ekonomi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
ekonomi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

28 Kasım 2011 Pazartesi

OECD 'durgunluk' dedi, büyüme tahminini düşürdü

Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü OECD, dünya ekonomisinde büyümenin bu yıl yüzde 1.6, gelecek yıl yüzde 2.3 olacağını öngördü. OECD, daha önceki raporunda 2011'de yüzde 2.3, 2012'de yüzde 2.8 büyüme tahmininde bulunmuştu. OECD Başekonomisti Pier Carlo Padoan, rapor sonrası yaptığı değerlendirmede Avrupa ülkelerinin hızla önlem almaması halinde Avrupa ekonomisinin 2013'te yüzde 3'e varan oranda daralacağını öngördü. "Euro Bölgesi'nde ılımlı bir daralma başladı" diyen Padoan, Avrupa Kurtarma Fonu'nun hızla devreye girmesi gerektiğini, Avrupa Merkez Bankası'nın EFSF'nin görevini yapamayacağını kaydetti. OECD'nin yıllık raporuna ilişkin sunuma ulaşmak için tıklayınız.

10 Ekim 2011 Pazartesi

Nobel Ekonomi Ödülü Sims ve Sargent'in oldu

Dünyanın en prestijli ödülü Nobel'i, ekonomi alanında Thomas J. Sargent (solda) ve Christopher A. Sims (sağda) paylaştı. İsviçre Bilimler Akademisi'nden yapılan açıklamaya göre, New York Üniversitesi Profesörü Sargent ve Princeton Üniversitesi Profesörü Sims, siyasi kararların makro ekonomiyi nasıl etkilediğine yönelik çalışmalarıyla Nobel Ekonomi Ödülü'nü kazandı. Ekonomi politikasının makro ekonomiye etkileri konusunda 1970 ve 80'lerde yapılan çalışmalarıyla büyük ilgi gören Sargent ve Sims'in araştırmaları, pek çok ekonomistin araştırmalarına da zemin oluşturdu. İsviçre Bilimler Akademisi'nden yapılan açıklamada da, Sargent ve Sims tarafından geliştirilen metodların makroekonomik analiz için vazgeçilmez araçlar haline geldiği ifade edildi.

12 Haziran 2011 Pazar

'AKP ekonomiyi soğutmada hızlı davranmayacak'

Türkiye'yi yakından izleyen ekonomistler ve piyasa uzmanları da seçimleri değerlendirmek konusunda hızlı davrandılar. Royal Bank of Scotland'ın Gelişmekte Olan Piyasalar Direktörü Tim Ash, AKP'nin kazandığı seçimle Türkiye'nin kitle partisi olma özelliğini kazandığına dikkat çekerek, piyasaların Anayasa konusundaki reformlar ve makroekonomik politikaların yürütülmesine odaklanacağını kaydetti. Anayasal reformlar çerçevesinde başkanlık sisteminin gündeme getirilmesinin piyasalarda tedirginlikle karşılanabileceğine işaret eden Tim Ash, olası bir değişiklikte Tayyip Erdoğan'ın Rusya Başbakanı Vladimir Putin kadar güçlü yetkilere sahip olabileceğine işaret etti. Anayasa değişikliğinin parlamentoda görüşülmesi ardından referanduma sunulmasının beklendiğini kaydeden Tim Ash, bunun zaman alan bir süreç olacağını vurguladı. Hükümetin makroekonomik reformlara hız vereceğini vurgulayan Ash, aşırı ısınma işaretleri veren ekonomide milli hasılanın yüzde 8'ine ulaşan cari açığın kırılganlık unsuru olduğunu vurguladı. Ekonomiyi soğutacak önlemlerin geleceğini, bu çerçevede faizlerin artırılmasının da gündeme gelebileceğini ifade eden Tim Ash, "Yeni AKP hükümetinin bütçeyi kısacak önlemlere hız vereceğini sanmıyorum. Merkez Bankası'nın da geliştirdiği yeni politika bileşimine bir süre daha sadık kalarak, sonuçlarını görmek konusunda ısrarlı olacağını düşünüyorum" dedi. Munzam artışına dayalı politikanın hızlı sonuç vermeyeceğine işaret eden Tim Ash, "Merkez Bankası bir trader gibi alım satıma çok bağlı ve stop-loss işlemlerinden kaçınıyor. Ama sonunda bunun tüm işlemi riske atması da söz konusu" dedi. Piyasaların ekonomiyi soğutucu kapsamlı önlemler beklediğine işaret eden Tim Ash, bunun gerçekleşme olasılığını zayıf olarak değerlendirerek, bir süre daha beklenebileceğini söyledi.

İki oydan 1'i AKP'ye gitti, Erdoğan 3. kez başbakan

Sandık başına giden Türkiye, Recep Tayyip Erdoğan liderliğindeki AKP'yi bir kez daha iktidar partisi olarak seçti. Bundan önceki iki seçimde de iktidar olan AKP, girdiği üçüncü seçimde de oylarını artırmış oldu. Türkiye genelinde oyların yüzde 90'ı sayılırken, ilk değerlendirmelere göre AKP yüzde 50.2'lik oy oranıyla birinci parti oldu. Bu oy oranıyla, AKP anayasa değiştirecek çoğunluk olan 330 milletvekiline erişemeyerek 326'da kalırken, Kemal Kılıçdaroğlu liderliğindeki CHP yüzde 25.6 oy oranıyla 135 milletvekilliği elde etti. Böylece Kılıçdaroğlu'nun katkısıyla CHP bir önceki seçime oranla oy oranını 5 puan daha artırmış oldu. Seçim öncesi skandallarla sarsılan MHP ise yine ilk değerlendirmelere göre yüzde 13.2 oy oranıyla barajı geçerken, bu rakam MHP'ye 56 milletvekilliği kazandırdı. Diğer yandan bağımsızların da ciddi oy aldığı dikkat çekerken, TBMM için vize alan milletvekili sayısının 26-28 arasında olması bekleniyor. Anayasa değişikliğini referanduma götürebilmek için AKP'nin sandalye sayısının 330-367 arasında olması gerekiyordu. Bir partinin sandalye sayısının 367'den fazla olması durumunda anayasa değişiklikleri referanduma gerek kalmadan yapılabiliyor. İlk seçim sonuçları çerçevesinde AKP'nin kitle partisi olma yönünde gücünü artırdığı gözlenirken; CHP'nin son dönemde ulusalcı söylemini hafifletmesinin etkisiyle geleneksel olarak güçlü olduğu illerde AKP karşısında oy kaybına uğraması dikkat çekiyor.

14 Kasım 2010 Pazar

Çin, 2012'de ABD'yi geçerek lider ekonomi olacak

Çin ekonomisinin başdöndürücü büyüme hızı, dünya ekonomisinde bu ülkenin ağırlının günden güne artmasına neden oluyor. Çin ekonomisi, ABD ekonomisinin hız kesmesinin de etkisiyle 2012'den itibaren dünyanın en büyük ekonomisi haline gelebilir. Conference Board tarafından yapılan araştırmada, Çin ekonomisinin bu yıl yüzde 10 büyümesi ardından 2011'de yüzde 9.6 büyümesi bekleniyor. Buna karşılık ABD ekonosinin bu yıl yüzde 2.6 büyümesi ardından, 2011'deki büyüme hızının yüzde 1.2'ye gerilemesi bekleniyor.

20 Ekim 2010 Çarşamba

Economics of Seinfield

NBC televizyonunun 1990'larda yaptığı, Türkiye'de de CNBCe tarafından yayınlanmasıyla ciddi hayran kitlesine sahip olan "Seinfeld" televizyon dizisi ekonomistlere konu oldu. "Economics of Seinfeld" adlı internet sitesinde, popüler ekonomik konular Seinfield'in bölümlerinden seçilmiş kısa filmlerle anlatılıyor. Seinfeld'i hatırlamak isteyenlere güzel bir seçenek. Siteye ulaşmak için tıklayınız.

31 Ağustos 2010 Salı

Obama, vergi indirimi için zemin yokluyor

ABD Başkanı Barack Obama, istihdamı artırmaya yönelik vergi indirimleri gibi önlemlerin gündemde olduğunu açıkladı. Obama, ABD ekonomisi hakkında dün Beyaz Saray'da yaptığı açıklamada "Ekonomi danışmanlarımla birlikte büyümeyi artırıcı ve kısa vadede istihdamı, uzun vadede ise rekabet gücümüzü artıracak ek adımlar üzerinde çalışıyoruz" dedi. Obama'nın açıklamaları kaydedilen toparlanmaya rağmen ABD ekonomisinin 1930'lardan beri en sert resesyonun etkilerini üzerinden atmakta zorlandığını ortaya koyuyor. "Şirketlerin sermayelerini ABD'de istihdam yaratmak için kullanmalarına yönelik" vergi indirimlerinin değerlendirildiğini ifade eden Obama, konu hakkında başka bilgi sunmadı. Obama, orta gelir grubunun yararlandığı vergi indirimlerinde bu yıl sona erecek sürenin uzatılması gibi adımların da olası olduğunu belirtti. Beyaz Saray sözcüsü Robert Gibbs, Obama'nın ilerleyen haftalarda "belirli hedeflere yönelik adımlar" konusunda açıklamada bulunacağını ve Kongre'nin söz konusu tedbirleri 2 Kasım'daki seçimlerden önce onaylayacağını umduğunu söyledi.

4 Aralık 2009 Cuma

DB ve Çin Afrika'da fabrika projesi hazırlığında

Dünyanın üçüncü büyük ekonomisine sahip Çin, Afrika'daki yatırımlarını artırmaya hazırlanıyor. Dünya Bankası ve Çin, Afrika'daki sanayi bölgelerinde yatırım maliyeti düşük fabrikalar kurmak üzere proje hazırlıyor. Çin'in başkenti Pekin'de konuşan Dünya Bankası Başkanı Robert Zoellick, Çin'in özellikle imalat sanayinde faaliyet göstermek üzere fabrika kurulmasına olumlu baktığını söyledi. Zoellick, bu konuda Çin Ticaret Bakanı Çen Deming ile görüştüğünü belirterek, oyuncak veya ayakkabı üretimi için tesis kurulabileceğini ifade etti. Geçen ay Sahra altı Afrika ülkelerinden gümrük almayacağını açıklayan Çin, Afrika ülkelerine 10 milyar dolar yardım vermeyi kararlaştırmıştı. Çin Başbakanı Wen Şiabao, verilecek yardımın yoksulluğun azaltılması, altyapının güçlendirilmesi ve tarım arazilerinin iyileştirilmesi amacıyla kullanılacağını ifade etti. Çin, her yıl yüzde 9 büyüyen ekonomisinin artan hammadde ihtiyacını Afrika ülkelerinden karşılamaya çalışıyor. Çin, bu çerçevede Afrika ülkelerinden demir cevheri yanısıra petrol ithal ediyor.

16 Kasım 2009 Pazartesi

Internetten nüfus sayımı geliyor

Türkiye'de insanların eve hapsolmadan sayılmasını sağlayan adrese dayalı nüfus kayıt sisteminin uygulamaya geçirilmesi ardından, şimdi de internet yoluyla sayım gündeme geldi. Türkiye İstatistik Kurumu, bu çerçevede 2011 yılında Avrupa ülkeleriyle eş zamanlı yapılacak sayım aşamasında yüzyüze görüşmeler yanısıra, internet ve posta da kullanılacak. Sayım sürecinde teknolojinin etkin şekilde kullanımı sayesinde, nüfusla ilgili demografik, sosyal ve ekonomik pek çok göstergeyi ayrıntılı şekilde belirlemek mümkün olabilecek. Bu çerçevede, çekirdek ailenin büyüklüğünden, binaların türüne ve yapım dönemine kadar pek çok ayrıntıya ulaşılacak. Sayımın alan uygulaması sürecinde bir günlük sokağa çıkma yasağı uygulaması yerine, uygulama 2 aya uzanacak. Uygulamayı değerlendiren Devlet Bakanı Cevdet Yılmaz, "Bu çaışma 2011 sonrası bize ışık tutacak önemli veriler sağlayacak" dedi.

28 Ekim 2009 Çarşamba

TL bölgesel para birimi oluyor

Türk Lirası bölgesel para birimi olma yolunda hızlı ilerliyor. Hükümetin komşularla ticareti artırmaya yönelik girişimleri çerçevesinde, ikili ticarette yerel para birimlerinin kullanılması önerisine olumlu tepkiler geliyor. Türkiye'nin doğalgaz ihtiyacının üçte ikisini karşıladığı Rusya ile dış ticaret hacmi 38 milyar dolar. Bu ülkeyle yapılacak ticarette Türk Lirası ve rublenin kullanımı için anlaşma imzalanması ardından, önce Suriye ardından İran ile yerel para birimi kullanımı gündeme geldi. İran'ın başkenti Tahran'da konuşan Başbakan Tayyip Erdoğan, ticarette ortak paraya geçişin yasal hazırlıklarını yaptıklarını hatırlatarak TL ve riyal kullanımı ile halen 10 milyar dolar olan yıllık dış ticaret hacminin katlanacağını söyledi. Türkiye'nin Suriye ile de ticarette ortak para birimi kullanımı konusunda görüşmeleri sürüyor. İki ülke arasında beş yılda altı kat artan ticaret hacminin bu yıl sonu itibarıyla 2 milyar doları bulması bekleniyor. Ekonomistler, Dünya Ticaret Örgütü'ne üye olmayan bu ülkelerle yapılacak ikili anlaşmaların diplomatik alanda Türkiye'yi zorlayabileceğini öngörüyorlar. Rusya ve İran Dünya Ticaret Örgütü'nün gözlemci üyesi olurken, Suriye'nin Dünya Ticaret Örgütü'ne üyeliği bulunmuyor.

9 Temmuz 2009 Perşembe

Lamy: Daha kötüsü gelecek

Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) Başkanı Pascal Lamy dünyayı daha ağır ekonomik, politik ve sosyal bir krizin beklediğini bildirdi. Cenevre'de bir basın toplantısı sırasında Lamy, ''Sosyal ve Politik açıdan krizin daha kötüsü gelecek'' dedi. Lamy'e göre, gelecek krizin etkileri Dünya Ticaret Örgütü'nün korumacılık konusundaki direncini de ölçmeye yarayacak.

ABD kart batağında

Amerika'da artan işsizlik ve ekonomik durgunluk nedeniyle kredi kartı ve konut ipotek borçlarını ödeyemeyenlerin veya geç ödeyenlerin sayısı rekor düzeye tırmandı. Amerikan Bankacılar Birliği verilerine göre toplam kredi kart borçları içinde ödenmeyenlerin oranı geçen yılın dördüncü çeyreğinde yüzde 5.52'den yüzde 6.60 ile zirveye çıktı. Konut ipotek borç ödemelerinde gecikme oranı yüzde 3,52 ile tarihi seviyesine ulaştı. Uzmanlar, batık kredi oranlarındaki artışın şirketlerin bilançolarını olumsuz etkileyeceğini ve bu durumun borsalarda yeni düşüşlere yol açabileceğini belirtiyorlar. Amerika'da işsizlik oranı Haziran ayında yüzde 9.5 ile tarihi seviyesine yükseldi ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden, işsizliğin en fazla yüzde 8’e çıkacağını tahmin ederek yanlış bir değerlendirme yaptıklarını itiraf etmişti Obama yönetimi, yeni bir kurtarma paketi üzerinde çalışıyor.

29 Haziran 2009 Pazartesi

Dolarda gelecek belirsiz

Amerikan para birimi üzerindekli spekülasyonlar sürüyor. Rusya'nın önderliğinde yapılan BRIC toplantısından "uluslarüstü para birimi" oluşturulması yönünde bir öngörü çıktı, ancak bu fikir henüz hayata geçecek tabanı bulabilmiş durumda değil. Bu durumda, tek güç özelliğini koruyan dolarda spekülasyonlar sürüyor. Bu sabah ajanslara düşen 2 haber kafalardaki karışıkları artırdı. Dünyanın en büyük FX oyuncuları 2009 sonu için birbirinin tamamen zıt istikametinde öngörü açıkladılar. Dünyanın en büyük ikinci para birimi trader'ı UBS, Euro karşında Dolar için uzun vadeli tahminlerini 1,20'den 1,30'a revize etti. Bloomberg anketine katılan uluslarüstü yatırım bakaları ise para biriminin yılın ikinci yarısında yüzde 17'ye kadar artış göstermesini bekliyorlar. Ajanslara düşen açıklamar aşağıda yer alıyor. UBS, DOLAR TAHMİNLERİNİ DÜŞÜRDÜ Dünyanın en büyük ikinci para birimi trader'ı UBS, EURO karşında Dolar için uzun vadeli tahminlerini düşürdü. Kuruluşun Singapur'da görevli stratejisti Ashley Davies tarafından hazırlanar raporda, EURO/Dolar paritesi 2009 sonu için 1.30, 2010 sonu için ise 1.40 olarak belirlendi. UBS aynı dönemler için pariteyi daha önce bu yıl sonu için 1.20, gelecek yıl sonu için ise 1.25 olarak öngörüyordu. DOLAR 1981'DEN BU YANA EN BÜYÜK ARTIŞLARI YAŞAYABİLİR Dolar'ın EURO karşısındaki hareketini bu yıl en yakın şekilde tahmin eden stratejistler, ABD ekonomisinin Avrupa'dan daha hızlı canlamasıyla para biriminin yılın ikinci yarısında yüzde 17'ye kadar artış göstermesini bekliyorlar. Bloomberg tarafından yapılan para birimi anketine göre, CIBC World Markets Plc, Deutsche Bank AG, Bank of America ve Wells Fargo, Dolar'ın 31 Aralık'a kadar yüzde 4'ün üzerinde artış görmesini bekliyorlar. Bu kuruluşlar 2. çeyrek itibarıyla önceki tahminlerinde en başarılı tahminciler olarak otaya çıkıyorlar. Euromoney Institutional Investor tarafından en büyük para birimi işlemcisi olarak belirlenen Deutsche Bank'ın Londra'da görevli stratejisti Henrik Gullberg, "Dolar'ın yükselmesini bekliyorum. Son haftalarda açıklanan verilere bakarsanız ABD'nin 1-2 çeyrek önde olduğunu görürsünüz" dedi. Deutsche Bank, Dolar/EURO paritesinin 30 Haziran itibarıyla 1.40 düzeyinde olmasını öngörmüştü. Rakam bugün itibarıyla bu seviyeye yakın seyrediyor. Kuruluş,şu an için ise Dolar'ın EURO karşısında yıl sonuna kadar yüzde 17.1 artarak 1.20 düzeyine yükselmesini bekliyor. Beklentinin gerçekleşmesi halinde Dolar 1981'den bu yana en büyük iki çeyreklik artışı gerçekleştirmiş olacak.