16 Eylül 2009 Çarşamba

Orta Vadeli Program tasarruf önlemleriyle geldi

Türkiye ekonomisinin krizden çıkış stratejisini netleştirecek Orta Vadeli Program, tasarruf önlemlerini öne çıkarttı. Başbakan Yardımcısı Ali Babacan ve ekonomi bürokratlarının katılımıyla açıklanan program çerçevesinde, ilaç-tedavi masraflarında tasarruf öne çıkarılarak gereksiz masraflardan kaçınılacak. Vergi kayıp ve kaçağının azaltılması yanında vergi kontrolünün etkinleştirilmesi hedeflenirken, tarımsal desteklerin yeniden düzenlenmesi kararlaştırıldı. Gelir Vergisi Yasası'nın gelecek yıl yenilenmesi kararlaştırılırken, yerel yönetimlerin gelirlerini artırmak ve mali yönetimlerini iyileştirici önlemler alınması karara bağlandı. BABACAN: 2010'DA BÜYÜMEYE GEÇİLECEK
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, orta vadeli programı açıklarken, 2009 yılında yüzde 6 küçülmenin ardından 2010 yılının ilk çeyreğinden itibaren büyümeye geçileceğini söyledi. "Büyümenin potansiyel düzeyine yükselmesini istiyoruz" diyen Babacan, küresel konjonktürdeki iyileşmenin etkisiyle yılın 3. ve 4. çeyreğinde ekonominin önemli ölçüde toparlanacağını öngördü. Babacan, "Özel sektör öncülüğünde büyümeyi desteklemeyi hedefliyoruz" dedi. Açıklanan programa göre, daralmanın 2009 sonunda yüzde 6 olması beklenirken, büyümenin 2010'da yüzde 3.5, 2011'de yüzde 4, 2012'de yüzde 5'e çıkarılması hedefleniyor. Tasarrufların öne çıkarılması öngörülürken, yıl sonu milli gelirin yüzde 40.1'ne ulaşacak kamu harcamalarının 2012 yılında yüzde 37.8'e düşmesi bekleniyor. Babacan, mali kural için yasal altyapı en geç 2010 ilk çeyreğine kadar tamamlanacağını söylerken, "Mali kural taslağı bir süre daha ilgili çevrelerle istişare edilecek" dedi. Mali kuralın sadece bütçenin kısa vadeli yapısıyla ilgili olmadığını kaydeden Babacan, "Bu kuralla gelecek 15 yılda kamu açıkları ile borçlanma ve bütçe dengesinin öngörülebilir hale gelecek" dedi. Mali kuralı olan ülkelerin krizlerden daha az etkilendiğini ifade eden Babacan, Almanya'nın anayasasında mali kuralın yer aldığını kaydetti. Program çerçevesinde bütçe açığının 2009 yıl sonu itibarıyla 62.8 milyar lira, 2010'da 50 milyar lira, 2011'de 45.1 milyar lira ve 2012'de 39.1 milyar liraya gerileyeceği öngörüldü.
VERGİ ARTIŞI DÜŞÜNÜLMÜYOR
Vergi oranlarının düşmesiyle tahsilatın arttığını kaydeden Babacan ancak sistemin daha etkinleştirilmesi gerektiğini söyledi. "Gelir İdaresi'nin kapasitesinin artırılması önemli hedeflerimiz arasında" diyen Babacan, Katma Değer Vergisi, Gelir Vergisi ve Kurumlar Vergisi'nde artış düşünmediklerini kaydetti. Özelleştirmeye hız verileceğini de kaydeden Ali Babacan, bu çerçevede Ziraat Bankası'ndaki kamu hisselerinin satışının da gündeme gelebileceğini kaydetti. Programda, istihdamın küresel ekonomideki iyileşmeye paralel olarak tekrar artmaya başlayacağı kaydedilirken, işsizlik oranında kademeli bir düşüşün başlayacağı öngörüldü. Orta Vadeli Program çerçevesinde 2010-2012 döneminde yaklaşık 1 milyon 250 bin kişiye istihdam sağlanması hedeflenirken, işsizlik oranının program sonunda yüzde 13.3'e indirilmesi öngörüldü. Programda yıl sonu cari açığın 11 milyar lira olacağı öngörülürken, cari açığın gelecek yıl itibaren artacağı kaydedildi. Buna göre, cari açık 2010'da 18 milyar dolar, 2011'de 22 milyar dolar ve 2012'de 28 milyar dolara çıkması bekleniyor.

0 comments:

Yorum Gönder