23 Ekim 2009 Cuma

İngiltere durgunluktan çıkamadı

Küresel krizin yarattığı durgunlukla zor günler yaşanan İngiltere'de, ekonomi yılın üçüncü çeyreğinde de yüzde 0.4 daraldı. İngiliz Ulusal İstatistik Dairesi'nden yapılan açıklamada, ülkenin resesyondan çıkamadığı ortaya çıktı. Açıklamada, Temmuz-Eylül 2009 döneminde Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYİH) yüzde 0,4 düştüğü belirtildi. Açıklanan bu rakamla, ülkede GSYİH 1955 yılından bu yana ilk kez, altı çeyrektir üst üste düştü. Ekonomistler, Temmuz-Eylül döneminde ekonominin yüzde 0,2 civarında bir büyüme göstereceği tahmininde bulunuyordu. İngiltere Maliye Bakanı Alistair Darling, rakamlarının açıklamasının ardından yaptığı açıklamada, "60 yılın en kötü resesyonu ve en kötü küresel ekonomik kriziyle karşı karşıyayız" dedi. Ekonomik büyüme rakamlarının beklenenden kötü çıkmasının, İngiltere Merkez Bankası'nın para hacmini artırma çabalarını yoğunlaştırmasına yol açabileceği yorumları yapılıyor.

Doğan'dan Maliye'ye uzlaşma başvurusu

Doğan Grubu, bünyesindeki dört şirkete Maliye tarafından kesilen 3.7 milyar liralık vergi vezası için Maliye'ye uzlaşma talebinde bulundu. Grup, daha önce tarhiyat öncesi uzlaşma talebini geri çekerek Maliye'nin hazırladığı raporun tamamını görmek istemişti. 21 Ekim’de Doğan TV, D Yapım, D Prodüksiyon ve Alp Görsel şirketleri için vergi cezalarına itiraz davası açan Doğan Grubu, uzlaşma süresinin son gününde Maliye'ye bu yönde bir başvuruda bulundu. Vergi idaresinin bu çerçevede 15 gün zarfında başvuruyu değerlendirmek üzere Doğan Grubu'yla masaya oturması bekleniyor. Habertürk gazetesinde yer alan habere göre, Doğan Grubu, 2007 yılında Petrol Ofisi'ne kesilen vergi cezasının yarı yarıya indirimine benzer şekilde bir uygulama yapılmasını istiyor. Maliye, 2007 yılında Doğan Grubu şirketi Petrol Ofisi’ne 360 milyon lira vergi aslı, 625.5 milyon lirası da vergi cezası olmak üzere faiz hariç toplam 985.5 milyon liralık ödeme emri göndermişti. Grup Doğan Yayın’da olduğu gibi o dönemde itiraz davası açmış, ardından uzlaşma masasına oturmuştu. 12 Mayıs 2007’de ise Doğan cezadan kurtulup vergi aslında da yüzde 50 indirim sağlamıştı. Bu süreç ardından toplam ödeme faiziyle birlikte 1.2 milyar liradan 275 milyon liraya indirilmişti.

Domuz gribi ekonomiyi tehdit ediyor

Küresel krizin etkileri 'bitti bitecek' tartışmaları sürerken, dünya şimdi de küresel domuz gribinin tehdidi altında. İlk olarak Meksika'da başgösteren domuz gribi Türkiye'de de etkisini göstermeye başlarken, artan salgın riski endişe yaratıyor. Dünya Bankası uzmanlarının hazırladığı rapora göre, domuz gribi salgınının küresel ekonomiye maliyeti 3 trilyon doları bulacak. Rapora göre, domuz gribinin ekonomik maliyeti dünya gayri safi yurtiçi hasılasının yaklaşık yüzde 4.8'ine ulaşırken, bunun yüzde 70'lik bölümünün işgücü kaybından kaynaklanacağı öngörüldü. Salgın riskinin, ekonomide özellikle emek yoğun sektörlerde ve toplu çalışılan işyerlerinde ciddi bir tehdit oluşturduğuna işaret eden uzmanlar, aşılama programı dışında kalan yaş gruplarına yönelik bilgilendirici ve önleyici tedbirlerin alınmasının zorunluluğuna dikkat çekiyorlar. Önleyici tedbirler arasında, yüz yüze görüşmelerin azaltılması, ofis kapılarının kapalı tutulması ve yakın temastan kaçınılması yer alıyor. Özellikle turizm sektöründe çalışan otel personeli ve tur rehberleri acil durum kapsamında değerlendirilmelerini isterken, sıklıkla yurt dışına çıkma zorunluluğundan dolayı riskli meslek grubu içinde yer alan uluslararası nakliyeciler de önlem almaya çalışıyor. En hazırlıklı durumdaki havayolu şirketleri ise ilk aşamada tüm çalışanlarını aşılayacak.

AB'den madeni parayı değiştirin çağrısı

Madeni Türk Lirası'nın Avrupa ortak para birimi Euro'ya benzemesi, Avrupa Birliği'nin tepkisine neden oldu. Avrupa Komisyonu İlerleme Raporu'nun mali kontrolle ilgili bölümünde, Türk madeni paralarının madeni Euro ile benzerliklerini ortadan kaldıracak şekilde yeniden düzenlenerek basılması gerektiği kaydedildi. Özellikle madeni 2 euroya benzeyen 1 Türk Lirası, Avrupa'nın pek çok kentinde içeçek, sigara, bisküvi otomatlarında geniş şekilde kullanılıyor. Hatta öyle ki, Türkiye'ye gelen turistlerden bazıları, ülkelerine dönerken madeni Türk Lirası götürerek çeşitli otomatlarda kullanıyor. Avrupa Birliği Komisyonu, para birimlerinin yeniden basılmasıyla bu tür bir kullanımın önüne geçmeyi hedefliyor. Komisyonun raporunda, Türkiye'nin sahtecilikle mücadelede işbirliğini artırması istenirken, "Bu alanda en önemli gelişmeyi Türk madeni paralarının yedine düzenleme ve basılması oluşturuyor" ifadesine yer verildi.

22 Ekim 2009 Perşembe

İngiltere'de banka bölme tartışması gündemde

Finans sektörünü ayağa kaldırmanın yollarını arayan İngiltere, büyük bankaların bölünmesini tartışıyor. İngiltere Merkez Bankası Başkanı Mervyn King'in açıklamalarıyla başlayan tartışmaya, Başbakan Gordon Brown ve Maliye Bakanı Alistair Darling de katıldı. Başbakan Gordon Brown, finans sektörüne yönelik toptancı ve basit bir çözümün, gelecek krizleri önlemek için eskimiş bir çözüm olacağını söyledi. Brown, dünya genelinde bankaların yeterli şekilde denetlenmediğini savunurken, "Gelecek krizler ancak denetimin iyileştirilmesiyle önlenebilir" dedi. Maliye Bakanı Alistair Darling de, "Bankacılık sektöründeki sorunlar Merkez Bankası Başkanı Mervyn King'in öngördüğünden çok daha karmaşık" dedi. Darling, Goldman Sachs'ın bu yıl 22 milyar dolar maaş ve prim dağıtma kararının sektöre hatalı sinyaller verdiğini belirterek, "Banka yöneticileri de tepki çeken yüksek primlere karşı" dedi. İngiliz Merkez Bankası Başkanı King, bankaların fon yönetimi gibi riskli işlemleri yapan bölümlerinin diğer bankacılık hizmetlerinden ayrılarak yeniden yapılandırılmasını istemişti.

Çin'de büyüme yüzde 9'a dayandı

Mali krizin yarattığı durgunluğu aşmaya çalışan Çin'de, alınan canlanma önlemleri büyüme hızının ivme kazanmasına neden oldu. Dünyanın üçüncü büyük ekonomisine sahip Çin'de büyüme hızı üçüncü çeyrekte yüzde 8.9'a ulaşarak bu yıl ilk kez yüzde 8'lik büyüme hedefini geride bıraktı. Büyüme hızı ilk çeyrekte yüzde 6.1, ikinci çeyrekte ise yüzde 7.9 olarak gerçekleşmişti. Ekonomistler, geçen yılın üçüncü çeyreğinden bu yana en yüksek büyüme oranının yakalanmasında hükümetin altyapı yatırımlarına hız vermesi yanında bankaların düşük faizli krediler vererek iç tüketimi desteklemesinin belirleyici olduğu görüşündeler. Uzmanlar, imalat sanayi üretimindeki hızlanmanın 2010 yılının ilk yarısında da süreceğini öngörürken, artan işsizlik ve gerileyen fiyatların deflasyon riski yarattığını da ifade ediyorlar. Ülkede imalat sanayi üçüncü çeyrekte yüzde 12.4 büyürken, üretici fiyatları Eylül'de geçen yılın aynı ayına göre yüzde 6.5 gerilemişti.

ABD yönetimi maaş politikasına denetim getiriyor

Küresel krizin derinleşmesiyle Amerikan yönetiminin milyarlarca dolarlık hükümet yardımıyla ayakta kalan bankaların maaş politikasına denetim geliyor. ABD yönetimi, yardım ettiği şirketlerin üst düzey yöneticilerinin maaşlarında yüzde 90'a varan oranda indirim yapılmasını istiyor. Aralarında Citigroup, AIG, Bank of America, General Motors ve Chrysler'in de bulunduğu en fazla yardım alan yedi şirketin en yüksek ücretli 25 çalışanının maaşlarında kesinti yapılacak. Bu çerçevede 125 üst yöneticinin milyonlarca dolarlık maaş ve primlerinin önüne geçilmesi hedefleniyor. Devlet yardımından yararlanan küçük şirketler ve aldıkları fonları geri ödeyen Goldman Sachs, JPMorgan Chase gibi şirketler yeni uygulamadan etkilenmeyecek. Amerikan yönetiminin birkaç gün içinde indirimlere yönelik kararını açıklaması bekleniyor. Düzenlemeler çerçevesinde yöneticilerin klüp üyelikleri ya da şirket otomobilleri gibi yılda 25 bin doları aşan ek ödeme talepleri için de izin alması gerekecek. ABD yönetimi, düzenlemeler yoluyla yüksek maaş ve prim alan üst yöneticilere yönelik kamuoyu tepkisini dengelemeyi hedefliyor.

21 Ekim 2009 Çarşamba

Yeni CEO ile Yahoo!'nun karı üçe katlandı

Dünyanın ikinci büyük arama motoru Yahoo, kriz ardından bilançosunu düzeltiyor. Şirket, masraflarını kısmaya yönelik uygulamaların etkisiyle, yılın üçüncü çeyreğinde karını üçe katlayarak 186 milyon dolara çıkarttı. Şirketin cirosu ise üçüncü çeyrekte geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 12 azalarak 1 milyar 580 milyon dolara indi. Yahoo, geçen yıl 2 bin kişinin işine son vermişti. Küresel krizin yarattığı durgunluk karşısında reklam gelirleri hızla gerileyen Yahoo, bu alanda yeni işbirliklerine olumlu yaklaşıyor. Yahoo'nun cirosunun hızlı artmasında, Çinli internet arama platformu Alibaba.com ile işbirliği yapılması da etkili oldu. Yahoo, Nisan ayında Microsoft ile arama alanında işbirliği yapmıştı. Yahoo CEO'su Carol Bartz'ın, Ocak ayında şirketin kurucularından Jerry Yang'ın yerini alması ardından şirket, geçen ay 100 milyon dolarlık reklam kampanyasıyla internet anasayfasını yenilemişti.

Lagarde: Euronun yükselişi tehdit yaratıyor

Kriz baskısıyla ABD bütçe açığının artması dolardaki değer kaybına hız verirken, Avrupa hükümetlerinin de buna tepkisi gecikmedi. AB Maliye Bakanları'nın Lüksemburg'daki zirvesinde konuşan Fransa Maliye Bakanı Christine Lagarde, doların euro karşısında 1.50 düzeyine çıkmasını felaket olarak nitelendirdi. Lagarde, doların euro karşısında Mart ayından bu yana yüzde 20 gerilediğini hatırlatarak, bunun küresel ticarete karşı tehdit yarattığını söyledi. Lagarde, AB maliye bakanlarının doların güçlenmesini istediklerini belirterek, "Buna ihtiyacımız var" dedi. Almanya İhracatçılar Birliği Başkanı Anton Boner de, bu açıklamaya destek vererek, "Doların zayıflaması Almanya'nın ve genel olarak AB ülkelerinin ihracatına karşı risk yaratıyor" dedi. Başkan Boner, makine sanayi, kimya ve otomotiv sektörünün bu çerçevede tehdit altında olduğunu kaydetti. AB Maliye Bakanları zirvesi açıklanan bildiride de, krizden çıkış stratejisi hazırlığına girişilmesini istenirken, 2011'den itibaren Avrupa Merkez Bankası'nın faizleri artırmaya başlayacağı öngörüsünde bulunuldu.

Şimşek: IMF çıpa olarak olsa iyi olur

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Türkiye'nin Uluslararası Para Fonu'ndan kaynak kullanmadan kriz dönemini atlattığını belirterek, "Eğer IMF'den destek gelirse kaynağı özel sektöre aktarırız" dedi. Londra'da Türkiye Yatırım Zirvesi'nde Bloomberg'e söyleşi veren Simsek, "Yeni vergi getirmeyi düşünmüyoruz, sadece küçük ayarlamalar olabilir" dedi. Şimşek, yabancı yatırımcılara yönelik mesaj verirken de, Anayasa Mahkemesi'nin aldığı karar çerçevesinde yabancı yatırımcıların stopaj indiriminden 9 ay daha yararlanabileceğini hatırlattı.

Otomotiv satışları Eylül'de rekor kırdı

Ekonomiyi canlandırmak üzere Mart ayında başlayan otomotiv sektörüne yönelik vergi indirimi, sektörün tarihi satış rakamlarına ulaşmasını sağladı. Taşıtlardan alınan ÖTV'nin indirilmesine yönelik uygulama 30 Eylül'de sona ererken, Eylül ayında satılan otomobil sayısı 52 binle rekor düzeye çıktı. Bu artışla, Türkiye otomobil pazarı Avrupa ülkeleri arasında 4 basamak yükselerek altıncı sıraya çıktı. Avrupa'nın en büyük otomobil pazarı İngiltere olurken, bu ülkeyi Almanya, Fransa ve İspanya izliyor. Avrupa binek otomobil pazarı eylül ayında yüzde 6.3 büyürken, Türkiye'de satışlar geçen yılın aynı ayına göre yüzde 92.8 arttı. Böylece Türkiye'deki binek otomobil satışları Aralık 2007'den bu yana en yüksek düzeye çıktı. Türkiye otomobil pazarı 2009 yılı Ocak-Eylül döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 15.6 büyürken, satış rakamı 281 bine ulaştı. Sektör temsilcileri, yeni bir ÖTV indirimi isterken, hükümet bunun yerine hurda indirimi konusunda hazırlık yapıyor.

20 Ekim 2009 Salı

Yılmaz'dan 'müdahale yok' mesajı

Krizle birlikte ABD'de bütçe açığının hızla artması, doların tüm dünyada değer kaybetmesine neden oluyor. Doların sadece son bir haftada Türk Lirası karşısında yüzde 10 değer kaybederek 1.45'in de altına inmesi, farklı kesimlerin tepkisine yol açtı. İhracatçılar, doların Türk Lirası karşısında 1.50'nin altına inmemesini isterken, bunun altına gelinmesinin tüm Türkiye'nin zararına olduğunu savunuyorlar. İhracatçıların bu tepkisine yanıt ise, para politikasının en yetkili ismi Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz'dan geldi. Yılmaz, "Kurla ilgili duruşumuzda herhangi bir değişiklik yok. Genel gidişle ilgili sorun yoksa kura müdahale etmiyoruz" dedi. Yılmaz, ülkeye giren dövizin kurlar üzerinde baskı yaratmayı sürdüreceğini kaydederken; bu görüşe Bankalar Birliği Başkanı Ersin Özince de destek verdi. Özince, Uluslararası Para Fonu ile yapılacak bir anlaşmanın kurların düşük seyrine destek vereceğini belirterek, "Bu süreçte Türk Lirası değer kazanmaya devam edecektir" dedi.

Özel tüketimde canlanma artıyor

Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, özel tüketim harcamalarında hafif bir canlanma gözlendiğini belirterek, tüketimin yılın son aylarında zayıflayacağını öngördü. Başkan Yılmaz, Eskişehir'de verdiği "Para Politikaları" konulu konferansta, "Ekonomide canlanmanın ciddi anlamda güç kazanması için yatırım harcamalarının da artışa geçmesi gerekiyor" dedi. Yılmaz, özel tüketimin yılın kalan bölümünde daha zayıf seyretmesini beklediklerini kaydetti. Merkez Bankası'nın son bir yılda yaptığı 10 puanlık faiz indirimlerine karşılık kredi piyasasındaki sıkışmanın sürdüğünü vurgulayan Durmuş Yılmaz, "Kredi verilmesi güçleşti, bu noktada risk algılaması etkili" dedi. Enflasyonun uzun süre düşük seviyeli seyrini koruyacağını söyleyen Yılmaz, "Enflasyon aylık bazda artsa bile yıllık bazda düşüş devam edecek. Bu çerçevede yıllık enflasyon yüzde 5'in altına inebilir" dedi. Yılmaz, Merkez Bankası'nın hesaplamalarına göre enflasyonun bu ay yüksek çıkabileceğini de kaydetti. Ödemeler dengesi istatistikleri hakkkında da değerlendirmelerde bulunan Yılmaz, dış ticaret açığının yılın üçüncü çeyreğinden bu yana kesintisiz olarak daraldığına dikkat çekerek, "Net hata noksan kaleminde önemli sermaye girişi görülüyor" dedi.

19 Ekim 2009 Pazartesi

Doğan yabancı ortak sınırını aştı

Doğan Yayın Holding'in 26 Aralık 2006 tarihinde Alman Axel Springer'e devrettiği hisselerin oranının yüzde 25'lik yasal ortak olma sınırını aştığı belirlendi. Doğan Grubu'nun 28 şirketinin yüzde 32.8'lik bölümünü sattığını belirleyen Maliye müfettişleri durumu Radyo Televizyon Üst Kurulu'na bildirdi. Kurum, Doğan Grubu'na söz konusu usülsüzlüğün giderilmesi için üç ay süre verdi. Gelecek yıl 13 Ocak tarihine kadar düzenlemenin yapılmaması halinde yayın lisansı iptalinin gündeme gelebileceği öne sürülüyor. 28 televizyon ve radyo şirketi arasında Kanal D, CNN Türk ve Start TV gibi markalar bulunuyor. Radyo Televizyon Üst Kurulu'nun düzenlemelerine göre, bir yabancı kişi veya kuruma sadece bir televizyon ve bu televizyonun en fazla yüzde 25 hissesi devredilebiliyor. Maliye Bakanlığı, 25 Eylül'de yaptığı vergi incelemesi ardından, Doğan Yayın Holding'e toplam 3.7 milyar liralık vergi cezası verirken, şirketten 4.8 milyar liralık teminat talebinde bulunmuştu.

Krizin Türkiye'ye faturası 52.4 milyar lira

Krizde meydana gelen daralma ve ekonomiyi canlandırmak üzere Özel Tüketim Vergisi'nde yapılan indirimle vergi gelirlerinin hızlı azalması, krizin Türkiye'ye olan etkisini kabarttı. Vergi gelirlerinin 44.8 milyar lira azalması yanında sosyal güvenlik harcamalarının 7.6 milyar lira artması bütçe açığı hedefinin başlangıç hedefine göre 52.4 milyar lira büyümesine neden oldu. Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, 2010 bütçe hedeflerine yönelik açıklamasında tüm ülkelerin bütçelerinde sapma yarattığını söyledi. Şimşek, "Bütçe açığındaki artış yanlızca bizim ülkemize mahsus olmayıp, diğer ülkelerin de karşı karşıya olduğu bir konudur" dedi. Bütçedeki sapmaya yurtdışından örnekler veren Bakan Şimşek, ABD ve İngiltere'de bütçe açığının milli gelire oranında ciddi değişiklikler olduğunu vurgulayarak, "Türkiye'de bütçe açığının milli gelire oranının yüzde 6.6'ya ulaşması bekleniyor" dedi. Ekonomistler, Maliye Bakanı Şimşek'in 2010 bütçe tasarısında açıkladığı Katma Değer Vergisi ve Özel Tüketim Vergisi'ndeki yüksek oranlı artış hedeflerine dikkat çekerken, vergilerin yükseleceğine kesin gözüyle bakıyor. Akaryakıt, sigara ve içki gibi ürünlerden alınan ÖTV gelirlerinin, gelecek yıl yüzde 31,6, her türlü mal üzerinden kesilen KDV ise yüzde 19 artması bekleniyor. Bu yıl önemli oranda gerileyen ithal ürünlerden kesilen KDV'nin de gelecek yıl yüzde 23,7 artması bekleniyor.

Rusya 10 yıl aradan sonra borçlanıyor

Mali krizle 150 dolara yaklaşan ham petrol fiyatlarının yarıya inmesi ve ülkeden yatırımcı kaçışı, Rusya'yı 10 yıl aradan sonra yurtdışı piyasalardan borçlanmaya yöneltiyor. Rus hükümeti, gelişen ülke tahvillerine olan talebin artmasından da yararlanarak gelecek yılın ilk çeyreğinde borçlanma ya hız vereceğini açıkladı. Ekonomistler, en son 2000 yılında tahvil yoluyla borçlanan ülkenin yaklaşık 18 milyar dolar borçlanacağını öngörüyorlar. Uzmanlar, tahvillerin risk primlerinin geçen yılın aynı dönemine oranla yarıya inmesi nedeniyle ihraca yatırımcı ilgisinin yüksek olacağını öngörüyorlar. Mart ayından bu yana uluslararası piyasalarda risk iştahının artması paralelinde, gelişen ülkelerin ihraç ettiği tahvil tutarı 50 milyar doları bulmuş durumda. Lehman Brothers'in geçen yıl 12 Eylül'de batması ardından derinleşen kriz çerçevesinde, geçen yıl tahvil ihraçları çok sınırlı kalmıştı. Ülkeden yatırımcı kaçışını önlemekte zorlanan Rusya, geçen yıl Ağustos ayında para birimi rublenin değerini korumak amacıyla 400 milyar dolarlık döviz rezervinin 200 milyarlık bölümünü harcamıştı.