ispanya etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
ispanya etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

11 Temmuz 2012 Çarşamba

İspanya çareyi vergi artırmada buldu

İspanya, Euro Bölgesi borç krizinin etkisiyle kapsamlı önlemler alıyor. Son yedi aylık dönemde dördüncü kez kamu bütçe kesintisi kararı alan İspanya Hükümeti, bu kez vergileri artırmanın yanında vergi istisnalarını kaldırmayı planlıyor. İspanya Başbakanı Mariano Rajoy, İspanya Parlamentosu'nda yaptığı konuşmada, harcama kesintileri yanında vergi oranlarındaki artışın gelecek 2 buçuk yıllık dönemde bütçeye 65 milyar Euro katkıda bulunacağını söyledi. Rajoy'un açıkladığı plan çerçevesinde Katma Değer Vergisi oranı yüzde 18'den yüzde 21'e çıkarılacak, Gelir Vergisi ve Emlak Vergisi'ndeki istisnalar sona erdirilecek. İspanya Başbakanı, yerel hükümetlerin bütçelerinden 3.5 milyar Euro'luk kesinti yapılması yanında, siyasi partilere yapılan yardımların yüzde 20 azaltılacağını açıkladı.
Alınan bütçe kesintisi kararları, Avrupa Birliği'nin İspanya'nın zor durumdaki bankalarına 30 milyar Euro destek taahüt etmesi ardından özel anlam taşıyor. Avrupa liderleri geçen hafta yapılan liderler zirvesi toplantısında İspanya'ya bütçe açığı hedeflerine ulaşması için öngörülen süreyi bir yıl öteleyerek 2014 sonuna çekmişti.

11 Ekim 2011 Salı

Trichet'ten 'sistemik kriz' uyarısı

Avrupa Merkez Bankası Başkanı Jean-Claude Trichet, Euro Bölgesi'nde yaşananların sistemik kriz boyutuna ulaştığına işaret ederek, AB hükümetlerinin yapısal reformları hızla hayata geçirmesi gerektiğini söyledi. Trichet, Brüksel'de katıldığı Avrupa Sistemik Risk Komisyonu toplantısında yaptığı konuşmada, Avrupa bankalarının eşgüdüm içinde yeniden sermayelendirilmesini istedi. "Küresel krizin merkez üssündeyiz" diyen Trichet, ülkelerdeki borç krizinin bankacılık krizine dönüştüğüne dikkat çekerek, krizin çevre ülkelere yayılma riski olduğunu vurguladı. Trichet'in açıklamaları, geçen hafta Avrupa Merkez Bankası Yönetim Kurulu ardından yapılan açıklamalardan daha açık ve net ifadeler taşıyor. Trichet, daha önce yaptığı konuşmalarda bankacılık sektörüne yönelik dramatik ifadelerden kaçınmıştı.

5 Ekim 2011 Çarşamba

Merkel'den bankalara sermaye desteği sinyali

Almanya Başbakanı Angela Merkel, Avrupa genelinde gerekli olması halinde bankaların sermayelendirilmesine destek verileceğini söyledi. Brüksel'de AB Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso ile basın toplantısı düzenleyen Merkel, "Bankaların sermayelendirilmesine gerek varsa, destek verebiliriz" dedi. Merkel, Avrupa bankalarının sermayelendirilmesine yönelik çerçevenin netleştirilmesini, bunun için ayrıca danışmanlık alınabileceğini kaydetti. AB Komisyonu Başkanı Barroso da, bankacılık sektörüne derhal destek verilmesi gerektiğini belirterek, "Zaman hızla bitiyor" dedi.

IMF'ten Avrupa'ya hızlı müdahale çağrısı

IMF Avrupa Direktörü Antonio Borges, Avrupa ülkelerinin güven krizini frenlemek üzere hızla bankaları sermayelendirmeye yönelmesini istedi.

IMF, Euro Bölgesi tahvillerini almaya hazır

Uluslararası Para Fonu, Avrupa borç krizinin derinleşmesi karşısında daha etkin şekilde devreye girmesi hazırlanıyor. Avrupa ekonomisine yönelik bölgesel raporu açıklayan IMF Avrupa Direktörü Antonio Borges, IMF'nin piyasalara güven vermek üzere Euro Bölgesi ülkelerinin tahvillerini almak için devreye girmeye hazır olduğunu söyledi. AB Komisyonu'nun ekonomiden sorumlu üyesi Olli Rehn, haftabaşında yaptığı açıklamada, AB maliye bakanlarının bankaların yeniden sermayelendirilmesini görüştüğünü söylemişti. Fransa ve Belçika hükümetleri Dexia bankasına mevduat güvencesi verirken, bankanın likidite ihtiyacının giderileceğini ifade etmişti. IMF Avrupa Direktörü Antonio Borges, Avrupa genelinde bankalara yönelik güven krizinin giderilmemesi halinde zayıflamaya başlayan AB ekonomisinin hızla güç kaybedeceği uyarısında bulundu. Bloomberg'e söyleşi veren Borges, "Piyasalara güven vermenin en hızlı yolu, bankalara sermaye aktarımından geçiyor" dedi.

27 Eylül 2011 Salı

Rogoff: Yunanistan temerrüte düşecek

Yunanistan kredi diliminin serbest bırakılması için yeni önlemleri kabul ettirmeye çalışırken, Harvard Üniversitesi Öğretim Üyesi Kenneth Rogoff, Yunanistan'ın temerrüte düşeceğini öngördü. BBC'ye söyleşi veren IMF eski Başekonomisti Kenneth Rogoff, Euro Bölgesi'nde borç krizinin yayılmasını önleyecek nitelikte kapsamlı bir plan ortaya koyulmasını isterken, plan çerçevesinde borç ödeme kabiliyeti zayıflayan ülkelerin ayrılması gerektiğini söyledi. Yunanistan'ın borçlarının büyük bölümünün silinmesi gerektiğini belirten Rogoff, "yunanistan sonrasında sorunların diğer ülkelere yayılmasını önlemek için güçlü bir siyasi irade gerekiyor" dedi. Rogoff, Avrupa liderlerinin artan sorunlar karşısında karar alamamasını ise 'siyasetçiler felç olmuş görünüyor" şeklinde değerlendirdi. IMF eski başekonomisti Rogoff, İngiltere'de alınan yapısal reform kararlarının hızla uygulamaya geçmemesi halinde, piyasaların ülke ekonomisine olan güveninde ciddi zayıflama olacağını kaydetti. İspanya'nın reform programının yolunda olduğunu söyleyen Rogoff, İtalya'nın da aldığı reform kararlarını uygulaması halinde herhangi bir sorunla karşılaşmayacağını vurguladı.

6 Haziran 2011 Pazartesi

Noyer: Euro Bölgesi'nde kriz sona erdi (!)

Euro Bölgesi'ne dahil 17 ülkeden üçüne kapsamlı yardım paketleri verilirken; Avrupa Merkez Bankası Yönetim Kurulu Üyesi Christian Noyer, Euro Bölgesi'nde krizin sona erdiğini söyledi. Helsinki'de finans konferansında konuşan Christian Noyer, Euro Bölgesi'nde ivmenin zayıflamasına karşılık büyümenin ikinci çeyrekte de devam edeceğini kaydetti. Ekonomide toparlanmanın hız kazandığına yönelik göstergelerin arttığına işaret eden Noyer, "İlk üç aylık parlak performans ardından canlanma devam edecek" dedi. Ekonomik krizin geride kaldığını vurgulayan Noyer, orta vadede yüksek borç stoğunun azaltılmasına yönelik adımların atılması gerektiğini söyledi. Avrupa Merkez Bankası'nın fiyat istikrarını korumakta kararlı olduğuna işaret eden Noyer, "gerekmesi halinde harekete istikrarı savunmak amacıyla hareket etmeye hazırız" dedi. Aynı zamanda Fransa Merkez Bankası Başkanı olan Noyer, Fransız bankalarının Avrupa'nın çevre ülkelerinden kaynaklanan riskinin Bankacılık sektöründen kaynaklanan bir borç krizi eleştirilerinin abartılı olduğunu vurguladı.

20 Nisan 2011 Çarşamba

İspanya borçlanma ihalelerini başarıyla geçti

Avrupa'da borç krizinin derinleşmesiyle yakından izlenen İspanya, borçlanma ihalelerini başarıyla geçti. İspanya Hazinesi, düzenlediği 10 ve 13 yıl vadeli iki tahvil ihalesinde toplam 3.4 milyar euro borçlanırken; ihalelerde faizin son 10 yılın en yüksek düzeyine çıkması dikkat çekti. İspanya'nın 10 yıl vadeli tahvil ihalesinde faiz yüzde 5.472 olurken, 13 yıl vadeli tahvil ihalesinde faiz yüzde 5.667 düzeyine çıktı. Geçen ay yapılan 10 yıllık tahvil ihalesinde faiz yüzde 5.162 olurken, 2009 Kasım ayında yapılan 13 yıllık ihalede faiz yüzde 4.248 düzeyindeydi. Euro Bölgesi'nin dördüncü büyük ekonomisi niteliğindeki İspanya'nın borçlanma ihalelerinde yaptığı yüksek satış, yatırımcı güveninin arttığı şeklinde yorumlandı. Yunanistan'ın borç yapılandırmasına gideceğine yönelik beklentilerle İspanya'da tahvil faizleri Pazartesi günü 10 yılın zirvesine tırmanmıştı. İspanya Maliye Bakanı Elena Salgado, hafta başında yaptığı açıklamada, piyasalarda tedirgin olmayı gerektirecek bir durum olmadığını söylemiş, mali dengelerin istikrarlı seyrettiğini belirtmişti.

20 Ocak 2011 Perşembe

İspanya 'caja'lara para akıtacak

Avrupa'daki krizin derinleşmesiyle etkilenen İspanya, küçük bankaların sermaye yapısını güçlendirmeye hazırlanıyor. Wall Street Journal'da yer alan habere göre, İspanya hükümeti, bankaların sermayesini güçlendirmek üzere yakın gelecekte 3 milyar Euro'luk tahvil ihracı yapmayı planlıyor. Hükümetin bu miktarı daha da artırabileceği kaydedilen haberde, tutarın 30 milyar Euro'ya ulaşabileceği ifade ediliyor. İspanya Başbakanı Jose Manuel Luis Zapatero, hafta başında Financial Times'a verdiği söyleşide, bankaların finansal yapısını güçlendirmek zorunda olduğunu ifade etmişti. Kredi derecelendirme kuruluşu Moody's, geçen ay yaptığı bir değerlendirmede, kırılgan İspanya bankacılık sisteminin sermaye yapısının iyileştirilmesi için yaklaşık 400 milyar Euro'nun gerekebileceği, bazı şartlar halinde miktarın 1 milyar Euro'ya yaklaşabileceği vurgulamıştı.

14 Ocak 2011 Cuma

IMF: AB kriz endişelerini dindiremiyor

Derinleşen kriz karşısında Avrupa Birliği oluşturduğu kurtarma fonunu artırmaya hazırlanırken, piyasaların endişeleri devam ediyor. Uluslararası Para Fonu Başkan Yardımcısı Naoyuki Şinohara, Avrupa'nın bölgenin yatırımcıların güvenini sağlamakta henüz başarılı olamadığını belirterek, "Krizin Euro Bölgesi'nin diğer üyelerine yayılması küresel ekonomiye yönelik beklentileri olumsuz etkiler" dedi. Euro Bölgesi'ndeki krizin diğer ülkelere yayılma olasılığının şimdilik kontrol altında olduğunu kaydeden Şinohara, "Ancak ülke borçlarından kaynaklanan sorunların artması, ekonomideki canlanmayı frenleyecektir" dedi. Avrupa Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso ve ekonomiden sorumlu üye Olli Rehn, Avrupa'nın kurtarma fonunu artırmaya hazır olduğunu belirtirken; Almanya Başbakanı Angela Merkel, Euro'yu desteklemeyi sürdüreceklerini kaydetmişti. Ekonomistler, Avrupa Kurtarma Fonu'nun büyütülmesinin etkilerinin görülmesinin zaman alacağına işaret ederek, bu hafta yapılan tahvil ihraçlarına gelen talebin piyasalardaki endişeleri kısmen frenlediğini vurguladılar.

11 Ocak 2011 Salı

Güven arayan Portekiz 'yardım istemez' diyor

Avrupa'nın sorunlu ülkelerine yönelik endişeler sürerken, krizin sıçramasından endişe edilen Portekiz'de hükümet güveni sağlamaya çalışıyor. Portekiz Başbakanı Jose Socrates, yarın yapılacak kritik borçlanma ihalesi öncesinde Portekiz'in herhangi bir mali yartıma ihtiyacı olmadığını söyledi. İspanya Başbakanı Jose Luis Zapatero da, İspanya'nın 2010 yılı bütçe açığı hedeflerine kolaylıkla ulaşılacağını kaydetti.

4 Ocak 2011 Salı

Çin Hükümeti Avrupa ülkelerine desteği artırıyor

Çin Hükümeti en büyük ihracat pazarı niteliğindeki Avrupa ülkelerine desteğini artıracak. Çin Başbakan Yardımcısı Li Keyang, bu çerçevede İspanya'nın kapsamlı reform paketine destek verdiklerini belirterek, İspanyol tahvillerini almayı sürdüreceklerini söyledi. Başbakan Yardımcısı Li, İspanya'yı ziyareti öncesinde yaptığı açıklamada, "Avrupa'nın finans sektörüne olan güvenimiz tam, yakın gelecekte de bu ülkeye yaptığımız aytırımlar edvam edecek" dedi. Çin Başbakan Yardımcısı Li'nin ziyaretine gösterilen önem de, İspanya'nın bu desteğe ne kadar ihtiyacı olduğuna işaret ediyor. 3 günlük ziyaret çerçevesinde Başbakan Yardımcısı Li'yi kabul edecekler arasında, İspanya Kralı Juan Carlos, Başbakan Jose Zapatero, Maliye Bakanı Elena Salgado ve Dışişleri Bakanı Trinidat Jimenez yer alıyor. Yunanistan ve İrlanda'nın kurtarılması ardından, Avrupa ülkelerindeki krizin İspanya'ya da sıçramasından endişe ediliyor. Derecelendirme kuruluşu Moody's, İspanya'nın yapısal önlemlere hız vermemesi halinde yılın ilk çeyreğinde notunu indirebileceğini açıklamıştı. Moody's'in tahminlerine göre, İspanya hükümetinin önlemlerle yaklaşık 170 milyar Euro'luk yeni kaynak bulması gerekiyor. Halen İspanya'nın ihraç ettiği tahvillerin yüzde 10'luk bölümü Çin hükümetinin elinde bulunuyor.

23 Aralık 2010 Perşembe

Çin, Avrupa ülkelerine verdiği desteği artıracak

Dünyanın ikinci büyük ekonomisine sahip Çin, Avrupa ekonomisinin halen yaşamakta olduğu krizi aşması için yardım etmeye hazır olduğunu açıkladı. Çin Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, Avrupa'nın Çin'in 2.7 trilyon dolarlık döviz rezervlerinin değerlendirilmesinde önemli bir nokta olduğu vurgulandı. Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Şang Yu, Avrupa Birliği ve Uluslararası Para Fonu'nun aldığı kapsamlı önlemlerin Avrupa ekonomisinin istikrara kavuşmasını sağlayacağını söyledi. Portekiz gazetelerinde geçen hafta yer alan haberlerde, Çin'in Portekiz'in ihraç ettiği ülke tahvillerine yaklaşık 5 milyar Euro'luk yatırım yapacağı kaydedilmişti. Portekiz'in çevirmesi gereken borç miktarı Nisan ayına kadar 15 milyar Euro'yu buluyor. Portekiz Maliye Bakanı Fernando Santos, geçen hafta Çin Merkez Bankası Başkanı Zu Şiaşuan ve Maliye Bakanı Şie Şuren ile bir araya gelerek, ülkesine destek istemişti. Ziyaret sonrası yapılan açıklamalarda Çin'in Portekiz'e krizi aşmasında yardımcı olacağı vurgulanmıştı. Çin Ticaret Bakanı Çen Demin de, Salı günü yaptığı açıklamada, Avrupa ülkelerinde yaşanan krizi yakından izlediklerini belirterek, ilk çeyrekte krizin kontrol altına alınmasını istemişti.

21 Aralık 2010 Salı

Moody's Portekiz'i not indirimine karşı uyardı

Kredi derecelendirme kuruluşu Moodys, Avrupa'da krizin yayılmasından endişe ettiği Portekiz'in ülke notunu düşürebileceğini açıkladı. Moody's, bu çerçevede A1 olan ülke notunun borçlanma kalitesindeki bozulma ile iki kademe düşürülebileceğini öngördü. Avrupa'da krizin diğer Euro Bölgesi üyelerine yayılabileceğine yönelik beklentiler artarken, derecelendirme kuruluşu Moody's, Portekiz'in ülke notunu indirebileceğini açıkladı. Moody's açıklamasında, finansman kalitesindeki bozulma ile A1 olan ülke notunun 1 veya 2 kademe düşürülebileceği kaydedildi. Moody's, Portekiz'in tahvil piyasalarından borçlanmasında olumsuz görünümün sürdüğü kaydedilirken, ülkenin uzun vadeli ekonomik istikrarına yönelik risklerin devam ettiği kaydedildi. Moody's'in Portekiz analisti Anthony Thomas, "Portekiz'in kurtarılması söz konusu olmayacak" derken, borçlanma dengesindeki bozulmanın daha yüksek maliyetle borçlanmaya neden olabileceğini kaydetti. Diğer yandan, Moody's Avrupa ülkelerine yönelik yayınladığı değerlendirmede, Euro Bölgesi'nde ülkelerin temerrüte düşme riskinin çok düşük olduğunu kaydetti. Euro Bölgesi'nin finansal sistemi güçlü kılacak gerekli kaynak ve yasal yapıya sahip olduğu kaydedilen değerlendirmede, Yunanistan dışında tüm üye ülkelerin finansal açıdan güçlü olduğuna dikkat çekildi.

15 Aralık 2010 Çarşamba

Moody's İspanya'nın kredi notunu izlemeye aldı

Kredi derecelendirme kuruluşu Moody's, İspanya'nın kredi notunu olası bir not indirimi için izlemeye aldı. Moody's'den yapılan açıklamada, Avrupa'da yaşanan mali krizin bankacılık sektöründe kırılganlığı artırabileceği ifade edildi. Avrupa'da mali krizin yarattığı baskı, İspanya'yı da etkiliyor. Derecelendirme kuruluşu Moody's, İspanya'nın Aa1 olan ülke kredi notunu olası indirim için izlemeye aldı. Moody's'den yapılan açıklamada, krizle birlikte ülkenin borç dinamiklerinin olumsuz etkilendiği ifade edilirken, gerek borç düzeyi gerekse maliyetlerinin yükseldiği kaydedildi. Kamu borçlanma gereğinin daha da artaracağı öngörülen değerlendirmede, krizle birlikte bankacılık sektörünün kırılganlığının arttığı vurgulandı. AB hükümetleri, Yunanistan ve İrlanda'da yaşanan krizin Euro Bölgesi'nin diğer bölgelerine yayılmasını önlemeye çalışıyor. Bu çerçevede oluşturulan fonun kalıcı hale getirilmesi, Perşembe günü Brüksel'de başlayacak AB liderler zirvesinde ele alınacak. Tedirginlik, İspanya'nın borçlanma koşullarını da güçleştiriyor. Bu çerçevede İspanya ile Almanya arasında 10 yıl vadeli tahvillerin getiri farkı 257 baz puana çıktı. İspanya'ya yönelik tedirginliğin artmasıyla bu rakam 30 Kasım'da 283 baz puanla Euro'nun kullanılmaya başlanmasından bu yana en yüksek düzeye çıkmıştı. Moody's Pazartesi günü yayınladığı bir araştırmada da, İspanyol bankalarının 17 milyar Euro'luk ek sermayeye ihtiyaç duyabileceğini vurgulamış, özellikle küçük ölçekli bankaların sermaye sorunu yaşayabileceğini kaydetmişti.

14 Aralık 2010 Salı

Güven arayan Portekiz tahvil için Çin'in kapısında

Euro Bölgesi'nde Yunanistan ve İrlanda'nın mali kriz karşısında Avrupa Birliği'nce kurtarılması ardından, yatırımcıların endişe kaynağı niteliğindeki ülkelerden Portekiz güveni yeniden tazelemeye çalışıyor. Portekiz Başbakanı Jose Socrates, Financial Times gazetesine verdiği söyleşide, yatırımcıların hükümetin aldığı yapısal önlem kararlarını günden güne daha iyi anladığını söyledi. "Bütçe açığını hızla azaltmak üzere ne gerekiyorsa yapıyoruz" diyen Socrates, Portekiz'in tahvil piyasasından borçlanacak güçte olduğunu söyledi. Başbakan Socrates, ülkede sorunlu bir bankacılık sektörü veya emlak sektöründe aşırı yüksek fiyatların oluşturduğu bir balon olmadığını kaydetti. Diğer yandan, İngiliz yayın kurumu BBC, Portekiz Maliye Bakanı Fernando Santos'un Pekin'e sürpriz bir ziyaret yaparak, Çinli yetkililerden Portekiz tahvillerine yatırım yapmasını istediğini duyurdu. Çin'in halen Avrupa tahvil piyasalarında ciddi yatırımları bulunuyor. Portekiz'e yönelik piyasa yaklaşımı, yarın gerçekleştirilecek 500 milyon Euro'luk tahvil ihalesiyle test edilmiş olacak. Portekiz'in borçlanma maliyetleri Kasım ayında Euro Bölgesi'nin oluşturulduğundan bu yana en yüksek düzeye çıkarken, Avrupa Merkez Bankası'nın Portekiz tahvilleri alımı risk primlerinin gerilemesine neden oldu. Avrupa Merkez Bankası, geçen hafta Euro Bölgesi ülkelerinden 2.7 milyar Euro'luk tahvil almıştı. Bu rakam, Haziran ayından bu yana en yüksek düzeyi ifade ediyor.

13 Aralık 2010 Pazartesi

AB krize karşı kalıcı önlem peşinde

Mali krizin derinleşmesi karşısında Avrupa Birliği, krizleri önleyici bir mekanizmayı daimi hale getirmeye çalışıyor. Bu çerçevede AB liderleri 16-17 Aralık'ta Brüksel'de yapacakları zirve toplantısında kalıcı bir kurtarma sistemini netleştirerek, yatırımcıların güvenini kazanmaya çalışacak. Şimdiye kadar Euro Bölgesi üyesi Yunanistan ve İrlanda'yı kurtarmak zorunda kalan Avrupa Birliği'nin alacağı önlemlerle, krizin İspanya ve Portekiz gibi diğer ülkelere yayılmasının önüne geçmesi hedefleniyor. Uzmanlar, liderlerin bir sistem konusunda hızla anlaşabileceğini sanmıyor. Yatırım bankası Jeffeys'in başekonomisti David Oven, "Sorunlar devam edecek. Piyasalar, gelecek yılın ilk haftalarına bakarak, tahvil piyasasında hangi bankaların daha fazla işlem gördüğünü ele alacak" dedi. Almanya Maliye Bakanı Wolfgang Schaeuble, Avrupa Birliği'nin kurtarma fonu konusunda uzlaşmaya varacağını öngörürken; plan çerçevesinde fonun mali açıdan zor durumdaki ülkelerin tahvillerine yatırım yapması bekleniyor. Kurtarma fonunun ayrıca zor durumdaki ülkelere kısa vadeli kredi imkanı sağlaması öngörülüyor. Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy ve Almanya Başbakanı Angela Merkel, daha önce yaptıkları açıklamalarda Fransa ve Almanya'nın Euro'yu korumak amacıyla ne gerekiyorsa yapılacağını söylemişti. İki ülke, zor durumdaki AB üyelerine destek verilmesi amacıyla oluşturulan fonun artırılmasına ise karşı çıkıyor. Avrupa Merkez Bankası da, zor durumdaki ülkelerin bankalarına destek vermek amacıyla tahvil alımlarına ağırlık veriyor. Krizle birlikte bankaların Merkez Bankası fonlamasına ihtiyaçlarının artması dikkat çekerken, Merkez Bankası Yönetim Kurulu Üyesi Mario Draghi, "Aşırı borçlanan bankaların durumunu iyileştirecek ciddi adımlar atılması gerekiyor" dedi.

30 Kasım 2010 Salı

Avrupa piyasalarında endişe sona ermiyor

Avrupa Birliği ve Uluslararası Para Fonu'ndan İrlanda'ya 85 milyar Euro'luk yardım sağlanması, krizin yayılacağına yönelik beklentileri sona erdiremedi. İspanya, İtalya ve Portekiz'de tahvil faizleri rekor düzeye tırmanırken, artan riskler euronun son 11 haftanın en düşük düzeyine inmesine yol açtı. Yunanistan ardından İrlanda'nın da Avrupa Birliği ve Uluslararası Para Fonu'nun sağladığı destekle kurtarılması, Avrupa'daki endişeleri dindirmeye yetmedi. Krizin Avrupa Birliği'nin kanat ülkelerine sıçrayacağına yönelik endişelerin artması, İspanya, İtalya ve Portekiz'de tahvil faizlerinin rekor düzeye çıkmasına yol açtı. Borçlanma risklerini güvence altına alacak CDS'lerin de rekor düzeye tırmandığı dikkat çekerken, Avrupa ortak para birimi Euro dolar karşısında son 11 ayın en düşük düzeyine geriledi. Euro dolar karşısında 1.2980 düzeyine kadar geri çekilirken, Citigroup tarafından yapılan bir araştırma paritenin orta vadede 1.25'e kadar gerileyebileceğini ortaya koydu. Citigroup kıdemli teknik analisti Tom Fitzpatrick, 4 Kasım'dan bu yana yüzde 8 gerileyen Euro dolar paritesindeki düşüşün hızlanacağı tahmininde bulundu. Dünyanın en büyük tahvil fonu Pimco'nun yöneticisi Muhammed El Erian, yaptığı açıklamada da, Euro konusunda yatırımcılara ihtiyatlı davranmaları uyarısında bulundu. "Yatırımcılar bir çözüm görmezse Avrupa'daki pozisyonları azaltmalı" diyen El-Erian, Euro Bölgesi'nde daha güçlü bir mali birliğin tesis edilmesi gerektiğini kaydetti. İrlanda ardından piyasalar tarafından yakından izlenen Portekiz'de bankacılık sektörüne ilişkin risklerin arttığı gözleniyor. Portekiz Merkez Bankası, yaptığı açıklamada, bankacılık sektörünün gelecek yıllarda daha büyük sorunlar yaşayabileceğini belirterek, yeni fonlama kaynaklarının azlığı ve büyümenin zayıflamasının bankaların karlılığını düşüreceğini kaydetti. İspanya Merkez Bankası da, ülkenin dış yardıma ihtiyacı olmadığını açıkladı. Milli hasıla olarak 1.5 trilyon dolarlık büyüklüğü ile İrlanda'nın 5 katı büyüklüğündeki İspanya ekonomisinin temelde sağlıklı olduğunu kaydeden Merkez Bankası, sorunların dış yardımla çözülemeyeceğini ifade etti.

30 Eylül 2010 Perşembe

Moody's İspanya'nın notunu 1 kademe düşürdü

Kredi derecelendirme kuruluşu Moody's, İspanya'nın ülke notunu bir kademe düşürerek AA1 düzeyine indirirken, görünümünün durağan olarak tutulduğunu açıkladı. Moody's kredi notu indirimine yönelik açıklamasında, İspanya'nın mali koşullarındaki bozulmanın borç ödeme yeteneğini zayıflatacağı ifadesine yer verildi. İspanyol bankacılık sisteminin yeni mali desteğe ihtiyacı olduğu kaydedilen açıklamada, "Ülkede bütçe açığının kısılması hükümetin öngördüğünden daha uzun zaman alacak" denildi. İspanya'nın mali dengelerinde ciddi zayıflama gözlendiği vurgulanan açıklamada, ülke ekonomisinin yıllık bazda yüzde 1'lik büyüme hızı gösterebileceği kaydedildi.
İSPANYA KAPSAMLI BÜTÇE PAKETİ HAZIRLADI
İspanya bütçe açığını kısabilmek için son 30 yılın en sıkı kemer sıkma önlemlerini uygulamaya hazırlanırken, tahvillerindeki fazladan bileşik faiz Haziran ayında Euro'nun uygulamaya konmasından bu yana gördüğü en yüksek seviyeye ulaştı. İspanya Başbakanı Jose Luis Rodrigues Zapatero, yatırımcıları, Euro Bölgesi'ndeki üçüncü büyük bütçe açığı olan İspanya bütçe açığını kontrol altına alabileceğine ve neredeyse iki yıl süren bir durgunluktan sonra İspanya ekonomisinin yeniden büyümesini sağlayabileceğine ikna etmeye çalışıyor.

13 Ağustos 2010 Cuma

Alman ekonomisi 20 yılın büyüme rekorunu kırdı

İhracatın gücüyle Avrupa'nın en büyük ekonomisi konumundaki Almanya, son 20 yılın en hızlı büyümesini gerçekleştirdi. Alman ekonomisi yılın ikinci çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre yüzde 2.2 artış gösterdi. Ekonomistler, Alman ekonomisinin ikinci çeyrekte yüzde 1.3 büyüyeceğini öngörüyordu. Alman ekonomisi bu yüksek performansla Doğu ve Batı Almanya'nın birleştiği 1991 yılından bu yana en yüksek performansı göstermiş oldu. Diğer yandan, özel tüketimin artmasıyla Fransa'da büyüme ikinci çeyrekte yüzde 0.6 olarak gerçekleşti. Fransız ekonomisinin bu dönemde yüzde 0.4 büyümesi bekleniyordu. Fransa Maliye Bakanı Christine Lagarde, özel tüketimin istikrarlı şekilde büyüdüğünü, yatırımcı bakışının iyileşmeyi sürdürdüğünü vurguladı. Bu arada, Avrupa'nın en yüksek işsizlik oranına sahip ülkesi Ispanya'da yılın ikinci çeyreğinde büyüme hızı yüzde 0.2 oldu. Yüzde 0.1'lik büyüme beklentisine karşılık gözlenen bu veri, 2008 başından bu yana en yüksek artışı ifade ediyor. Grafikte mavi ile gösterilen Almanya, kırmızı ile gösterilen Fransa ve yeşil reknkle gösterilen ülke İspanya.