26 Kasım 2009 Perşembe

Tasarruf eğilimi düştü, adres yastıkaltına kaydı

Kriz koşullarının da etkisiyle Türklerin tasarruf ve yatırım alışkanlıkları hızla değişti. İngiliz araştırma şirketi The Future Company'nin 26 ülkede 31 bin kişi arasında yaptığı ankette Türklerin tasarruf edemediği ortaya çıktı. Araştırmaya göre, Türklerin yüzde 48'i kaynak yetersizliğinden, yüzde 43'ü ise mevcut borçları nedeniyle tasarruf edemiyor. Tasarruf yerine harcamanın öne çıktığı gözlenirken, insanların ihtiyacından fazla tükettiği ortaya çıktı. Araştırmada, Türkiye genelinde yatırımlarını nakit tutmayı tercih edenlerin 2007’de yüzde 27 olan oranı, 2009’da yüzde 43’e çıktı. Bu oran 55 yaşın üstünde yüzde 56’ya kadar çıkıyor. İstanbullular’ın yüzde 47’si ise para harcamayı tasarruf yapmaya tercih ediyor. Kadınların yüzde 51'i, erkeklerin ise yüzde 62’si kısa vadeli borçlanmada herhangi bir sakınca görmüyor.

25 Kasım 2009 Çarşamba

Konut satışları frene sert bastı

Her dönem en cazip yatırım aracı kimliğini koruyan gayrimenkul sektörü, krizin etkisiyle daralmanın işaretlerini veriyor. Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre, yılın üçüncü çeyreğinde satılan konut sayısı bir önceki çeyreğe göre yüzde 42 azalarak 112 bine geriledi. Konut satışlarının bir önceki döneme göre en fazla azaldığı bölge yüzde 64.2 ile Mardin, Batman, Şırnak ve Siirt oldu. İstanbul'da konut satışları yüzde 59.8 azalırken, bu kenti yüzde 54.7 ile Ağrı, Kars, Iğdır ve Ardahan izledi. Küresel krizin etkisini göstermeye başladığı 2008'in dördüncü çeyreğinde konut satışı 92 bine inerken, 2009'un ilk çeyreğinde 109 bin olarak gerçekleşmişti. İkinci çeyrekte ise hükümetin tapu harçlarında yaptığı indirimin de katkısıyla konut satışı 195 bine kadar çıkmıştı. Tapu harcındaki indirim, diğer ÖTV ve KDV düzenlemeleriyle birlikte 30 Eylül'de sona ermişti.

Rekortmen altında üretim zayıflayacak

Doların hızlı değer kaybı ve gelişen ülkelerin merkez bankalarından kaynaklanan yüksek talep, altın fiyatlarına rekor üstüne rekor kırdırıyor. Altın fiyatları 2009 başından bu yana yüzde 33 değer kazanırken, altın üretiminin azalmasıyla fiyat artışının süreceği öngörülüyor. Önde gelen altın madencilerinin tahminleri üretimin yüzde 10'a varan düzeyde azalacağına işaret ediyor. Dünyanın ikinci büyük altın üreticisi Newmont'un yöneticileri, 2001'de 85 milyon ons olan üretimin bu yıl 75 milyon onsa indiğine dikkat çekerken, üretimin daha da düşeceğini öngörüyorlar. Uzmanlar, altın üretiminin her yıl bir milyon ons azaldığını öngörürken, bu çerçevede en hızlı üretim düşüşü gözlenen ülkelerin başında Güney Afrika geliyor. Ekonomistler, yeni altın madenlerinin bulunmadığına dikkat çekerek, fiyatların altın arzının düşmesiyle kısa ve orta vadede yükselmeyi sürdüreceğini vurguluyorlar. Dünya Altın Konseyi'nin verilerine göre, bu yıl altın üretiminin 2 bin 500 tona ulaşması beklenirken, bu rakam küresel krizle artan talebin sadece üçte ikisini karşılayacak düzeyde bulunuyor.

Saab'ın satışı suya düştü

İflastan dönen General Motors'ta yeniden yapılanma sürerken, şirketin Saab markasını İsveçli spor otomobil üreticisi Konigsegg'e satamadı. Konigsegg, İsveç merkezli Saab markasının satın alınmasının yaratacağı yüksek maliyet nedeniyle şirketi almaktan vazgeçti. Yılda 300 otomobil üreten Konigsegg'in Saab gibi yüksek hacimli üretim yapan bir şirketi almak üzere anlaşması, otomotiv sektörü uzmanlarınca eleştirilmişti. Kararı değerlendiren İsveç Sanayi Bakanı Yoran Haglund da, General Motors yöneticilerinin anlaşmanın sonuçsuz kalmasından ötürü tepkili olduklarını belirtti. Haglund, Saab'ın satışıyla ilgili yeni alternatiflerin iki hafta içinde gündeme gelebileceğini de belirtti. General Motors, geçen hafta da Avrupa'daki iştiraki Opel'i satmaktan vazgeçmiş, şirketi yeniden yapılandırarak 60 bin çalışanın 10 bininin işine son verebileceğini açıklamıştı.

FED: Riskler sanıldığı kadar yüksek değil

Kriz sonrası borsalardaki hızlı yükselişin yeni bir krizin tohumlarını ektiğine yönelik eleştiriler yoğunlaşırken, ABD Merkez Bankası düşük faizlerden ötürü risklerin tahmin edildiği kadar yüksek olmadığını açıkladı. Sıfıra yakın faiz düzeyinin finans sektöründe aşırı risk alımına hız vereceğine yönelik endişeleri değerlendiren Banka, böylesi bir olasılığın çok düşük olduğunu kaydetti. 3-4 Kasım'da yapılan faiz toplantısı ardından açıklanan tutanaklarda, toparlanmanın süreceği öngörüldü. Amerikan ekonomisinde üçüncü çeyrekte büyüme yüzde 2.8 olarak gerçekleşmişti. Toplantı tutanaklarıyla birlikte yayımlanan Fed'in büyüme tahminlerine göre ise ABD ekonomisinde bu yılki daralmanın yüzde 0.1 ile 0.4 aralığında olması bekleniyor. Daha önce yapılan tahminlerde daralmanın yüzde 1.5'i bulacağı öngörülmüştü. Merkez Bankası yetkilileri, toparlanmanın devam etmesine karşılık, istihdam ve enflasyonda kısa vadede bir iyileşme öngörmüyorlar.

24 Kasım 2009 Salı

MB: Toparlanma yavaş ve kademeli olacak

Küresel krizle birlikte faizleri 10 puan düşürerek canlanmaya destek veren Merkez Bankası, gelecek dönemde toparlanmanın yavaş ve kademeli olacağını açıkladı. Merkez Bankası yılda iki kez yayınladığı finansal istikrar raporunda gelecek döneme yönelik tahminlerde bulundu. Raporda, krizin ülke ekonomisine etkilerini sınırlamak üzere önlemlerin sürdürüleceği ifade edilirken, "alınan parasal önlemlerin mali disiplin ve yapısal önlemlerle desteklenmesi önem taşıyor" denildi. Merkez Bankası, enflasyon göstergelerinin düşük seyredeceğini öngörürken, tüketimin yılın ikinci çeyreğinden bu yana hız kestiği ifade edildi. Krize bağlı olarak istihdam koşullarının kalıcı olarak iyileşmesinin uzun zaman alacağı kaydedilen Merkez Bankası raporunda, artan risklere de dikkat çekildi. Toparlanmanın beklenenden yavaş olması ve buna bağlı yüksek işsizliğe vurgu yapan Merkez Bankası, dünya finans piyasalarında yeni şoklar yaşanabileceği de kaydedildi.
GERİ ÖDEME SORUNU OLABİLİR
Merkez Bankası, raporda, hane halkının borç geri ödemesinde sorunların sürebileceği uyarısında da bulunuldu. Raporda, "Artan işsizliğe bağlı olarak borç geri ödemelerinde sorunlar yaşanması beklenebilir" denildi. Bankacılık sektörüne de değinilen raporda, tahsili gecikmiş alacakların artmasına bağlı olarak 2010'da yüksek karlılık performansı gözlenmeyeceği öngörüldü.

23 Kasım 2009 Pazartesi

IMF: Kriz hız kesti, ancak kırılganlık sürüyor

Canlanma önlemlerinin etkisiyle krizin geride kaldığına yönelik değerlendirmeler artarken, Uluslararası Para Fonu risklerin sürdüğü uyarısında bulundu. IMF Başkanı Dominique Strauss-Kahn, Londra'da yaptığı açıklamada, krizde en kötünün aşılmasına karşılık küresel ekonomideki kırılganlığa dikkat çekti. Strauss-Kahn, "Şu anda fırtına geride kaldı, hükümetlerin hızlı ve eş zamanlı aldığı önlemler sayesinde. Canlanmanın başladığını söyleyebiliriz ama kırılganlık çok yüksek. Kırılganlık aşılana kadar hükümetlerin önlemleri devam etmeli" dedi. IMF Başkanı Dominique Strauss Kahn, ülkelerin kriz döneminde yaptığı işbirliğine devam etmesi gerektiğini söyledi. IMF Başkanı, "Çıkış dönemi stratejilerinde de işbirliğine hız vermemiz gerekiyor, aynı işbirliğini finans sektörünün düzenlenmesi amacıyla da göstermeliyiz" dedi. Euro Bölgesi, Fransa, Almanya, Japonya ve Amerika Birleşik Devletleri durgunluğu geride bırakırken, daralma halen İngiltere'de etkili oluyor.