japonya etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
japonya etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

28 Aralık 2011 Çarşamba

İran'la Hürmüz Boğazı gerilimi tırmanıyor

ABD Deniz Kuvvetleri'ne bağlı Beşinci Filo, Hürmüz Boğazı'nda deniz trafiğinin aksamasının önleneceğini açıkladı. İran Cumhurbaşkanı Yardımcısı Muhammet Rıza Rahimi, dün yaptığı açıklamada İran'ın petrol ihracatına yönelik yaptırımların genişletilmesi halinde Hürmüz Boğazı'ndan petrol geçişini engelleyeceğini söylemişti. Hürmüz Boğazı'ndan günde 15 süper tanker geçerken, tankerlerin büyük bölümü Japonya, Güney Kore, Hindistan ve Çin'e petrol taşıyor. İşlemlerin yıl sonu nedeniyle sınırlı gerçekleşmesi, pek çok piyasada işlem yapılmaması ham petrol fiyatlarında gerilemeye yol açtı. Brent petrolü fiyatı yüzde 1.82 düşüşle 107.28 dolara indi.

30 Kasım 2011 Çarşamba

Merkez bankalarından 'altın vuruş'

Avrupa'da yaşanan borç krizinin giderek Fransa, İtalya gibi AB'nin merkez ülkelerine ilerlemesi, dünyanın önde gelen merkez bankalarını ortak müdahaleye yöneltti. ABD Merkez Bankası, Avrupa Merkez Bankası, İngiltere, Japonya, İsviçre ve Kanada merkez bankaları aldıkları kararla dolar swap işlemlerinde faizi 50 baz puan düşürdü. Merkez bankaları peşpeşe yaptıkları açıklamada, bu işlemin piyasalarda Avrupa'dan kaynaklanan gerilimin önüne geçmek için atıldığı kaydedildi. Merkez bankaları, kendi ülkelerindeki finans kurumlarının herhangi bir dolar likiditesi sorunu olmadığını ifade etti. Önde gelen merkez bankaları, bundan önce 1 Ekim 2008'de ortak müdahale kararı alarak, Lehman Brothers'ın iflası sonrası ortak kredi imkanları yaratmış, swap işlemleriyle dolar likiditesini artırma yoluna gitmişti. Merkez bankalarının ortak müdahale kararı ardından, Avrupa borsalarındaki yükseliş yüzde 5'i aşarken, Wall Street'te Dow Jones Endeksi yüzde 4,2 yükseldi. Kararın etkisiyle euro/dolar paritesi 1.35'e yükseldi. İMKB 100 Endeksi günü yüzde 3 artışla kapatırken, sepet kur 2.15 TL'nin altına geriledi.

15 Eylül 2011 Perşembe

AMB, AMB ile birlikte dolar swap hattı oluşturdu

Avrupa Merkez Bankası, borç krizinin derinleşmesi nedeniyle Avrupa bankalarına yönelik artan endişeleri dengelemek amacıyla adım attı. Avrupa Merkez Bankası, ABD Merkez Bankası, İngiltere Merkez Bankası, İsviçre Merkez Bankası ve Japonya Merkez Bankası ile koordineli şekilde piyasalara dolar likiditesi sağlayacak. Bankanın bu açıklaması ardından, Avrupa borsalarında yükseliş yüzde 4'e yaklaşırken, İstanbul Borsası'nda alımlarla endeks yüzde 2 yükseldi. Avrupa bankaları, koordineli işlemler çerçevesinde 12 Ekim, 9 Kasım ve 7 Aralık'ta üçer aylık dolar kredi imkanından yararlanabilecek.

22 Şubat 2011 Salı

Moody's Japonya'nın not görünümünü düşürdü

Derecelendirme kuruluşlarının Japonya'ya uyarıları giderek artıyor. Standard and Poor's'un 27 Ocak'ta Japonya'nın kredi notunu AA'dan AA-'ye indirmesi ardından, bir diğer derecelendirme kuruluşu Moody's Japonya'nın not görünümünü durağandan negatife indirdi. Ülkenin AA2 olan kredi notunu teyit eden Moody's, not görünümünün değiştirilmesine gerekçe olarak, borç dinamiklerinde değişiklik olmaması ve hükümetin borç stokunu azaltmak üzere hızlı adım atmaması gerektiğini söyledi. Moody's'in görünümü değiştirmesi olası bir kredi notu indirimi niteliğinde ilk adım niteliğini taşıyor. Halen Moody's'in Japonya'ya verdiği not S&P'nin verdiği notun bir kademe üzerinde bulunuyor. Japonya'nın kamu borcu milli hasılasının yüzde 200'ünün üzerinde bulunurken, bu rakam tüm sanayileşmiş ülkeler arasındaki en yüksek düzeyi ifade ediyor. Moody's açıklamasında, Japon hükümetlerinin kamu borcunu düşürmek üzere yeterince güçlü davranmadığına işaret edildi. Japonya Merkez Bankası Başkanı Maasaki Şirakava da geçen ay yaptığı bir açıklamada, "Hiçbir ülke yüksek kamu açığı vererek açıklar vererek devam edemez" demişti. Japonya Hükümet Sözcüsü Yuiko Edano, mali istikrarın onarılması için çabaların artırılacağını söylerken, "faizler ve yen moody's'in hareketinden etkilenmez" dedi. Japonya'da görünümün değiştirilmesi piyasalara ciddi tepki yaratmadı. Tokyo Borsası'nda Nikkei 225 Endeksi yüzde 1.8 gerileyerek 10 bin 664 puana inerken, Japonya'nın kredi risk sigortası niteliğindeki 5 yıllık CDS'leri 102.3 oldu. KJ

24 Aralık 2010 Cuma

Japonya ile nükleerde işbirliği anlaşması imzalandı

Türkiye ile Japonya arasında, Türkiye'de yapılacak ikinci nükleer santralın inşası için işbirliği yapılmasını öngören bir mutabakat zaptı imzalandı. Japonya'da temaslarda bulunan Enerji Bakanı Taner Yıldız ve Japonya Ticaret Bakanı Akihiro Ohata, yaptıkları ortak açıklamada, Sinop'ta kurulacak olan santrala ilişkin anlaşmanın üç ay içinde tamamlanmasını hedeflediklerini söylediler. Enerji Bakanı Taner Yıldız, Japonya ile nükleer enerjide maliyetin Rusya ve Güney Kore ile yapılan görüşmeler çerçevesinde gerçekleşeceğini umduğunu söyledi. Türkiye, daha önce ikinci nükleer enerji santrali için Güney Kore ile görüşmüş, sonuç alınamaması ardından Japonya ile temas kurmuştu. Sinop'ta kurulacak dört reaktörlü santralin, kurulu gücünün 5 bin 600 megawatt, yıllık elektrik üretiminin ise 45 milyar kilowatt saat olması bekleniyor. Uzmanlar, Sinop'taki nükleer santral yapım maliyetinin 10 milyar doları bulabileceğini tahmin ediyorlar. Türkiye'nin ilk nükleer santralı ise Rusya tarafından Mersin Akkuyu'da kurulacak. Rusya ile Mayıs ayında yapılan anlaşma çerçevesinde, lisanslama çalışması sürüyor. Santralın 2019 yılında çalışmaya başlaması hedefleniyor. Enerji Bakanlığı, 2023 yılına kadar en az iki bölgede nükleer santralların faaliyete geçmesini planlıyor.

1 Kasım 2010 Pazartesi

PMI endeksleri toparlanmaya işaret ediyor

Dünya genelinde açıklanan imalat sanayi satın alma yöneticileri endeksleri (PMI) küresel ekonomide canlanmanın yeniden öne çıktığına işaret ediyor. Özellikle ABD'de PMI Endeksi'nin 54.4'ten 56.9'a çıkması etkili olurken, dünya ekonomisinin itici gücü niteliğindeki Çin'de gelen 54.8 ve Almanya'dan gelen 56.1'lik veriler ekonomide güçlenmenin sürdüğünü gösterdi. Bu durumun tek istisnası ise Japonya oldu. Dünyanın ikinci büyük ekonomisi olma özelliğini Çin'e kaptıran Japonya'da PMI Endeksi Ekim'de 48'den 43.4 düzeyine indi. Japonya'daki zayıflamada yenin aşırı değerlenmesi nedeniyle Japonya'nın ihracat gücündeki zayıflama belirleyici konumdaydı. Türkiye'de ise İmalat PMI Endeksi Eylül ayında ölçülen 50,3 değerinin üstüne çıkarak Ekim ayında 54,3 oldu.

19 Ekim 2010 Salı

Japon ekonomisi durma noktasına geldi

Ekonomisini canlandırmak üzere birbiri ardına önlem paketleri açıklayan Japonya'nın bu noktada başarılı olamadığı gözleniyor. Japonya'da hükümet, 20 ay aradan sonra ilk kez ülke ekonomisinin durma noktasına geldiğini açıkladı. Ekonomide canlanmanın geçici olarak durduğu ifadesine yer verilen Japonya hükümeti açıklamasında, para birimi yenin güçlenmesi devam ettikçe ekonomideki risklerin hızlanacağına işaret edildi. Japon hükümetinin son iki yılın en olumsuz açıklaması, kurdaki aşırı değerlenmeye dikkat çekiyor. Japonya Merkez Bankası bir ay önce 82.70 düzeyinden müdahele ederek, yenin değerini düşürmeye çalışmış, ancak yapılan işlemlere karşılık, kur iki hafta içinde aynı bu düzeye geri dönmüştü. Japonya Ekonomi Bakanı Banri Kaida da, hükümetin ekonomideki zayıflama riski üzerinde daha fazla dikkat göstermesi gerektiğini ifade ederken, hükümetin yeni teşvik paketleri gündeme getirebileceğini kaydetti. Diğer yandan, Japonya Merkez Bankası'nın eski yöneticilerinden Eiji Hirano, ekonomideki olumsuzlukların artmasıyla bankanın parasal genişleme dahil yeni önlemleri gündeme alabileceğini ifade etti. Japonya Merkez Bankası 5 Ekim'de yaptığı toplantıda, faizi düşürdüğü gibi 60 milyar dolarlık yeni tahvil alım programı başlatmıştı.

12 Temmuz 2010 Pazartesi

Japonya'da Senato'da çoğunluk el değiştirdi

Japonya'da parlamentonun alt kanadının üyelerinin bir bölümünün belirlenmesi için dün yapılan seçimlerde iktidardaki koalisyon hükümeti Senato'da çoğunluğu kaybetti. Başbakan Naoto Kan'ın 54 üyelik kazanma hedefine rağmen Demokrat Parti 44 sandalyede kalırken, koalisyon ortağı Halkın Yeni Partisi'nin hiç oy alamadığı belirtildi. Ana muhalefetteki Liberal Demokratlar'ın elde ettiği sandalye sayısı ise 51 oldu. Parlamentoda ortaya çıkması beklenen kilitlenmenin, hükümetin büyük kamu borcunu kapatma ve ekonomiyi düzeltme çabalarını zora sokabileceği belirtiliyor.

23 Haziran 2010 Çarşamba

Japonya reform paketini hayata geçiriyor

Japonya Başbakanı Naoto Kan, mali reformun en öncelikli konuları olduğunu bu çerçevede halen yüzde 5 olan satış vergilerini iki katına çıkarmayı planladıklarını açıkladı. Kan, Tokyo'daki açıklamasında, Japonya'nın bono ve tahvil piyasasında yatırımcıların güvenini kaybetmeye başladığı ve bunun da faizleri yukarı doğru itmeye başladığı bir ortamda Yunanistan'da yaşanan ekonomik krize benzer bir durumu engellemeye çalıştıklarını belirtti. Japonya'nın mali reform paketi ile yatırımcıların uzun vadeli desteğini tutmaya devam etmelerini ve kredi derelendirme kuruluşlarının Japonya'nın kredi notunda bir indirime gitmesini engellemeyi çalışıyor. Bununla birlikte planda, uzun vadede bütçe dengesi hedefi ile halen gelişmiş ülkeler içinde en kötü konumda olan ve iki kat artan Japonya'nın borcun milli gelire oranındaki azalmayı nasıl başaracağı konusunda spesifik fikirler bulunmuyor. Japonya hükümeti, bütçe dengesinin sağlanması halinde Japonya'nın halen 30.8 trilyon yen (338.1 milyar dolar) yüzde 6.4 olan borcun milli gelire oranı 2015 yılına kadar yarı yarıya azalacak. 2021/2022 yılından sonra hükümet, düşük borç/ milli gelir oranında istikrarın sağlanmasını hedefliyor.

17 Mayıs 2010 Pazartesi

Paranın yönü yeniden ABD'ye döndü

Küresel piyasalarda tedirginliğin geri dönmesi nedeniyle, Amerikan hükümetinin çıkarttığı tahvillere ilgi rekor düzeyde arttı. ABD Hazinesi'nin açıkladığı verilere göre, Amerikan tahvil ve hisse senetlerine yapılan yatırımın toplamı Mart sonu itibarıyla 140.5 milyar dolara çıktı. Amerikan menkul kıymetlerine yapılan yatırımın 40 milyar dolar artacağı öngörülmesine karşılık, yatırımların hızla artmasında Yunanistan krizi ile birlikte Avrupa ve gelişmekte olan piyasalara yönelik tedirginliğin tırmanması etkili oldu. Şubat ayında menkul kıymet yatırımlarının toplamı 47.1 milyar dolar olmuştu. Ekonomistler, Amerikan ekonomisinin canlanmasıyla menkul kıymet yatırımlarının hızlanacağını ifade ediyorlar. Amerikan tahvillerine en fazla yatırım yapanların başında Çin yer alırken, bu ülkenin yatırımları 17.7 milyar dolar artarak 895.2 milyar dolara tırmandı. İkinci sırada ise yatırımlarını 16.4 milyar dolar artırarak 784.9 milayr dolara çıkartan Japonya yer aldı.

30 Aralık 2009 Çarşamba

Japonya'dan yeni ekonomik canlanma paketi

Japonya'da artan durgunluk ve 11 trilyon dolara çıkan kamu borcu endişe yaratırken, hükümet ekonomiyi canlandırmak amacıyla kapsamlı önlem paketi açıkladı. Japonya Başbakanı Yukio Hatoyama, gelecek 10 yıllık dönemde yıllık yüzde 2 büyüme hedeflendiğini söylerken, bu çerçevede sağlık, turizm ve çevre koruma için istihdamın artırılacağını kaydetti. Başbakanın verdiği bilgiye göre, sağlık sektöründe 2.8 milyon, çevre koruma çalışmaları için 1.4 milyon ve turizm sektöründe 560 bin kişiye istihdam yaratılacak. Hatoyama, bu hedefi yakalamak için ne gerekiyorsa yapılacağı mesajını verirken, ülke ekonomisinin bu yıl yüzde 4.3 daralması bekleniyor. Diğer yandan, ekonomistler, ülkenin artan borç stokunun sorun yaratabileceği görüşündeler. IMF'nin hesaplamalarına göre kamu borcunun milli gelire oranının bu yıl yüzde 218'e, gelecek yıl yüzde 224'e çıkması bekleniyor. IMF eski başekonomisti Simon Johnson, "Borçları konrolden çıkan Japonya'nın iflas etme olasılığı yüksek" dedi.

8 Aralık 2009 Salı

Japonya'dan 81 milyar $'lık canlanma paketi

Küresel krizle ekonomisini durgunluktan korumaya çalışan Japonya hükümeti, yeni önlemler aldı. Hükümet tarafından onaylanan 81 milyar dolarlık canlanma paketi çerçevesinde, bölgesel teşvikler yanı sıra çevreci otomobiller ve beyaz eşya tüketiminin teşvik edilmesi hedefleniyor. Teşvik planı Japonya Merkez Bankası'nın ülkenin finans sektörünü güçlendirmek amacıyla 140 milyar dolarlık sermaye aktarımı kararından bir hafta sonra açıklanması nedeniyle dikkat çekiyor. Planın 40 milyar dolarlık bölümünü bölgesel teşvik önlemleri oluştururken, pakette istihdamı artıracak ve otomotiv sektörünü destekleyecek önlemler de yer alıyor. Ekonomistler, açıklanan canlanma paketini olumlu yönde değerlendirirken, Japon yeninin hızla değerlenmesinin ekonomik istikrarı tehdit ettiğini ifade ediyorlar. Japon yeni son 14 yılın en yüksek düzeyinde seyrederken, bu rakam Japonya'nın ihracat gücünü sınırlıyor. Japonya ekonomisi 4 çeyrek üst üste daraldıktan sonra nihayet bu yıl durgunluktan çıkmış durumda. Ekonomi, yılın ikinci çeyreğinde yüzde 0,9, üçüncü çeyrekte ise yüzde 1,2 büyüdü.

26 Ekim 2009 Pazartesi

Asya ülkeleri AB'leşme yolunda

Küresel ticarette Asya ülkelerinin payının artması, siyasi ve ticari alanda da yeni yapılanmaları beraberinde getiriyor. Tayland'ın başkenti Bangkok'ta buluşan Asya'nın önde gelen 10 ülkesinden liderler, Avrupa Birliği benzeri bir yapının 2015'te hayata geçirilmesi konusunda görüşbirliğine vardı. Japonya Başbakanı Yukio Hatoyama, Asya ülkelerinin küresel krizden hızlı çıkmasının bölgeye bir avantaj getirdiğini belirterek, ülkelerin bu fırsatı değerlendirmesi gerektiğini ifade etti. "Uzakdoğu'nun dünya ekonomisinin itici gücü haline gelmesinde yarar var" diyen Japonya Başbakanı, ticari alandaki entegrasyonun ortak siyaset geliştirilmesine ne katkı yapacağını söyledi. Asya Birliği, aralarında Çin, Japonya, Güney Kore, Hindistan, Avusturalya ve Yeni Zelanda gibi bölgenin önde gelen 10 ülkesini barındırıyor. Siyasi gözlemciler, bu işbirliğinin öncelikli hedefinin dev bir serbest ticaret bölgesi kurulması olduğunu belirtirken, bunun ardından parasal bir birliğin de gündeme gelebileceğini ifade ediyorlar. Liderler, yeni oluşuma Amerika Birleşik Devletleri'nin de katılımı konusunda da temkinli yaklaşıyor.

31 Ağustos 2009 Pazartesi

Japonya'da 54 yıl sonra iktidar değişti

Japonya'da merkez sol Demokrat Parti, ülkede 54 yıldan bu yana hakim konumdaki Liberal Demokrat Parti iktidarına son verdi. Yukio Hatoyama başkanlığındaki Demokrat Parti, son 20 yılın en düşük katılımının olduğu genel seçimlerde 480 üyeli Meclis'te 308 sandalye kazandı.

Kriz, Japonya'da iktidarı değiştirtti

Küresel krizin yarattığı durgunluk baskısı, Japonya'da 54 yıllık Liberal Demokrat Parti iktidarının sonunu getirdi. Ülkede yüzde 5.7 ile rekor düzeyde seyreden işsizlik rakamıyla seçmenlerin artan öfkesi, iktidarın muhalefetteki merkez sol Demokrat Parti'ye geçmesine yol açtı. Parti Başkanı Yukio Hatoyama, seçim kampanyasında krizin etkilerini ortadan kaldırmak amacıyla bir dizi önlem alınmasını taahüt etmişti. Hatoyama, seçim sonrası ilk mesajında da, devletin sosyal güvenlik harcamalarını artırma ve bürokraside reform sözü verdi. Seçim sonuçları, piyasalarda olumlu karşılandı. Tokyo Borsası'nda Nikkei Endeksi son 11 ayın en yüksek düzeyine çıkarken, para birimi yen dolar karşısında değer kazandı. Uzmanlar, ekonomideki kırılgan görünümün yeni hükümetin önündeki en büyük engel olduğu görüşündeler. Japon ekonomisi yılın ikinci çeyreğinde yüzde 0.3 büyürken, yüksek işsizlik oranı ve enflasyondaki hızlı gerileme ülkede deflasyon tehdidini artırıyor. Halen ülkenin borç stoku milli gelirin iki katına yaklaşırken, 270 milyar dolarlık canlanma paketinin ekonomide beklenen etkiyi yaratmadığı eleştirisi yapılıyor.

28 Ağustos 2009 Cuma

Japonya'da kırılganlık riski tırmanıyor

Hükümetin aldığı canlanma önlemleriyle yılın ikinci çeyreğinde yüzde 0.3 büyüyerek durgunluğu teknik olarak aşan Japonya'da ekonominin kırılganlığı artıyor. Japonya'da işsizlik oranı Temmuz ayında geçen yılın aynı ayına göre yüzde 5.7 artarak 2003 yılından bu yana en yüksek düzeye çıkarken, enflasyonun yüzde 2.2 azalması deflasyon riskini yükseltti. Ülkedeki işsiz sayısı Temmuz ayında geçen yılın aynı ayına göre 1 milyon kişi artarak 3 milyon 600 bine ulaşmış durumda. Japonya'da yaklaşan genel seçimler öncesi ekonominin görünümü kritik önem taşıyor. Yapılan kamuoyu yoklamaları ülkede 50 yıldan bu yana iktidardaki Liberal Demokrat Parti'nin seçimleri kaybedeceğine işaret ederken, şirketlerin personel çıkarmaya devam etmesi ekonomiye yönelik beklentileri daha da bozuyor. Diğer yandan, ülkede tüketici fiyatlarının Temmuz'da yüzde 2.2 ile rekor düzeyde gerilemesi, deflasyon tehlikesini daha da artırıyor. Enflasyon üç aydan bu yana kesintisiz düşüyor.

17 Ağustos 2009 Pazartesi

Japonya dipten döndü

Hükümetlerin aldığı canlanma önlemleri kendisini göstermeye başladı. Almanya ve Fransa'nın ardından dünyanın ikinci büyük ekonomisine sahip Japonya'da da durgunluk geride kaldı. Yılın ikinci çeyreğinde ülke ekonomisi geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 3.7 büyürken, ekonomi geçen çeyreğe göre yüzde 0.9 büyüme gösterdi. Özellikle tüketimi canlandırmak üzere alınan önlemler ve ihracatın kıpırdamasıyla ekonomi beş çeyrekten bu yana ilk kez büyüdü. Ekonomistler, 2 trilyon dolarlık teşvik paketi ile yakalanan canlanmanın sürdürülememesine yönelik endişelere dikkat çekiyorlar. Bu endişelerle Tokyo Borsası gözlenen canlanmaya olumsuz tepki vererek yüzde 2 oranında geriledi. Japonya'da işsizlik yüzde 5.4'le 6 yılın en yüksek düzeyine çıkarken, enflasyon oranı durgunluğun etkisiyle Haziran'da yüzde 1.7 gerilemiş durumda. Geçen hafta açıklanan verilere göre, Almanya ve Fransa yılın ikinci çeyreğinde yüzde 0.3 büyüme göstermişti.

4 Ağustos 2009 Salı

Otomotivde bozulma hız kesmiyor

Ekonomik krizden çıkışın ilk işaretleri gözlenmeye başlarken, otomotiv sektöründeki bozulma sürüyor. Dünyanın en büyük otomotiv şirketi Japon Toyota, yılın ilk çeyreğinde 818 milyon dolar zarar ettiğini açıkladı. Geçen yıl 4.5 milyar dolar kar açıklayan Toyota, böylece üstüste üç dönemden bu yana zarar açıklamış oldu. Krizle mücadele kapsamında fabrikalarındaki üretimi yarıya indiren, tarihinde ilk kez personel çıkaran Toyota, yıl sonu itibarıyla zararının 7.9 milyar doları bulacağını öngördü. Şirket, en büyük pazarı konumundaki ABD'de daralmanın süreceği tahminini yinelerken, hükümetin desteğiyle Japon pazarındaki büyümenin süreceğini öngördü. BMW'NİN KARI YÜZDE 76 AZALDI Diğer yandan, Alman spor otomobil üreticisi BMW yılın ikinci çeyreğinde karının yüzde 76 azalarak 174 milyon dolara indiğini açıkladı. Bilançosunu açıklayan BMW, otomotiv satışlarının yüzde 20 gerilediğini kaydederken, bazı olumlu işaretlere karşılık sektördeki bozulmanın sürdüğünü kaydetti. Şirketten yapılan açıklamada, "Otomotiv sektöründe üretim ve atışlardaki gerileme devam edecek, yakın gelecekte herhangi bir toparlanma olmayacak" denildi. Şirket dünya genelinde yılın ikinci çeyreğinde 338 bin otomobil sattı.

30 Temmuz 2009 Perşembe

Toparlanma işaretleri her yerde!

Durgunluğu aşmak üzere hükümetlerin aldığı canlanma önlemleri olumlu sonuçlarını vermeye başladı. Avrupa ortak para birimi Euro'yu kullanan 16 ülkede tüketici güveni Temmuz ayında son 8 ayın en yüksek düzeyi olan 76'ya çıkarken, Almanya'da işsiz sayısı Temmuz ayında sürpriz şekilde azaldı.

Almanya'da yüzde 8.3 olan işsizlik oranı değişmezken, işsiz sayısındaki düşüş hükümetin eğitim programlarına katılan 30 bin kişinin hesaplamalara katılmamasından kaynaklandı.

Diğer yandan dünyanın ikinci büyük ekonomisine sahip Japonya'da da sanayi üretimi Haziran ayında üstüste dördüncü kez artış gösterdi. Sanayi üretimi önceki döneme göre yüzde 2.4 artarken, bu yükselişle yılın ikinci çeyreğindeki sanayi sanayi üretim artışı verilerin yayınlanmaya başladığı 1953'ten bu yana en yüksek artışa işaret etti.

Bu arada, Amerikan Merkez Bankası da, ekonomik göstergelerin iyileşmeye başladığını belirterek, daralmanın ülkenin pek çok bölgesinde hız kestiğini kaydetti. Banka, yayınladığı dönemsel raporu Bej Kitap'ta imalat sanayi, konut ve işsizlikte olumlu gelişmeler gözlendiğini açıkladı.

23 Temmuz 2009 Perşembe

Japonya'da ihracat Haziran'da kıpırdadı

Mali krize karşı ülkelerin aldığı canlanma önlemlerinin talebi hızlandırması, dünyanın ihracatta lider ülkesi Japonya'ya da olumlu yansıdı. Mayıs ayında geçen yılın aynı ayına göre yüzde 40 gerileyen ihracat, Haziran ayında yüzde 35.7 geriledi.

İhracattaki zayıflamaya karşılık gerilemenin ivme kaybetmesi Japonya'da olumlu karşılandı. İthalatın da durmasıyla Japonya'da ticaret fazlası yaklaşık 20 ay aradan sonra ilk kez artarak 5.4 milyar dolara çıktı. Japonya'daki ihracatın hareketlenmesinde özellikle Çin'de hükümetin uygulamaya koyduğu 600 milyar dolarlık canlanma paketiyle bu ülkeden yaptığı ithalatı artırması etkili oldu.

Özellikle elektronik ve otomotiv sektöründeki zayıflamayla ihracatı durma noktasına gelen Japonya II. Dünya Savaşı'ndan bu yana en büyük durgunluğu yaşıyor. Dünyanın ikinci büyük ekonomisine sahip Japonya'da yılın ilk çeyreğinde daralma yüzde 14.2 olarak gerçekleşmişti. Japonya bu rakamla dünya genelinde ekonomisi en fazla daralan ülke olmuştu.

Japonya Merkez Bankası da yaptığı son değerlendirmelerde, ekonomideki kötüye gidişin sona ermeye başladığı mesajını vermişti.