gelen verilerin ışığında hükümetin yıl sonu büyüme hedefi olan yüzde 8'in üzerine çıkılabileceği görüşündeler. Ekonomistler, Mart'tan bu yana en iyi performansı gösteren sanayi üretimi ve tüketim verilerinin, iç talebin de canlanmaya başladığına işaret ettiği görüşündeler. Uzmanlar, canlanmanın kontrollü gerçekleşmesi gerektiğinde birleşirken, ekonomide aşırı ısınmanın emlak başta olmak üzere sermaye piyasasında da balonlar yaratabileceğinden endişe ediyorlar. Önceki yıl dünyanın en hızlı yükselen borsaları arasında Şanghay yer alırken, Çin'in yüksek talebi nedeniyle bakır, petrol gibi hammaddelerde hızlı fiyat yükselişleri yaşanmıştı.

neoliberalizm

Kapitalizm

10 Kasım 2009 Salı

Doğan Grubu 4 gazetesini satma hazırlığında

Maliye'nin verdiği 3.8 milyar liralık vergi cezasında 24 Kasım'da uzlaşma masasına oturacak Doğan Grubu, medya şirketlerinde satış sürecini başlatıyor. Habertürk gazetesinin haberine göre, grup, Doğan Gazetecilik bünyesindeki Milliyet, Vatan, Posta ve Radikal gazetelerini elden çıkaracak. Bu gazeteleri çıkaran Doğan Gazetecilik'in hisselerini Doğan TV’deki yasal sınır olan yüzde 25’i geçen ortaklık payı nedeniyle Radyo ve Televizyon Üst Kurulu ile sorun yaşayan Alman medya şirketi Axel Springer alacak. Yüzde 41’i halka açık olan Doğan Gazetecilik bünyesindeki Milliyet, Vatan, Posta ve Radikal’in yeni patronu Alman ortak olacak. RTÜK, Doğan TV'deki Axel Springer ortaklığının yüzde 25’i aştığına dikkat çekerek Doğan Grubu'na bu durumu düzeltmesi için üç ay süre tanımıştı. Diğer yandan Doğan Grubu'nun vergi aslı ve kaçakçılık cezasına ilişkin iptal istemli başvurusunun ele alınacağı İstanbul 6'ncı Vergi Mahkemesi'ndeki davada, duruşma reddi hakim talebi nedeniyle ileri bir tarihe ertelendi.

Otomotive yeni destek aranıyor

Kriz dünya genelinde otomotivin çehresini değiştirdi. İflas korumasına alınan dev şirketler, hükümet yardımlarıyla yaşatılmaya çalışılıyor. Türkiye'de de sektör zor günler yaşıyor. Hükümetin ekonomiyi canlandırmak üzere Mart'tan itibaren yapılan ÖTV indiriminin katkısıyla satışları artan otomotiv sektörü, Eylül sonunda vergi desteğinin bitmesiyle zorlanıyor. İndirimin bitmesiyle satışlar Eylül'e göre yüzde 75 gerilemiş durumda. Otomotiv Distribütörleri Derneği Başkanı İbrahim Aybar, hükümetin sektöre destek vermemesi halinde otomotiv pazarının yüzde 30 gerileyebileceğini öngördü. Vergi indiriminin son ayı olan Eylül'de 81 bin adetlik satışla rekor kırıldığını söyleyen Aybar, "Avrupa Birliği'nde uygulanan hurda araç desteğinin Türkiye'de uygulanması pazarı canlandıracaktır" dedi. Diğer yandan, yurtdışı talebin canlanmasıyla otomotiv ihracatı bir yıl aradan sonra toparlandı. 2008 Ekim ayından bu yana kesintisiz olarak azalan otomotiv ihracatı, bu yılın ekim ayında yüzde 15 yükseldi. İhracat rakamı Ekimde 1.6 milyar dolara çıkarken, ihracatta on aylık dönemdeki daralma ise yüzde 40'ı buldu.

Dow Jones 2008'i geride bıraktı

Dünya genelinde risk iştahının geriye dönmesi, doların euro karşısında hızlı değer kaybının hızlanması ve altın başta olmak üzere emtia fiyatlarındaki yükseliş, piyasaları yukarı taşıdı. Dow Jones Sanayi Endeksi 204 puan artışla 3 Ekim 2008'den bu yana en yüksek kapanış olan 10226.9 düzeinden günü kapattı. Wall Street'teki hızlı yükselişte, haftasonu İskoçya'nın St. Andrews kentinde yapılan G20 zirvesinde verilen 'canlanma önlemlerine devam' mesajının etkili olduğu da gözlendi. Altın fiyatları 2009 başından bu yana yüzde 25 yükselirken, ons fiyatı 1111 dolarla yeni rekora koştu.

9 Kasım 2009 Pazartesi

Berlin Duvarı'ndan 20 yıl sonra

Berlin'i doğu ve batı olmak üzere ikiye bölen, bir anlamda Soğuk Savaş'ın 'anıtsal ürünü' duvarın yıkılmasının üzerinden 20 yıl geçti. Duvarın yıkılmasını geçmişin ve bugünün liderleriyle hatırlandığı kent, birbirinden görkemli törenlere sahne oldu. Köpükten yapılan sembolik duvar parçalarının domino parçaları şeklinde devrilerek yıkıldığı, sembolik görüntüler 20 yıl önce duvarın üzerinde dans edenleri hatırlattı. Dünya liderlerinin geniş katılımıyla kutlanan Berlin Duvarı'nın yıkılması, bir anlamda kapitalizmin gücüne işaret ederken; BBC World Service'in 27 ülkede yaptığı bir anket serbest piyasa ekonomisine olan güvenin zayıfladığını ortaya koydu. Serbest piyasa ekonomisinin başarılı olduğuna inananların oranı onda birde kalırken, ankete yanıt verenler hükümetlerin gelir dağılımı konusunda daha fazla rol üstlenmesi gerektiğinde hemfikir. Peki, birleşmenin merkezinde yer alan bir zamanların Doğu Almanya'sı ne durumda? 20 yılda 1.9 milyar euro harcayarak doğudaki kentleri kalkındırmaya çalışan Almanya'nın ise bu konuda başarılı olduğunu söylemek zor. Pek çok kişinin işinden olduğu, verimsiz kamu kurumlarındaki istihdamın arttığı bu süreçte doğuda faaliyet gösteren şirketlerin neredeyse tamamında çalışanların sayısı 50'yi aşmazken, büyük boyutlu yatırımların gözlenmemesi dikkat çekiyor. Yatırımların adresi 1989'da Demirperde ülkeleri arasında yer alan Orta Avrupa'nın diğer ülkelerine kaymış durumda. Polonya, Çek Cumhuriyeti, Slovakya, Macaristan bunlardan bazıları. Çalışan fabrikalar Siemens, MAN, Biersdorf, TysenKrupp olurken; bu şirketlerin en büyük pazarını ise yine Batı Almanya oluşturuyor. Uzun lafın kısası, aradan geçen 20 yıla karşılık ekonomide doğu-batı entegrasyonu tam olarak sağlanmış görünmüyor.

Zizek'ten manidar bir makale

Berlin Duvarı yıkıldı ama, kapitalizmin egemenliği beklendiği kadar hızlı büyümedi. Slavoj Zizek, New York Times için yazmış, okunmaya değer.

Berlin Duvarı ve kutlamalar

Berlin Duvarı ve hafızalarda kalanlar