Cautionary Questions – RoboPod and the Perpetual Money Machine
-
Thanks for your questions – fielded this time with the able assistance of
Jacob Goldstein, the author of Money: The True Story of a Made Up Thing.
3 Eylül 2010 Cuma
Borç yapılandırması 'henüz' değerlendiriliyor
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, vergi ve prim borcu yapılandırmasına yönelik bir çalışmanın henüz yapılmadığını belirterek, bunun değerlendirme aşamasında olduğunu söyledi. Ankara'da gazetecilerin sorularını yanıtlayan Şimşek, afların çıkarılmasına karşı olduğuna dikkat çekerek, "Yeniden yapılandırma vergi gelirlerinin artmasına yardımcı olacaktır" dedi. Şimşek, hükümetin yıl sonu bütçe hedeflerini yakalamak amacıyla ne gerekiyorsa yapılacağını vurguladı. Maliye Bakanı Şimşek, halen yüzde 8'lere kadar inen faizlerin yarattığı olumlu havanın memur ve esnafa yansıtmasına çalıştıklarını da sözlerine ekledi.
Roubini: Parasal genişleme anlamını kaybetti
Küresel ekonomik krizi 2006 yılında öngören New York Üniversitesi Profesörü Nouriel Roubini, parasal genişleme önlemlerinin anlamını yitirdiğini söyledi. Prof. Roubini, İtalya'nın Cennobio kentindeki ekonomi forumu öncesinde Bloomberg'e verdiği söyleşide, "FED'in sorunu likidite değil, firmaların sermaye yeterliliği sorunu" dedi. Prof. Roubini, yılın ikinci yarısında küresel büyümenin hız keseceğini öngörürken, "ABD ekonomisinde büyümenin üçüncü çeyrekte yüzde 1'in altında kalacağını söyleyebiliriz" dedi.
BDDK: Yeni lisans vermede niyet önemli
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu, Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'ın bankacılıkta yeni lisans verilebileceğine yönelik sözleri sonrasında açıklamada bulundu. BDDK açıklamasında, "Lisans vermede rekabet koşulları, girişimcilerin nitelikleri ve niyetleri önemli" ifadesine yer verildi. Açıklamada, 2001 Krizi döneminde Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'na devredilen bankalardaki yoğun suistimallerin lisans vermenin önemini gösterdiği vurgulandı.
2 Eylül 2010 Perşembe
Hükümetten vergi ve prim borçlarına yapılandırma
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, hükümetin vergi ve SGK prim borçlarıyla ilgili yeniden yapılandırma kararı aldığını açıkladı. Babacan, TESK'in düzenlediği iftar yemeğinde, "Hem Gelir İdaresi, hem Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından çalışma yapılıyor. Özellikle krizin etkisiyle ödeme sıkıntısı çeken mükellefler için bir yeniden yapılandırma programı olacak. Ancak bu bir af değil. Faizlerde indirim, taksitlerde kolaylık" dedi.
SGK'nın son yayımladığı verilere göre 2010 yılı Mayıs itibarıyla kurumun, işverenden prim alacaklarının cezası ile Bağ-Kur prim cezalarınnı toplamı 20 milyar lirayı aştı.
SGK'nın işverenlerin sigortalılar için ödemediği prim anaparası 17 milyar 105 milyon lira, gecikme cezası ise 9 milyar 372 milyon lira düzeyinde bulunuyor. Bağ-Kur kaynaklı ise 19 milyar 408 milyon lira anapara, 10 milyar 675 milyon lira gecikme faizi bulunuyor. Anaparaların eklenmesiyle birlikte toplam kurum alacağı 56 milyar 560 milyon liraya ulaştı.
Eğer SGK ve Bağ-Kur prim borçları esnaf kesiminin talebi doğrultusunda yeniden yapılandırılırsa, bu yapılandırmaya konu olacak faiz tutarı 20 milyar 47 milyon lira olacak. Vergi borçlarıyla birlikte devletin toplam vergi ve sigorta primi alacağının, faiziyle 100 milyar lirayı aştığı belirtiliyor.
Labels:
ali babacan,
maliye,
prim,
sosyal güvenlik,
Türkiye,
vergi
1 Eylül 2010 Çarşamba
Şimşek: Büyüme ilk yarıda yüzde 10'u buldu
Ekonomi yönetiminin en etkili isimleri, Türkiye ekonomisindeki canlanmanın hızlandığı görüşündeler. Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'ın ardından Maliye Bakanı Mehmet Şimşek de, ikinci çeyrekte büyümenin ivme kazandığını söyledi.
Türkiye Ekonomi Kurumu'nun Girne'de düzenlediği konferansta Bloomberg HT'nin sorularını yanıtlayan Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, yılın ilk yarısında büyümenin yüzde 10'u bulduğunu söyledi. Şimşek, yıl sonuna yönelik büyüme beklentisinin ise yüzde 5.5 ile 7.5 arasında olduğunu vurguladı. Bakan Şimşek, bu büyüme rakamlarının katkısıyla Türkiye'nin yıl sonu itibarıyla ülkeleri Çin ardından dünyanın en hızlı büyüyen ikinci ekonomi ekonomisi haline geleceğini kaydetti.
Kur rejiminin değiştirilmesine yönelik eleştirileri de değerlendiren Maliye Bakanı, bunun kriz dönemlerinde gündeme gelebileceğini ancak rejim değişikliğinin koyal olmadığını söyledi. Şimşek, "Dalgalı kur rejimini değiştirmek kolay değil" dedi.
Anayasa değişikliği referandumuna yönelik değerlendirmelerde de bulunan Şimşek, 3 yıllık hedefleri kapsayan Orta Vadeli Plan'ın referandum sonrası ele alınacağını söyledi. Şimşek, "Anayasa paketine evet denilmesi halinde tasarruf açığı kısmen giderilebilir" dedi.
Türkiye'nin ihracatı Ağustos'ta % 14.4 arttı
Türkiye'nin ihracatı, Ağustos'ta yüzde 14.4 ile çift haneli artış gösterdi. Temmuz ayında yüzde 5.97'ye gerileyen ihracat artışı, Ağustos'ta geçen yılın aynı ayına göre yüzde 11.44 artışla 8 milyar 560.9 milyon dolara yükseldi. Yılın ilk 8 ayında ihracat geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 12.95 artarak 72 milyar 967.7 milyon dolara ulaştı. Ağustos itibariyle son 12 aylık ihracat ise yüzde 6.01'lik artışla 110 milyar 501.8 milyon dolara yükseldi.
Ağustos ayında ihracat şampiyonu hazır giyim ve konfeksiyon sektörü oldu. Kimyevi maddeler ve otomotiv sektörünü geride bırakan hazır giyim ve konfeksiyon sektörü, Ağustos'ta 1 milyar 179.9 milyon dolarlık ihracat yaptı. Kimyevi maddeler ve mamulleri sektörü Ağustos'ta 1 milyar 89.5 milyon dolarlık ihracat yaparken, otomotiv endüstrisinin ihracatı 1 milyar 5.6 milyon dolar düzeyinde gerçekleşti.
31 Ağustos 2010 Salı
Çağlayan: Çift haneli ihracat artışı göreceğiz
Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, Temmuz ayında ihracat artış hızının yüzde 6'lara düşmesinin Avrupa ekonomisinin daralmasından kaynaklandığını söyleyerek, "Bu şekilde tek haneyi gördük ancak yarın TİM ile açıklayacağımız Ağustos ayı ihracat rakamları yeniden çift haneli bir ihracat artışına işaret ediyor" dedi. Çağlayan 1 Ocak-29 Ağustos döneminde ihracatın geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 17.8 artış gösterdiğini açıkladı.
Ankara'da sanayicilerle bir araya gelen Çağlayan, yine Merkez Bankası'na çattı. Merkez Bankası'nın ve Para Politikası Kurulu'nun bağımsız olduğunun altını çizen Bakan Çağlayan, ancak Merkez Bankası'nın Türkiye'nin ekonomisinden bağımsız kalma hakkı ve özgürlüğüne sahip olmadığını vurguladı.
Labels:
çağlayan,
dış ticaret,
ihracat,
merkez bankası,
Türkiye
Babacan'dan bankacılıkta yeni lisans sinyali
Mali Kural'ın Meclis Genel Kurulu'nda gelecek yıla ertelenmesi ardından bu konuda suskunluğunu koruyan Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, bankacılık sektörüne yönelik kapsamlı mesajlar verdi.
Bloomberg HT Direktörü Prof.Dr. Kerem Alkin'in sorularını yanıtlayan Bakan Babacan, 2001'den bu yana lisans vermeyen Türkiye'nin yeni lisans vermeye daha açık olduğunu kaydetti. Hükümet ve BDDK'nın geçmişe oranla daha açık olduğunu kaydeden Babacan, asgari sermaye yükümlülüğünün 300 milyon dolar olması yanında, bankacılıkta deneyim sahibi olması gerektiğini vurguladı.
Finans sektörünün yönetimi için çatı bir üst kurul oluşturulmasına yönelik soruları da yanıtlayan Bakan Babacan, üst kurullar arasında iletişim kopukluğu yaşandığını vurguladı. Babacan, "Üst kurullar arasında iletişim kopukluğu olabiliyor İletişim kopukluğunun giderilmesi için çalışıyoruz Çatı üst kurul oluşturulması görüşü var, somut karar yok" dedi.
Bankaların tahvil ihracına da değinen Bakan Babacan, bunun için tek bir kuruma değil, farklı kurumlara danışılması gerektiğini kaydetti.
Babacan, Türkiye'de mevduatın teşvik edilmesi gerektiğini belirterek, yurtdışı tahvil ihracında stopajın sürdürülmesi gerektiğini vurguladı.
Torunlar GYO halka arz için başvurdu
Toplam 2 milyar 640 milyon TL'lik portföy büyüklüğüyle Türkiye'nin en büyük gayrimenkul yatırım ortaklıklarından biri olan Torunlar GYO, hisselerinin yüzde 25,16'sını halka arz etmek üzere SPK ve İMKB'ye başvurdu. Torunlar GYO Yönetim Kurulu Başkanı Aziz Torun, "İzahnameyi geçen hafta SPK'ya sunduk. Bundan sonraki süreç SPK'nın kendi takvimine göre işleyecek. Olağanüstü şartlar oluşmazsa yıl sonundan önce bu halka arzı tamamlamayı öngörüyoruz. Tahminimiz önümüzdeki 2.5 ay içinde Torunlar GYO'nın halka arzının gerçekleşeceği yönündedir" dedi.
Obama, vergi indirimi için zemin yokluyor
ABD Başkanı Barack Obama, istihdamı artırmaya yönelik vergi indirimleri gibi önlemlerin gündemde olduğunu açıkladı. Obama, ABD ekonomisi hakkında dün Beyaz Saray'da yaptığı açıklamada "Ekonomi danışmanlarımla birlikte büyümeyi artırıcı ve kısa vadede istihdamı, uzun vadede ise rekabet gücümüzü artıracak ek adımlar üzerinde çalışıyoruz" dedi.
Obama'nın açıklamaları kaydedilen toparlanmaya rağmen ABD ekonomisinin 1930'lardan beri en sert resesyonun etkilerini üzerinden atmakta zorlandığını ortaya koyuyor.
"Şirketlerin sermayelerini ABD'de istihdam yaratmak için kullanmalarına yönelik" vergi indirimlerinin değerlendirildiğini ifade eden Obama, konu hakkında başka bilgi sunmadı. Obama, orta gelir grubunun yararlandığı vergi indirimlerinde bu yıl sona erecek sürenin uzatılması gibi adımların da olası olduğunu belirtti.
Beyaz Saray sözcüsü Robert Gibbs, Obama'nın ilerleyen haftalarda "belirli hedeflere yönelik adımlar" konusunda açıklamada bulunacağını ve Kongre'nin söz konusu tedbirleri 2 Kasım'daki seçimlerden önce onaylayacağını umduğunu söyledi.
IMF'den krize karşı yeni kredi imkanı sağlıyor
Uluslararası Para Fonu (IMF), esnek kredi programını yumuşatarak, acil kredi ihtiyacı duymayan ancak gerekli nitelikleri taşıyan ülkelerin yaralanabileceği, krize karşı sigorta niteliğinde yeni bir borç imkanı başlattı. IMF, ihtiyati nitelikteki yeni imkanın, güçlü ekonomik göstergelere ve politikalara sahip olup da, 2009'da başlatılan esnek kredi programının ağır koşullarını karşılayamayan ülkeler için belirlendiğini açıkladı. IMF'nin esnek kredi programına şu ana kadar sadece üç ülke, yani Meksika, Polonya ve Kolombiya, katıldı. Ancak hiçbiri henüz bu kaynaktan kredi çekmedi.
IMF icra kurulu dün aldığı bir kararla bu programda da değişikliğe gitti. Programın süresi bir yıldan iki yıla çıkarıldı ve sağlanacak kredi miktarı da arttırıldı.
IMF'den yapılan açıklamada ihtiyati nitelikteki yeni kredi programından yararlanmak için Fon'un 187 üyesinden herhangi birinin başvuruda bulunabileceği ve icra kurulunun her ülkenin yeterliği konusunda ayrı ayrı karar vereceği belirtildi. Bundan böyle ihtiyati kredi programına talip olan ülkeler mali ve para politikaları ile finans sektörlerinin sağlamlığını da kapsayan beş temel alanda değerlendirilecek. Esnek kredi hattının getirdiği daha ağır yeterlik koşullarının tersine, ülkelerin bu beş kategoriden bir veya ikisinde küçük eksikleri görülse bile, kredi almaları engellenmeyecek. IMF Başkanı Dominique Strauss-Kahn yaptığı açıklamada, "Söz konusu kredi programının erişilebilirliğinin daha fazla sayıda ülkeyi kapsayacak olmasının, daha istikrarlı bir uluslararası para sistemine katkıda bulunmasını bekliyoruz" dedi.
Hindistan ikinci çeyrekte yüzde 8.8 büyüdü
Çin ile birlikte dünya ekonomisinin itici gücü olan Hindistan, yılın ikinci çeyreğinde yüzde 8.8'lik büyüme hızını yakaladı. Dünyanın ikinci en hızlı büyüyen ekonomisi olan Hindistan, böylece son iki buçuk yılın en yüksek büyüme hızına ulaştı.
Milli hasıla itibarıyla dünyanın 11. büyük ekonomisi konumundaki Hindistan'ın yüksek büyüme hızında, sanayi ve madencilik sektörü belirleyici oldu. Sanayi üretimi yüzde 12 artarken, madencilik sektöründeki büyüme yüzde 9'u buldu.
Ekonomistler, Hindistan'ın aşırı ısınma tehdidi karşısında ülke ekonomisini frenlemek amacıyla faiz artırımına yönelibileceğini öngörüyorlar. Hindistan'ın bu tür bir karar alması, küresel büyümenin zayıflama sinyalleri verdiği, gelişmiş ülkelerin yeni önlemler almaya hazırlanması nedeniyle karışık bir durum oluşturuyor.
Hindistan Merkez Bankası'nın tahminlerine göre, 1.3 trilyon dolarlık ekonominin yıl sonu itibarıyla yüzde 8.5 büyüme hızına ulaşması bekleniyor.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)