9 Kasım 2009 Pazartesi

Berlin Duvarı'ndan 20 yıl sonra

Berlin'i doğu ve batı olmak üzere ikiye bölen, bir anlamda Soğuk Savaş'ın 'anıtsal ürünü' duvarın yıkılmasının üzerinden 20 yıl geçti. Duvarın yıkılmasını geçmişin ve bugünün liderleriyle hatırlandığı kent, birbirinden görkemli törenlere sahne oldu. Köpükten yapılan sembolik duvar parçalarının domino parçaları şeklinde devrilerek yıkıldığı, sembolik görüntüler 20 yıl önce duvarın üzerinde dans edenleri hatırlattı. Dünya liderlerinin geniş katılımıyla kutlanan Berlin Duvarı'nın yıkılması, bir anlamda kapitalizmin gücüne işaret ederken; BBC World Service'in 27 ülkede yaptığı bir anket serbest piyasa ekonomisine olan güvenin zayıfladığını ortaya koydu. Serbest piyasa ekonomisinin başarılı olduğuna inananların oranı onda birde kalırken, ankete yanıt verenler hükümetlerin gelir dağılımı konusunda daha fazla rol üstlenmesi gerektiğinde hemfikir. Peki, birleşmenin merkezinde yer alan bir zamanların Doğu Almanya'sı ne durumda? 20 yılda 1.9 milyar euro harcayarak doğudaki kentleri kalkındırmaya çalışan Almanya'nın ise bu konuda başarılı olduğunu söylemek zor. Pek çok kişinin işinden olduğu, verimsiz kamu kurumlarındaki istihdamın arttığı bu süreçte doğuda faaliyet gösteren şirketlerin neredeyse tamamında çalışanların sayısı 50'yi aşmazken, büyük boyutlu yatırımların gözlenmemesi dikkat çekiyor. Yatırımların adresi 1989'da Demirperde ülkeleri arasında yer alan Orta Avrupa'nın diğer ülkelerine kaymış durumda. Polonya, Çek Cumhuriyeti, Slovakya, Macaristan bunlardan bazıları. Çalışan fabrikalar Siemens, MAN, Biersdorf, TysenKrupp olurken; bu şirketlerin en büyük pazarını ise yine Batı Almanya oluşturuyor. Uzun lafın kısası, aradan geçen 20 yıla karşılık ekonomide doğu-batı entegrasyonu tam olarak sağlanmış görünmüyor.

0 comments:

Yorum Gönder