Cautionary Tales – True Lies and Genuine Fakes
-
In 1998, an art gallery gets a mysterious phone call. The caller claims
they have been fooled by a master forger and that many of their prized
paintings ar...
oecd etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
oecd etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
28 Kasım 2011 Pazartesi
OECD, Türkiye için yüzde 3 büyüme öngördü
Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü OECD, yayınladığı Ekonomik Görünüm Raporu'nda 2012 yılında Türkiye için yüzde 3 büyüme öngördü. Raporda, özel tüketim ve yatırımlarla 2011 yılında gerçekleşen ekonomik büyümenin, 2012'de kredilerin dizginlenmesi politikaları ve küresel ekonomik koşulların kötüleşmesiyle bir önceki yıl kadar olamayacağı ifade edildi.
Raporda, bununla birlikte, 2013 yılında dış gelişmelerin iyileşmesiyle, tekrar ekonomik büyümenin toparlanacağı kaydedildi. Raporda, "2011'de kur oranlarındaki oynamanın, 2012'de cari açığın düşmesine ve iç ve dış talebinin adım adım dengeli bir hale gelmesine yardımcı olacağı" ifadesine yer verildi.
OECD 'durgunluk' dedi, büyüme tahminini düşürdü
Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü OECD, dünya ekonomisinde büyümenin bu yıl yüzde 1.6, gelecek yıl yüzde 2.3 olacağını öngördü. OECD, daha önceki raporunda 2011'de yüzde 2.3, 2012'de yüzde 2.8 büyüme tahmininde bulunmuştu.
OECD Başekonomisti Pier Carlo Padoan, rapor sonrası yaptığı değerlendirmede Avrupa ülkelerinin hızla önlem almaması halinde Avrupa ekonomisinin 2013'te yüzde 3'e varan oranda daralacağını öngördü. "Euro Bölgesi'nde ılımlı bir daralma başladı" diyen Padoan, Avrupa Kurtarma Fonu'nun hızla devreye girmesi gerektiğini, Avrupa Merkez Bankası'nın EFSF'nin görevini yapamayacağını kaydetti. OECD'nin yıllık raporuna ilişkin sunuma ulaşmak için tıklayınız.
14 Mart 2011 Pazartesi
Avrupa'da canlanma Ocak'ta hız kazandı
Yüzyılın en sert kış aylarını geride bırakan Avrupa'da canlanma işaretleri güç kazandı. Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü OECD tarafından hesaplanan öncü göstergeler endeksi, Ocak ayında 103.1 düzeyine çıkarak Mayıs 2007'den bu yana en yüksek düzeye tırmandı.
Ocak ayında gözlenen canlanmada ABD, Japonya ve Almanya'daki hızlı büyüme etkili olurken, Fransa ve Kanada'da büyümenin güç kazandığı gözlendi.
İtalya ve Hindistan'da büyümenin hız kesme işaretleri verdiği ifade edilirken, Çin'de büyümenin zayıflayabileceği belirlendi. Türkiye'de ise Aralık ayında 102.12 olan endeks, Ocak'ta 102.65'e çıktı. OECD endekslerinin 100'ün altında kalması, ekonomide durulma riskinin arttığına işaret ediyor.
Diğer yandan, Euro Bölgesi ülkelerinde sanayi üretimi Ocak ayında güç kazandı. Almanya ve Fransa'daki toparlanmanın katkısıyla sanayi üretimi Ocak'ta aylık bazda yüzde 0.3'e çıkarken, yıllık bazda yüzde 6.6 arttı. Çetin kış koşulları nedeniyle sanayi üretimi Aralık'ta aylık bazda yüzde 0.1 gerilemişti.
16 Eylül 2009 Çarşamba
OECD: Kriz, 25 milyon kişiyi işinden edecek

3 Eylül 2009 Perşembe
OECD'den 'durgunluk erken bitecek' sinyali

21 Ağustos 2009 Cuma
Yurtdışında vergi takibinin önü açılıyor
ABD'nin İsviçre'den vergi incelemesi için vatandaşlarına ait banka kayıtlarını almak üzere imzaladığı anlaşma, diğer ülkelerin de offshore hesaplarını denetlemesi için fırsat doğurdu.
Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü'nün hazırladığı yeni bir çalışma ile Türkiye gibi ülkeler, İsviçre ve diğer ülke bankalarındaki Türkiye kaynaklı hesapları isteme hakları olacak.
OECD bünyesindeki Mali Eylem Görev Gücü'nün ilkelerine uyan Türkiye, ABD, Almanya, Japonya gibi ülkelere sağlanan imkanla vergi cenneti niteliğindeki ülkelerden gizli hesapları isteme hakkı tanınıyor. İsviçre başta olmak üzere, Lüksemburg, Belçika Avusturya ve Almanya gibi ülkelerde, Türkiye kaynaklı 20 bini aşkın hesapta, 100 milyar doların üstünde bir paranın bulunduğu belirtiliyor.
BDDK Başkanı Tevfik Bilgin, Şubat ayında yaptığı bir konuşmada, sadece İsviçre'deki hesaplarda 60 milyar doların üstünde para bulunduğunu belirtirken, diğer ülkelerdeki hesaplarla birlikte bu miktarın 100 milyar doları bulabileceğini ifade etmişti.
ABD ile İsviçre'nin bankacılık devi UBS, gizli hesapların öğrenilerek açıklanması konusundaki anlaşma imzalamıştı. Anlaşma ile 4 bin 500
kişinin kayıtları ABD yönetimine verilecek.
kişinin kayıtları ABD yönetimine verilecek.
3 Temmuz 2009 Cuma
Vergi yükünde Türkiye lider
Türkiye, Avrupa Birliği'ne tam üyelik görüşmeleri çerçevesinde vergi faslını görüşmeye açarak vergi sistemini şeffaflaştırmaya yönelik adım atarken, vergi yükü açısından olumsuz görünüm çiziyor.
Aralarında Türkiye'nin de bulunduğu 30 sanayileşmiş ülke arasında yapılan araştırmaya göre, Türkiye vergi yükü açısından İtalya ile birlikte ilk sırada yer alıyor. İsviçreli araştırma kuruluşu Constant de Rebek'in araştırmasına göre, vergide en az baskı uygulayan sistem ise İsviçre ve Lüksemburg'da bulunuyor.
Araştırmada yer alan Vergi Baskısı Endeksi'ne göre, Türkiye ve İtalya 6 puanla ilk sırada yer alıyor. Almanya'da ise bu rakam 5.9 olurken, Fransa'da 5.6, İngiltere'de 5.3 ve ABD'de 5.1 olarak hesaplandı.
En az baskıcı vergi sistemine sahip üç OECD ülkesi ise 2 puanla İsviçre, 3.4 puanla Lüksemburg ve 4.2 puanla Avusturya olarak belirlendi.
Hazırlanmasında OECD ve Dünya Bankası verilerinin kullanıldığı, "endeks, vergi sisteminin şeffaflığı, kamu yönetiminin kalitesi gibi 18 ayrı dikkate alınarak hazırlanıyor.
Aralarında Türkiye'nin de bulunduğu 30 sanayileşmiş ülke arasında yapılan araştırmaya göre, Türkiye vergi yükü açısından İtalya ile birlikte ilk sırada yer alıyor. İsviçreli araştırma kuruluşu Constant de Rebek'in araştırmasına göre, vergide en az baskı uygulayan sistem ise İsviçre ve Lüksemburg'da bulunuyor.
Araştırmada yer alan Vergi Baskısı Endeksi'ne göre, Türkiye ve İtalya 6 puanla ilk sırada yer alıyor. Almanya'da ise bu rakam 5.9 olurken, Fransa'da 5.6, İngiltere'de 5.3 ve ABD'de 5.1 olarak hesaplandı.
En az baskıcı vergi sistemine sahip üç OECD ülkesi ise 2 puanla İsviçre, 3.4 puanla Lüksemburg ve 4.2 puanla Avusturya olarak belirlendi.
Hazırlanmasında OECD ve Dünya Bankası verilerinin kullanıldığı, "endeks, vergi sisteminin şeffaflığı, kamu yönetiminin kalitesi gibi 18 ayrı dikkate alınarak hazırlanıyor.
29 Haziran 2009 Pazartesi
Daralma tahminleri tartışma konusu

Yarın açıklanacak yılın ilk çeyreğine yönelik daralma verilerinin ardından, kamu kurumlarının 2009 küçülme tahminlerinin birbirine yaklaştırılması bekleniyor. Ekonomistler arasında yapılan anketler, ilk çeyrekte daralmanın yüzde 12'yi bulacağına işaret ediyor.
Kamu kurumlarının, krizden çıkış aşamasında ekonominin seyrine yönelik senaryoları da farklılık gösteriyor. Kriz için kanca şeklinde, u veya v şeklinde büyüme senaryoları tartışılıyor. DPT'nin şimdiye kadar ağırlıklı olarak üzerinde çalıştığı senaryo kanca şeklinde olurken, uzmanlar 2009 daralma tahminini 2010 büyüme hedefi ile uyumlu götürmeye çalışan kurumun bu çerçevede yüzde 5 küçülme hedefinin üzerine çıkmadığı görüşündeler.
Geçen hafta Türkiye'ye yönelik tahminlerini açıklayan Dünya Bankası yıl sonu daralmanın yüzde 5.5 olacağını öngörürken, Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü OECD yüzde 5.9 daralma tahmininde bulunmuştu.
25 Haziran 2009 Perşembe
EIU'dan "IMF ile anlaşın" uyarısı
Kriz nedeniyle Türk ekonomisindeki daralmanın şiddetine yönelik öngörüler farklılaşıyor. İngiliz ekonomi dergisi Economist'in kardeş kuruluşu Economist Intelligence Unit, Türk ekonomisinin bu yıl yüzde 4.5 daralacağını öngörürken, Türkiye'nin IMF ile anlaşmasının gerekli olduğunu savundu.
Kuruluş, Türkiye'nin yüksek dış finansman ihtiyacı nedeniyle riskli ülkeler arasında yer aldığına dikkat çekerek, Uluslararası Para Fonu ile bir anlaşma sağlanamazsa ekonominin zorlanabileceği uyarısında bulundu. IMF ile yeni bir anlaşmanın geçen aya oranla daha belirsiz hale geldiğini belirten kuruluş, IMF anlaşmasının yatırımcılara güven vereceğini kaydetti.
Kuruluş, canlanma planı ve küresel konjonktüre bağlı olarak gelecek yıl büyümenin yüzde 1.5'e çıkabileceğini öngördü. Kamu harcamalarının artacağını kaydeden kuruluş, bu çerçevede 2008'de milli gelirin yüzde 1.8'i olan kamu borcunun gelecek iki yılda milli gelirin yüzde 5.5'ine çıkabileceğini öngördü.
Hafta başında Dünya Bankası ve Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü Türk ekonomisine yönelik tahminlerini açıklamıştı. Buna göre, Dünya Bankası'nın bu yıla yönelik daralma tahmini yüzde 5.5 olurken, OECD yüzde 5.9 daralma öngörmüştü.
Kuruluş, Türkiye'nin yüksek dış finansman ihtiyacı nedeniyle riskli ülkeler arasında yer aldığına dikkat çekerek, Uluslararası Para Fonu ile bir anlaşma sağlanamazsa ekonominin zorlanabileceği uyarısında bulundu. IMF ile yeni bir anlaşmanın geçen aya oranla daha belirsiz hale geldiğini belirten kuruluş, IMF anlaşmasının yatırımcılara güven vereceğini kaydetti.
Kuruluş, canlanma planı ve küresel konjonktüre bağlı olarak gelecek yıl büyümenin yüzde 1.5'e çıkabileceğini öngördü. Kamu harcamalarının artacağını kaydeden kuruluş, bu çerçevede 2008'de milli gelirin yüzde 1.8'i olan kamu borcunun gelecek iki yılda milli gelirin yüzde 5.5'ine çıkabileceğini öngördü.
Hafta başında Dünya Bankası ve Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü Türk ekonomisine yönelik tahminlerini açıklamıştı. Buna göre, Dünya Bankası'nın bu yıla yönelik daralma tahmini yüzde 5.5 olurken, OECD yüzde 5.9 daralma öngörmüştü.
24 Haziran 2009 Çarşamba
Kriz dibe vurdu, daralma yüzde 4.1 olacak

Canlanmanın zaman alacağını öngören OECD, üye ülkelerde ekonominin bu yıl yüzde 4.1 daralması ardından 2010'da yüzde 0.7 büyüyeceğini tahmin etti. OECD, Mart ayında yaptığı değerlendirmede bu yıl yüzde 4.3 daralma, 2010'da ise yüzde 0.1 büyüme öngörmüştü.
Açıklanan tahminler, Dünya Bankası'nın küresel krizin derinleşeceğine yönelik değerlendirmesiyle çelişiyor. OECD Başekonomisti Jorgen Elmeskov, "En kötü senaryoyu bir yana koyarsak OECD üyesi ülkelerde ekonominin dibe yaklaştığını söyleyebiliriz" dedi. Elmeskov, canlanma önlemlerinin de kararlılıkla uygulanmasını istedi.
OECD, Türkiye'ye yönelik değerlendirmesinde de, Türkiye'nin bu yıl yüzde 5.9 daralma ardından gelecek yıl yüzde 2.6 büyüyeceğini öngördü. Değerlendirmede, dış koşullardaki düzelme ve mali politikalardaki gevşemeye bağlı olarak gelecek yıldan itibaren büyümenin başlayabileceği kaydedildi.
OECD, kriz nedeniyle emeklilik fonlarının değerinin de geçen yıl yüzde 25 azaldığına işaret ederek, erimenin gelecek 10 yılda da sosyal krize neden olabileceğini öngördü.
18 Mayıs 2009 Pazartesi
Fransa canlanmada önden gidiyor

Fransa'nın krizle mücadelenin koordinasyonundan sorumlu bakanı Patrick Deveciyan, ülkesinin uyguladığı canlanma planıyla diğer Avrupa ülkelerinin dört ay önünde olduğunu söyledi.
Bakan, Aralık ayında Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy tarafından açıklanan 26 milyar dolarlık canlanma planının merkezi yönetimin hızlı adım atmasıyla olumlu etkilerini göstermeye başladığını kaydetti.
Bakan, yatırım ağırlıklı planın diğer ülkelerde de uygulanmasının anlamlı olacağını ifade ederken, krizden mağdur olan İngiltere'nin yatırım yerine tüketime yönelmesini eleştirdi. Deveciyan, "İngiltere'de KDV indirimi yeterli sonucu vermedi. Başbakan Gordon Brown'a tavsiyem daha fazla yatırıma yönelmesi" dedi.
Şimdiye kadar 10 milyar euroluk bölümü kullandırılan fonun üçte ikisinin bu yıl içinde kullanılması bekleniyor. Fransa ekonomisi, yılın ilk çeyreğinde yüzde 1.1 daralırken, Euro Bölgesi'nde aynı dönemdeki daralma yüzde 2.5 olmuştu.
12 Mayıs 2009 Salı
OECD ve Trichet'den 'krizde dipten dönülüyor' mesajı

Avrupa Merkez Bankası Başkanı Jean-Claude Trichet, küresel durgunluğun dip noktasına vurduğuna işaret ederek, canlanma yönünde sinyaller alındığını söyledi. Trichet, piyasalarda ve tüketici güveninde krizin derinleştiği 2008 Eylül ayı ortasına göre ciddi oranda iyileşme gözlendiğine dikkat çekerek, "Bunlara karşılık temkinli davranmayı elden bırakmamalıyız, hala dalgalı bir denizde yol alıyoruz" dedi.
Diğer yandan, aralarında Türkiye'nin de bulunduğu 30 sanayileşmiş ülkeyi barındıran Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü OECD, öncü göstergelerin ekonomide canlanmaya işaret ettiğini açıkladı.
Almanya, İtalya, Fransa ve örgüt genelinde göstergelerin dipten dönmeye başladığını kaydeden OECD, ABD'de ise zayıflamanın hız kesmekle birlikte sürdüğünü kaydetti. OECD, İngiltere ve Çin'de de büyüme işaretlerinin güçlendiğini belirterek yıl sonu itibariyla toparlanmanın başlayacağı tahmininde bulundu.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)