17 Temmuz 2009 Cuma

Önlemler işe yaradı, karlılık tahminleri aştı

Yeniden yapılanma planlarıyla mali krizin etkilerini hafifletmeye çalışan şirketler, beklentilerin üzerinde kar açıklamayı başarıyorlar. Finanstan beyaz eşya üretimine kadar farklı alanlarda faaliyet gösteren General Electric, yılın ikinci yarısında 2.7 milyar dolar kar ettiğini açıkladı. Geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 47 azalan karlılık rakamı, analistlerin beklentilerinin üzerinde kalmayı başardı. General Electric, özellikle finans sektöründeki iştiraklerinin kayıplarıyla sahip olduğu AAA kredi notunu kaybeden ve 60 yıl aradan sonra ilk kez yatırımcılarına verdiği temettü miktarını düşürmek zorunda kalmıştı. Dünyanın ikinci büyük bilgisayar üreticisi IBM de, yeniden yapılanmanın sağladığı olumlu katkıyla karı yılın ikinci çeyreğinde karını geçen yılın aynı ayına göre yüzde 12 artarak 3.1 milyar dolara çıkardı. Analistler, satışların küresel kriz nedeniyle 23.3 milyar dolara inmesine karşılık şirketin performansının son derece etkileyici olduğunu ifade ediyorlar. Internetin en fazla kullanılan arama motoru Google da, yılın ikinci çeyreğinde karını 1.5 milyar dolara yükseltti. Google'un cirosu geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 3 artışla 5.5 milyar dolara ulaşırken, cironun yarıdan fazlasının yurtdışından sağlanması dikkat çekti.

Dr. Kıyamet konuştu: Canlanmaya 5 ay daha var

Ekonomik krizi önceden tahmin eden New York Üniversitesi Ekonomi Profesörü Nouriel Roubini, durgunluktan yılsonuna kadar çıkılabileceğini söylerken, büyümenin 2010'dan itibaren görülebileceğini kaydetti.

Roubini, Şili'de yaptığı konuşmada ekonomik beklentilerini iyileştirdiğine yönelik ifadelerin yanlış yansıtıldığına işaret ederek, "Beklentilerimi değiştirmedim. Durgunluk başlayalı 19 ay oldu, çıkılmasına daha beş ay var" dedi. Yılsonundan önce büyümenin başlamayacağını hatırlatarak, canlanmanın 2010'dan itibaren görülebileceğini vurguladı.

Roubini, gelecek yıllarda sığ bir büyüme beklendiğini hatırlatarak, birkaç yıl ortalama büyüme oranının yüzde 1 civarında olabileceğini ifade etti. Roubini, gelecek yıl sonuna doğru 'ikili dip' şeklinde bir durgunluğun ortaya çıkması olasılığı bulunduğunu da tekrarlandı. 

Roubini, parasal ve mali genişlemeden erken çıkılması halinde ekonominin yeni bir durgunluğa girebileceğini de vurguladı.

Roubini, ABD'de işsizlik oranının 2010 yılında yüzde 11'le tepe noktasına çıkacağını belirterek, bunun yarattığı baskıyla hane halkı geliri ve tüketimdeki bozulmanın sürebileceğini, emlak piyasasındaki düzelmenin gecikeceğini kaydetti.

THY ilk yarıda 11.2 milyon yolcu taşıdı

Yüksek maliyetler ve krizin yarattığı baskı nedeniyle dünya havacılık sektörü zor anlar yaşarken, Türk Hava Yolları yolcu sayısını artırıyor. Türk Hava Yolları'nın yolcu sayısı yılın ilk yarısında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 9 artışla 11.2 milyona çıktı.

Yurtiçinde 33, yurtdışında 136 noktaya uçan Türk Hava Yolları dış hatlarda transit yolcu sayısını da yüzde 43 artırdı.

Türk Hava Yolları Genel Müdürü Temel Kotil, her geçen gün yolcu sayısını artırdıklarını belirterek, "Bu yılın sonunda 26.5 milyon yolcu taşımayı hedefliyoruz" dedi. Avrupa'nın en hızlı büyüyen havayolu olduklarını söyleyen Kotil, şirketin Aviation Week tarafından 32 havayolu arasında yaptığı sıralamada dördüncü olduğunu açıkladı.

Likidite, finansal sağlık, karlılık, yakıt yönetimi ve şirket aktiflerini dikkate alarak yapılan sıralamayı değerlendiren Kotil, "Böyle bir sıralama, yolcunun bize yönelmesinde katkı sağlayacaktır. 2009'da daha pozitif bir değerlendirme ve konumlama bekliyoruz" dedi.

16 Temmuz 2009 Perşembe

Şanghay Borsası, Tokyo'yu geride bıraktı

Çin'de canlanmanın yarattığı olumlu hava, sanayi üretimi ve kapasite kullanımı verilerindeki iyileşme 2009 başından bu yana Şanghay Borsası'nda yüzde 75'e varan yükselişe neden oldu. Son yükselişin de katkısıyla Şangay Borsası Tokyo Borsası'nı geride bırakarak New York'un ardından dünyanın ikinci büyük borsası haline geldi. New York Borsası'nın piyasa değeri 10.8 trilyon dolar olurken, Şanghay Borsası'nın piyasa değeri 3.21 trilyon, Tokyo'nun piyasa değeri ise 3.2 trilyon dolar düzeyinde bulunuyor.

Çin'de ikinci çeyrekte büyüme 7.9'u buldu

Dünyanın üçüncü büyük ekonomisine sahip Çin'de hükümetin uygulamaya koyduğu 600 milyar dolarlık canlanma planı ilk olumlu sonuçlarını verdi.

Çin'de büyüme Nisan-Haziran'ı kapsayan yılın ikinci döneminde yüzde 7.9'la beklentilerin üzerinde artış gösterdi. Ülke ekonomisi yılın ilk çeyreğinde yüzde 6.1 büyürken, Çin hükümetinin yıl sonu için büyüme hedefi yüzde 8 düzeyinde bulunuyor.

Analistler, Çin'in durgunluktan kurtulan ilk önde gelen ekonomi olacağı konusunda hemfikir. Hükümetin yüzde 8'lik büyüme hedefinin aşılabileceğini öngören uzmanlar, imalat sanayinde de canlanma işaretlerinin arttığına işaret ediyorlar. Uluslararası Para Fonu Çin'in 2009 büyüme hızı tahminini yüzde 6.5'ten 7.5'e çıkartırken, Dünya Bankası da benzer şekilde tahminini yüzde 6.5'ten 7.2'ye yükseltmişti.

Çin'de büyüme özellikle inşaat ve altyapı yatırımlarının canlanmasıyla sağlanırken, ihracat ve doğrudan yabancı sermaye yatırımlarında geçen yıla oranla yüzde 40'a varan düşüş söz konusu.

15 Temmuz 2009 Çarşamba

Bütçede denge bozuldu, ÖTV'de oran arttı

Hükümet, Ocak-Nisan döneminde bütçe açığının yüzde 1310 artması sonrasında, gelir artırıcı önlemlere yöneldi. Resmi Gazete'de yayınlanan kararnameyle, akaryakıtta ÖTV ve bazı turizm tesislerinde ise KDV oranlarını artırdı.

İlgili kararnameye göre, benzin ve motorine yaklaşık yüzde 7 oranında zam yapılacak. Akaryakıt şirketlerinin de bugünden itibaren zam yapmaya başladıkları belirtildi.

Kararnameye göre, birinci sınıf lokanta ruhsatı ya da işletme belgesine sahip olan yerler ile üç yıldızlı ve üzeri oteller, tatil yöreleri ve benzeri tesislerin bünyesindeki lokantalarda KDV ise yüzde 8'den yüzde 18'e yükseltildi.

Revizyonlar kapsamında merkezi yönetim bütçesinde açık, gelirler kaleminde yaşanan sert düşüşe tahminine bağlı olarak 38 milyar lira artırılarak 10.4 milyar liradan 48.3 milyar liraya yükseltildi; Faiz dışı fazla da 47.1 milyar liradan 9.66 milyar liraya düşürüldü.

Ancak, hükümet yaptığı son düzenleme ile ortaya çıkacak bütçe açığının telafi edebilmek için Hazine borçlanma limitini arttırma yoluna gitti ve miktar 74.8 milyar liraya çıkarıldı.

GM'den Wagoner'e yılda 74 bin dolar maaş

Krizin etkisiyle iflas koruması kapsamına alınan Amerikan otomotiv devi General Motors, şirketin önceki CEO'su Rick Wagoner'e yıllık 74 bin dolarlık emekli maaşı bağlanacak.

Gelecek ay resmen emekli olacak Rick Wagoner'e gelecek beş yılda toplam 8.6 milyon dolarlık emeklilik tazminatı ödenecek. General Motors'ta 32 yıl boyunca görev yapan Rick Wagoner, Mart ayında ABD yönetiminin şirketin kurtarılmasına ilişkin planları çerçevesinde üst yöneticilik görevinden ayrılmıştı.

2000 yılından bu yana GM'in yöneticiliğini yapan Wagoner, geçen yıl emekli olması halinde yaklaşık 23 milyon dolar emeklilik primi alacaktı.

General Motors, son beş yılda 85 milyar dolar zarar etmesi ardından; bozulan nakit dengesi ve satışlarındaki hızlı gerileme ardından 2009 başından itibaren yaklaşık 25 bin kişinin işine son vermişti. Şirket, yaklaşık 20 milyarın üzerinde zarar ederken, GM Avrupa'da da sahip olduğu markalardan Opel'i Kanadalı yan sanayi üreticisi RHJ'ye satmıştı.

KOBİ'ler kredi bulamıyor, takipteki krediler artıyor

Krizle birlikte yatırım ve üretim yapmakta zorlanan KOBİ'ler, kredi kaynaklarına ulaşmakta da sorunlar yaşıyor. BDDK verilerine göre, Mayıs ayında KOBİ'lerin takipteki kredileri geçen yıla oranla yüzde 52 artarak 5.1 milyar liraya çıktı.

Mayıs ayında KOBİ'lerin kullandığı kredilerde takibe düşme oranı yerli bankalarda yüzde 80, yabancı bankalarda da yüzde 141 artış gösterdi.

Bankaların KOBİ'lere kullandırdığı kredi miktarı ise yüzde 4.8 gerileyerek 79.6 milyar liraya indi. TL cinsinden krediler yüzde 16 gereyerek 31.6 milyar liraya inerken, döviz cinsinden kullanılan krediler yüzde 10.8 artarak 14.4 milyar liraya çıktı.

Hükümetin aldığı son kararlar çerçevesinde, reel sektöre Türk bankalarından döviz cinsinden kredi kullanımına olanak sağlamıştı. Bu kredilerin kullanılması için, firmanın döviz cinsinden gelir elde etmesi gerekmiyor.

Çin'in rezervleri 2 trilyon doları aştı

Mali krizin yan etkilerinden korunmak amacıyla döviz rezervlerini artırmaya ağırlık veren Çin yönetimi, ihracattaki zayıflamaya karşılık rezervlerini 2 trilyon doların üzerine çıkardı.

Çin Merkez Bankası verilerine göre Nisan-Haziran döneminde ülkenin döviz rezervleri 178 milyar dolar arzarak 2 milyar 132 milyon dolara çıktı. Sadece Mayıs ayında rezerv artışı ise 80.6 milyar dolarla rekor düzeyde gerçekleşti.

Dünyanın üçüncü büyük ekonomisine sahip Çin, döviz rezervlerinin büyüklüğü açısından ise dünya lideri konumunda. Ülkenin döviz rezervlerin büyük bölümü ise Amerikan Hazine tahvillerine yatırılmış durumda.

Döviz rezervlerindeki hızlı yükseliş, önceki 6 aya oranla bir rezerv toplama konusundaki eğilimin değiştiğine işaret ediyor. Çin'in döviz rezervi yılın ilk çeyreğinde 7.7 milyar dolar artmıştı.

Yılın ikinci çeyreğindeki yüksek rezerv artışı, Çin'in aynı dönemdeki doğrudan yabancı sermaye yatırımı ve ticaret fazlası rakamlarını da aşıyor. Bu durum, ülkenin rezerv artışında ihracat dışında farklı faktörlerin etkili olduğuna işaret ediyor.

ABD ve Avrupa Birliği yönetimi, Çin'i para birimi değerini düşük tutarak ticarette kendisine avantaj yarattığını öne sürerken; ülkede kontrollü bir döviz kuru rejimi uygulanıyor. Kısmi dalgalanmaya bırakılan para birimi yuan kriz öncesinde dolara karşı yüzde 20 değer kazanırken, o tarihten bu yana yuanın değeri düşük seyrediyor.

14 Temmuz 2009 Salı

İşsizlikte tablo 'bozuk', sağlık sorunları artıyor

Küresel krizle işsizlik oranının yüzde 9.5'lik rekor düzeye çıktığı Amerika'da istihdamdaki sorunlar derinleşiyor. Ülkede işsiz sayısı krizin başgösterdiği son 18 aylık dönemde yaklaşık 7.2 milyon kişi artarken, işsiz sayısının Haziran'da da 467 bine tırmanması bekleniyor. Ekonomide canlanma sinyallerine karşılık işsiz kalınan süre miktarı, verilerin yayınlanmaya başlandığı 1948 yılından bu yana en yüksek düzeye yükseldi. Ortalama işsiz kalınan süre miktarı 25 haftaya yükselirken, bu durumdaki işsizlerin miktarı ise 4.4 milyonu bulmuş durumda. Ülkedeki toplam işsiz sayısı da son 9 yılda yaratılan toplam istihdamı geride bıraktı. Diğer yandan, ülkenin önde gelen üniversitelerinden Yale'de yapılan bir araştırma krizle işsiz kalan Amerikalılarda sağlık sorunlarının arttığını belirledi. Üniversitenin 50 yaş üzerinde, yakın tarihte işini kaybeden 3 bin kişi arasında araştırmada, obezite ve alkol sorunlarının başgösterdiğini belirledi. Araştırmaya göre, işini kaybedenler yaklaşık 6 kilo alırken, sıklıkla alkol kullanmaya başlıyor.

Microsoft Office bedava kullanıma açılıyor

Popüler işletim sistemi Windows'un yaratıcısı yazılım devi Microsoft, rakibi Google'a karşı güçlenmek üzere iş yazılımı Office'i internetten bedava kullanıma açacak.

Microsoft yönetimi, bu kararıyla Google'un bedava sunduğu kelime işlemci ve tablo programlarına karşı güçlü rekabete girişecek. Microsoft Office 2010 yazılımı gelecek yıldan itibaren internet kullanıcılarının hizmetine sunulacak. Yazılım, Excel, Word ve Powerpoint gibi programların da sadeleştirilmiş birer örneğini bünyesinde barındırıyor.

Uzmanlar, Microsoft'un internet üzerinden yazılım konusunda aldığı stratejik kararı önemli bir dönüşüm olarak değerlendirirken, bunun şirketin karlılığına ilk aşamada ciddi oranda bir zarar vermeyeceği görüşündeler.

İnternet arama devi Google, yaklaşık üç yıl önce Docs programıyla iş kullanıcılarının tercihleri arasına girmişti. Google geçen hafta yaptığı açıklamada Windows'a alternatif işletim sistemi üzerinde çalıştıklarını da duyurmuştu.

Sahip olduğu arama motoru MSN.com'un güç kaybetmesi ardından Microsoft, geçen ay yeni arama motoru Bing'i kullanıma açmıştı.

Fransız işçiler fabrika yakma hazırlığında

Otomotiv sektörünün sarsılmasıyla işini kaybeden Fransız yan sanayi şirketi New Fabris'in çalışanları, yıllarca çalıştıkları fabrikayı yakmakla tehdit etti.

İşini kaybeden 360 çalışan, kişi başına 30 bin euroluk kıdem tazminatı talep ediyor. Yıllarca Renault ve Peugeot Citroen gibi önde gelen şirketlere çalıştıklarını söyleyen işçiler, şirket yönetimine 30 Temmuz'a kadar süre verdi.

Birleşik Otomotiv Sendikası yöneticileri, Nisan ayında iflasını açıklayan New Fabris'in çalışanlarına karşı yükümlülüklerini yerine getirmediği görüşündeler. Sendika yöneticisi Daniel Thebault, işçilere sadece Fransız hükümetince verilen desteğin yeterli olmadığına işaret ederek, "Renault ve Peugeot bize yardım etmeli" dedi.

Ülkenin batısındaki Chatellerault kentinde kurulu fabrikanın çeşitli yerlerine benzin yüklü variller yerleştirdiklerini kaydeden yöneticiler, istediklerini alamamaları halinde üretim bantları ve makinaları yakacaklarını açıkladılar.

Fransa'da kriz nedeniyle öfkeli işçiler daha önce de bazı şirket üst yöneticilerini rehin almıştı.

13 Temmuz 2009 Pazartesi

İsviçre-ABD UBS'te çözüm arayışında

İsviçre'de müşterilere ait bankacılık sırlarının açıklanması için talepler sürerken, ABD ve İsviçre hükümetleri yeni bir çözüm arayışına girişti. Bu çerçevede ABD Vergi İdaresi'nin İsviçre'nin en büyük bankası UBS'e karşı açtığı davanın yapılacak duruşması 3 Ağustos'a ertelenmesi bekleniyor. Amerikan Vergi İdaresi, UBS'ten vergi kaçırdığını öne sürdüğü 52 bin banka müşterisinin mali kayıtlarını elde etmek amacıyla dava açmıştı. İsviçre hükümeti ise, talebi geri çeviren UBS'e destek çıkarak, böylesi bir düzenlemenin İsviçre yasalarıyla çeliştiğini açıklamıştı. UBS, Şubat ayında Amerikan Vergi İdaresi'ne 250 banka müşterisinin kayıtlarını vermesi yanında, dava açılmasını önlemek amacıyla bu ülkeye 780 milyon dolar tazminat ödemişti. İsviçre yasalarında vergi dolandırıcılığının suç olurken, vergiden kaçınmanın suç olarak yer almıyor. İki ülke arasında yapılacak bir anlaşma İsviçre'de vergi yasalarının değiştirilmesi anlamına da gelebilecek.

Bernanke, kriz sonrası stratejisini açıklayacak

Küresel mali krizle sarsılan bankacılık sektörünü güçlendirmek üzere 1 trilyon dolar harcayan Amerikan Merkez Bankası, kriz sonrası dönemin hazırlıklarına başlıyor. Merkez Bankası Başkanı Ben Bernanke'nin parasal genişleme sürecinden çıkış yönündeki stratejisini gelecek hafta Kongre'de yapacağı konuşmada açıklaması bekleniyor.

Tahvil alımları ve acil kredilerle bankacılık sistemini güçlendirmeye çalışan Amerikan Merkez Bankası böylece kendi bilançosundaki varlıklarını da ikiye katlamış durumda. Ekonomistler, bu paranın daha sonraki dönemde enflasyon riski yaratmadan nasıl çekileceğine odaklanmış durumda.

Ekonomistler, yatırımcılara kriz sonrasında da enflasyon yaşanmayacağına yönelik bir güven yaratmanın kritik önemde olduğuna dikkat çekerken, daha önce satır aralarında yapılan çıkış stratejisinin zamanlama ve hangi araçlarla uygulanacağına yönelik ayrıntılarının netleşmesi gerektiğine işaret ediyorlar.

Amerikan Merkez Bankası'nın Nisan sonunda açıkladığı orta vadeli tahminlerine göre, enflasyonun gelecek yıl yüzde 1 ile 1.6 aralığında kalması bekleniyor. Bankanın uzun vadeli tahminlerinde ise enflasyonun 1.7 ile 2 aralığında kalması öngörülüyor.

Ekonomistler arasında yapılan son anketler, Amerikan Merkez Bankası'nın yılın üçüncü çeyreğinden itibaren faizleri artırmaya başlayacağını, son çeyrekte en az yüzde 1 düzeyine çekeceğine işaret ediyor. Geçen ay yapılan anket sonuçları ise faizlerin son çeyreğe kadar sıfıra yakın düzeyde korunacağını gösteriyordu.